31 Ocak 2019

“HEP ŞİKAYET YAZAN BEN BU KEZ TEŞEKKÜR MEKTUBU YAZDIM”


Sigorta Medya’nın sektöre kazandırdığı “Memnun Sigortalı” köşesinin 30 Ocak 2019 tarihinde yayımlanan sigortalı Sn. Nezahat SÖNMEZ ile yapılan röportajı ilginizi çekebileceğini düşünerek paylaşıyoruz…

Sigorta Medya’ya teşekkürlerimizi sunarız.

Özel sağlık sigortası konusunda memnuniyetini dile getiren Sönmez’le, keyifle okuyacağınızı düşündüğümüz bir röportaj gerçekleştirdik.

Hayatımız Sigortalı Dergisi olarak, Memnun Sigortalı röportajlarımıza 2019 yılında da devam edeceğiz. Yeni yılın ilk Memnun Sigortalı’sı Nezahat Sönmez oluyor. Nezahat Hanım, endüstri mühendisi. Yaklaşık 16 yıldır kalite, çevre ve iş güvenliği konularında denetçi olarak çalışıyor. Sönmez’in sağlık sektöründe de kalite konusunda çalışmaları olmuş.
Zorluk yaşamıştım
İş seyahatine çıkmadan önce röportaj teklifimizi kabul ettiği için Sönmez’e teşekkür ediyoruz. Sönmez’e ilk sorumuz “Özel sigorta deyince aklınıza ne geliyor?” oluyor. Bilinçli bir sigortalı olan Sönmez, “Aslında güvence geliyor. Ben geç tanıştım özel sağlık sigortasıyla. Türk toplumunda kadercilik vardır ya… Başımıza bir şey gelmeden bir ürünü almaya çok yanaşmıyoruz. İnsan para verdiğinde bir şey görmek istiyor. Ben geç tanıştım. Çünkü önyargılıydım. Bazı sigorta şirketleriyle zorluklar yaşadım ama sonunda iki senedir Anadolu Sigorta ile çalışıyorum. Bundan sonra sigorta şirketimi değiştirmeyi düşünmüyorum” diyor.

Tamamlayıcı veya Bireysel Sağlık Sigortası yaptıran sigortalılarımıza tavsiyemiz, sigortayı bir şirketten yaptırdıktan sonra memnuniyetsizlik yoksa aynı şirketten devam ettirmenizdir. Ömür Boyu Yenileme Garantisi hakkına en kısa sürede ulaşmak için bu konunun önemli olduğunu vurgulamak isteriz.

Sağlığımı koruyabiliyorum
Anadolu Sigorta’dan çok memnun olduğunu belirten Sönmez, “Paket olarak da çok avantajlı. Diğer şirketler sadece sağlık sorunu yaşadığında bana hizmet veriyordu. Şu an hizmet aldığım şirketin hem özel sağlık sigortası hem dişe özel check-up paketi var. Ayrıca yurtdışında geçen teminatları var. Hiçbir şey olmasa bile özel sağlık sigortası kapsamında en azından bir check-up imkânı var. Checkup avantajı sayesinde önceden teşhis imkânı ile sağlığımı koruyabiliyorum. Şimdi başım sıkıştığında tahlilimi çok hızlı yaptırabiliyorum, işlerimi hızlıca halledebiliyorum. Böyle bir avantajı var bana” şeklinde konuşuyor.

BES yerine özel sağlık
Zorunlu sigortalar hakkında da açıklama yapan Nezahat Sönmez, “Zorunlu gibi duran otomatik BES yerine özel sağlığın zorunlu olmasını isterdim” diyor. Sönmez, görüşü şöyle: “BES, dayatma ve doğru bulmuyorum. Şirketi besleyen bir sistem olduğunu düşünüyorum. Bütün BES’leri iptal ettik ama yeni kanuna göre ne yapacağız onu bilmiyorum. Bence devlet katkısıyla özel sağlık zorunlu olsa çok daha iyi olur. Çoğu insan asgari ücretli ve bu sigortaya ihtiyacı var.”
Primi Bireysel Sağlık Sigortasına göre daha uygun olan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası son aylarda yoğun talep görmekte ve memnuniyetle yaptırılmaktadır.

‘Nasılsa sigorta şirketiniz ödeyecek!’
Nezahat Sönmez, her gün çeşitlerini duyduğumuz sigorta sahtekârlığıyla da karşılaşmış. Özel bir hastaneye sigorta kapsamında sadece tahlille muayene edilebilecek hastalık için başvurduğunu belirten Sönmez, başından geçeni şöyle anlattı: “Doktor bana başka bir sorunum olduğunu söyledi. Ben, onu bildiğimi ve kontrol altında olduğumu sadece tahlil yaptırmak için geldiğimi söyledim. O bana neden çocuk yapmadığımı, hatta bu yönde baskı falan yapmaya kalktı. Ben kibarca ‘işinizi yapın’ dedim. Tahlilimi verdim, sonra bütün provizyonlarımın tamam olduğunu söylediler. Görevli bana uzattı ve ‘2 bin 500 lira’ dedi. ‘Bir tahlil için 2 bin 500 lira mı alıyorsunuz?’ diye sordum. ‘Diğer tahlili de ekledik’ dediler. Oysa ben o tahlili istemediğimi belirtmiştim. Ticaret odaklı olduğunu düşünüyorum. ‘Provizyonu iptal edin’ dedim. Sonra şikâyet ettim onları.”

Bu tür bir durumla karşılaştığınızda lütfen acentenizi veya sigorta şirketinizi ikaz ediniz. Gerekli olmayan bu tazminat nedeni ile sigortalı için ödenen tazminat miktarı artış göstermektedir. Bunun sonucu olarak da ömür boyu yenileme garantisi şartları zarar görmekte ve poliçe yenileme döneminde daha yüksek prim ödemesi ile karşı karşıya kalınmaktadır.

Beğenmiyorsan özele…
Devlet hastanelerindeki bekleme sürelerine dikkat çeken Sönmez, şunları söyledi: “Özel sağlığı yaptırmadan önce, devlet hastanesi bana 3.5 ay sonrasına randevu verdi. Bence bu çok ciddi bir süre. İnsanlar bir ay içinde bile ölebiliyor. Sağlık problemiyle baş başa kalabiliyorsunuz. Ben de bunu özel sağlık sigortasıyla hallettim. O zaman sağlık sigortamı yeni yaptırmıştım. Türkiye’de sağlık iyiye gitti deniyor ama hâlâ bir iletişimsizlik var. Hasta psikolojisini anlama anlamında sıkıntı var. Çok kaba ve sert davranıyorlar, ‘Beğenmiyorsan özel sigorta yaptır’ deniyor. Bunun üzerine hemen özel sağlık sigortası yaptırdım.”

Özel sigorta tam bilinmiyor
Nezahat Sönmez, özel sigortanın tam olarak bilinmediğini ve öneminin yeterince anlatılmadığını söylüyor. Sönmez, “Vatandaş özel sigortayı bilmiyor. Çok pahalı bir ürün olduğu yönünde algı var. Sigorta şirketleri doğru kişiye ulaşmalı. Bana gelip, maaşımın iki katı sağlık sigortası teklif etmemeli. Sigortayı tanıtmanın en iyi yolu aslında referans tavsiyelerden geçiyor” diyor.
Sağlık sigortaları ile ilgili olarak aklınıza gelen her soruya memnuniyetle cevap verebilir, ihtiyaçlarınız doğrultusunda size özel teklif sunabiliriz.

VIP hizmetinden faydalandım
Sağlık sigortasının bütün hizmetlerinden faydalandığını belirten Sönmez, “Doktorum benden bir kan testi istemişti. Şirketin VIP-yerinde hizmeti var. Müşterinin bulunduğu yerde kan örneği alıyorlar. Biraz da denemek için mail attım. Hemen dönüş yaptılar. Tek bir tahlil olmasına rağmen ertesi güne randevu verdiler ve evime gelip hızlı bir şekilde kan örneğimi aldılar. Sonucu da çarçabuk bildirdiler. MEDILAB diye bir hizmet. Oysa ben bir tahlil için gelmezler diye düşünmüştüm. İşimden dolayı sürekli şikâyet mektubu yazan ben, bu kez teşekkür mektubu yazdım” diyor.
MEDILAB uygulaması ile ilgili olarak detaylı bilgi için blog yazımızı inceleyebilirsiniz

Özel sağlık sigortasını çevresine önerdiğini belirten Sönmez “Yaptıranlar da oldu yaptırmayanlarda oldu. Mesela bir anneye önermiştim. Çok ciddi bir rakama denk geliyordu. Hani çalışmayan bir bayandı o almadı. Tamamen parasal bir olay… Bazı insanlar gerçekten yaptırmak istiyor. Yatarak, ayakta olayı var ya. Belki yatarak olayı ücret olarak düşük olduğu için önerilebilir. Babam yoğun bakımda kaldı kalp krizi geçirdiği için 10 gün kaldı hiç para ödemedim mesela. Ama o devletin kapsamı içinde olduğu içindi. Başka bir hastalığı olsaydı altından kalkamazdık. Özel sağlık sigortasının önemini o zaman yeniden anlamıştım” şeklinde konuşuyor.

İyi acenteler desteklenmeli
Nezahat Sönmez, çalıştığı sigorta şirketi olan Anadolu Sigorta’yı acentesinin tavsiyesi ile seçtiğini söyledi. Acentelerin sektör için çok önemli olduğunu vurgulayan Sönmez, “Özel sağlık sigortası yaptırmak istediğimde en yüksek fiyatı şu anki şirketim vermişti. Acentemdeki bayan şirketi arayıp indirim aldı. Acentenin iletişimi ve güvenirliği çok önemli… Çünkü ben trafik, kasko, konut gibi tüm sigortamı aynı acenteden yaptırıyorum. Sigorta şirketleri daha çok sigorta memnuniyetine ağırlık vermeli. İyi örnekleri öne çıkarılmalı. İyi acenteler desteklenmeli” şeklinde konuşuyor.

https://www.sigortamedya.com.tr/memnun-sigortali-hep-sikayet-yazan-ben-bu-kez-tesekkur-mektubu-yazdim/

23 Ocak 2019

SİBER RİSKLER SİGORTACILARIN RADARINA GİRDİ

23 Ocak 2019 tarihinde www.sigortamedya.com.tr internet sitesinde yayımlanan ve Anadolu Sigorta Ticari Sİber Güvenlik Paket Sigortası konulu bülteninden alınmıştır..



Hızlı gelişen teknoloji bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Bunlardan birisi de şirketler için son dönemde önemli bir tehdit haline gelen siber riskler. Anadolu Sigorta, yeni ürünü Ticari Siber Güvenlik Paket Sigortası ile KOBİ’leri siber risklere karşı koruyor.

Dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler şirketler için yeni riskleri de beraberinde getiriyor. Bugüne kadar özellikle dolandırıcılık ve hırsızlık gibi olaylar şirketler için endişe kaynağı oluştururken, şimdilerde siber riskler şirketler için önemli bir tehdit haline geldi. Çünkü siber saldırganlar çok daha organize çalışıyor ve işletmelerin hizmetlerini durdurmaya, verilerini imha etmeye ve aynı zamanda fidye karşılığı sistemlerine el koymaya kadar önemli sorunlar meydana getiriyor. İşte artan bu siber tehditler sigorta şirketlerini de harekete geçirdi. Sigorta şirketleri de hazırladıkları poliçelerle ‘Siber riskleri’ radarına almaya başladı. Bunlardan birisi de Anadolu Sigorta. Geçtiğimiz yıl bireylere yönelik sunduğu ‘Bireysel Siber Güvenlik Poliçesi’ ile bu konuda tecrübesini artıran Anadolu Sigorta, şimdi de standart paket kapsamlı ‘Ticari Siber Güvenlik Paket Sigorta’sını KOBİ’lerin ve ticari işletmelerin hizmetine sundu.

Dört farklı fiyat alternatifi
‘Ticari Siber Güvenlik Paket Poliçesi’ni; “Anlaşılması kolay ve alternatifli/standart limitlere sahip bir poliçe” olarak tanımlayan Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, poliçenin veri korumadan, siber fidye zararına veri ihlalinden, iş durması/kâr kaybına ve kişisel verilerle ilgili idari para cezalarına kadar geniş kapsamlı teminatlar içerdiğini söyledi. Poliçe kapsamında 50 bin TL, 100 bin TL, 250 bin TL ve 500 bin TL olmak üzere 4 farklı alternatif tazminat limiti sunduklarına dikkat çeken Koç, şunları söyledi: “Yaptığımız araştırmada sektörümüzde ticari işletme ve KOBİ’lere yönelik standart limitler ve teminatlar içeren paket bir ürün bulunmadığını gördük. Genellikle daha büyük ölçekli işletmelere yönelik “terzi usulü” ürünler bulunmasına rağmen küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ihtiyaçlarını karşılayacak, anlaşılması kolay, standart limitli ve kapsamlı ve aynı zamanda makul primli bir ürünün eksikliği hissediliyordu. Biz de, ticari işletmeler ve KOBİ’ler için hazırladığımız Ticari Siber Güvenlik Paket Sigortası ile siber güvenlik riski nedeniyle oluşacak veri koruma hasarlarından, iş durmasından kaynaklanan zararlara, kamu otoritesine karşı yapılan savunma ve para cezalarından, siber fidye hasarlarına, bilgi güvenliği ve gizlilik sorumluluğundan ve veri ihlali masraflarına kadar bir çok riski standart limitler ve makul primlerle teminat altına alan yepyeni bir ürün geliştirdik.”

SİBER RİSK SİGORTA POLİÇESİ NEDİR ?
Siber risk sigortası; belirli bir gizlilik düzeyine sahip ve korunması gereken bilgilerin açığa çıkması veya zarar görmesi sonucu yaşanabilecek hasarlara karşı işletmeleri koruyan sigorta poliçesidir. Siber risk sigortası, kişisel veya kurumsal verilerin ihlali nedeniyle doğabilecek zararları, ağ güvenliğine yapılan saldırılar veya ağ kesintisi nedeniyle yaşanan aksaklıklardan doğabilecek net kar kaybını, yaşanan bu tarz durumların itibar kaybına neden olmaması için yapılması gereken masrafları, vb. birçok riskten doğan zararları karşılar.

Sektörde her zaman en yenilikçi ürünlere ve ilklere imza atan Anadolu Sigorta, 2017 yılında hayata geçen ve büyük ilgi gören Bireysel Siber Güvenlik Sigortası'nın ardından şimdi de küçük ve orta büyüklükteki işletmelere yönelik yeni ve standart kapsamlı bir siber güvenlik sigorta paketi ile karşınızda; Ticari Siber Güvenlik Paket Poliçesi...

Ticari Siber Güvenlik Paket Poliçesi ile ticari işletmelerin ve KOBİ'lerin karşı karşıya kalabilecekleri siber güvenlik risklerine yönelik geniş kapsamlı standart bir koruma paketi, alternatifli limitlerle sunulmaktadır.

22 Haziran 2018 tarihi itibariyle yürürlüğe alınan yeni ürünümüze ilişkin teminatlar özet olarak aşağıda sıralanmaktadır. 

1.Veri Koruma Hasarı : Sigortalımızın, bilgisayar programları ve müşteri bilgileri de dahil olmak üzere veri varlığının bir siber güvenlik riski nedeniyle yok olması veya zarar görmesi sonucu oluşacak zararları, poliçede belirtilen limite kadar teminat altına alınmaktadır. 

2. İş Durması: Bir siber güvenlik ihlali nedeniyle sigortalımızın bilgisayar sistemlerinin durması nedeniyle maruz kalacağı iş durması zararları, poliçede belirtilen limit çerçevesinde tazmin edilmektedir. 

3. İdari Para Cezaları: Ülkemizde yürürlükte bulunan kişisel verilerin korunması mevzuatının sigortalımızca ihlali nedeniyle kamu otoritesi tarafından sigortalımıza verilen idari para cezaları, poliçemizde belirtilen limit ile sınırlı olarak temin edilmektedir.

4. Siber Fidye Hasarı: Sigortalımızdan, fidye ödemesi yapmadığı takdirde bilgisayar sistemlerindeki verilerinin yok edileceği veya tahrip edileceği tehdidiyle talep edilen fidye ödemeleri, poliçemizde belirtilen limit çerçevesinde tazmin edilmektedir.

5. Bilgi Güvenliği ve Gizlilik Sorumluluğu: Sigortalımızın, korumakla yükümlü olduğu üçüncü şahıs verisinin kişisel verilerin korunması mevzuatını ihlal edecek şekilde çalınması, kaybı, ifşa olması nedeniyle üçüncü kişilerden gelecek tazminat talepleri, poliçede belirtilen limit çerçevesinde teminat kapsamındadır.

6. Veri İhlali Masrafları: Sigortalımızın, korumakla yükümlü olduğu üçüncü şahıs verisinin kişisel verilerin korunması mevzuatını ihlal edecek şekilde çalınması, kaybı, ifşa olması nedeniyle sigortalımızın ihtiyaç duyacağı hukuki hizmetlere, bilgisayar uzmanı hizmetlerine ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin mevzuat çerçevesinde yapılması gereken bildirimlere ilişkin masraflar, poliçede belirtilen limit çerçevesinde teminat kapsamındadır.




18 Ocak 2019

773 milyon e-posta kimliği ve 21 milyon parola ifşa edildi

18 Ocak 2019 tarihinde Sigorta Dünyası internet sitesinde (http://www.sigortadunyasi.com.tr/) yayımlanan birçok e-posta adresi ve şifrenin sızdırılmasını konu alan yazı...
Yaklaşık 773 milyon benzersiz e-posta adresi ve 21,2 milyondan fazla parola, Koleksiyon #1 olarak adlandırılan büyük bir veri dökümünde açığa çıkarıldı. Daha önce de daha büyük boyutlu veri sızıntıları meydana gelmişti ancak ilk kez bu denli büyük bir veri ifşa edilmiş görünüyor.
Antivirüs yazılım kuruluşu ESET’in mercek altına aldığı olayı, Have I Been Pwned (HIBP) web sitesinin sahibi, güvenlik araştırmacısı Troy Hunt duyurdu. Hunt’a göre veri, dosya paylaşım hizmeti MEGA ve daha sonra da isimsiz popüler bir hack forumunda yayınlandı. Veri, toplam 87 gigabayt ağırlığında 12 binden fazla dosyayı içeriyor.

2 milyardan fazla satır var
Troy Hunt, şu bilgileri paylaştı: “Koleksiyon #1, toplam 2 milyar 692 milyon 818 bin 238 satırdan oluşan bir e-posta adresi ve parola setidir. Kelimenin tam anlamıyla binlerce farklı kaynaktan gelen birçok farklı bireysel veri ihlalinden oluşuyor“.
Hunt, temizleme işlemi sonucunda 1 milyar 160 milyon 253 bin 228 benzersiz e-posta adresi ve parola kombinasyonunu 772 milyon 904 bin 991 adet benzersiz e-posta adresine indirdi. Bununla birlikte 21 milyon 222 bin 975 benzersiz parola, düz metin olarak yer alıyor.
Dizin listesindeki birçok ihlali tanıdığını söyleyen Hunt, eskiden kendisinin de kullandığı hesapların ortaya çıktığını ve bu eski e-posta/şifre kombinasyonunun gerçekten doğru olduğunu aktardı. Troy Hunt,“Kısacası, bu ihlalin içindeyseniz, daha önce kullandığınız bir veya daha fazla şifre, başkalarının görmesi için dolaşıyor” diye yazdı.
Kontrol edin, parolanızı değiştirin!
E-posta hesaplarınızdan herhangi birinin veya e-postanızla ilişkili çevrimiçi bir hesabınızın, bilinen bir ihlalin parçası olup olmadığını şu siteden kontrol edebilirsiniz: https://haveibeenpwned.com/
Eğer öyleyse, parolanızı hemen değiştirmeyi düşünün. Ayrıca parolanızı başka bir yerde yeniden kullanmadığınıza da emin olun. Bu aşamada güvenilir bir parola yöneticisinin faydası olacaktır. Mümkün olan her yerde iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) kullanmayı da düşünmelisiniz, çünkü bu, hesaplarınızı çalma girişimlerini önlemeye yardımcı olmak için çok basit bir önlemdir.

http://www.sigortadunyasi.com.tr/2019/01/18/773-milyon-e-posta-kimligi-ve-21-milyon-parola-ifsa-edildi/

16 Ocak 2019

KİŞİSEL GÜVENCE SİGORTASI & ALLIANZ


Kişisel Güvence Sigortası hem sizi hem de ailenizin tüm fertlerini, kapkaç olaylarında başınıza gelebilecek maddi zararlara karşı güvence altına alıyor.
Teminatlar
Neler güvence altında?
Üçüncü şahıslara ve mallarına verebileceğiniz zararlar da güvencemiz altında.
Çocuğunuz top oynarken komşunuzun camını kırsa... Siz, süpermarkette alışveriş arabanızla birisine zarar verseniz ya da rafları devirseniz... Evinizin balkonundan bir saksı düşüp komşularınıza, yoldan geçenlere veya park halindeki bir araca zarar verse Kişisel Güvence Sigortası'nı yanınızda bulursunuz. Kişisel Güvence Sigortası ile sizin ve birlikte yaşadığınız aile fertlerinizin, üçüncü şahıslara ve mallarına verebilecekleri zararları da bu poliçemizle teminat altına alıyoruz.

Kapkaç dışında neler kapsam dahilinde?
Kişisel Güvence Sigortası ile sadece kapkaç değil, evinizin dışında karşılaşabileceğiniz daha birçok riske karşı güvence altındasınız. Başınıza bir kaza geldi, kolunuzu kırdınız. Kişisel Güvence Sigortası'nı hemen yanınızda bulacaksınız.
Kişisel Güvence Sigortası, kaza sonucu sürekli sakatlık ve tedavi gerektiren hallerde sizi teminat altına alır, kaza sonucu vefat durumundaysa lehtarlarınıza tazminat ödenir.
Size Özel Avantajlar
Asistans Teminatları ve Limitleri:
Aşağıdaki hizmetleri sağlamaktadır, Asistans Teminatı Özel Şartlarına tabidir.
  • Tıbbi Danışma Hizmeti (7/24 bilgi ve danışma)
  • Ambulans Gönderimi (En yakın hastaneye nakil / Yılda 3 defa ücretsiz)
  • Hastaneden Hastaneye Nakil (Organizasyon hizmeti / Masraflar sigortalıya ait)
  • Şehirlerarası Nakil  (Organizasyon hizmeti / Masraflar sigortalıya ait)
  • Eve Hemşire Gönderimi (Acil Durumlarda Eve Hemşire Yönlendirilmesi / Yılda 3 kez olay başı maksimum 300 TL)
  • Ameliyat Sonrası Bakım (Organizasyon Hizmeti / Masraflar sigortalıya ait)
  • Doğum Sonrası Bakım (Organizasyon Hizmeti  / Masraflar sigortalıya ait)
  • Cenaze Nakli (Organizasyon Hizmeti / Masraflar sigortalıya ait)
  • Acil İlaç Gönderimi (Reçeteli, acil ve bulunamayan ilaçların gönderimi / İlaç bedeli sigortalıya ait / Yılda 1 defa gönderim / Asistans firmaya ait)
  • Telefonda Diyetisyen Desteği ve Sağlıklı Beslenme Yöntemleri (Bilgi ve organizasyon)
  • İndirimli Diş Muayene Hizmeti (Bilgi ve organizasyon)
  • Acil Mesajların İletilmesi (Bilgi hattı)
  • İndirimli Hizmetler
2019 yılı için poliçe primleri hakkında bilgi sahibi olmak için aşağıdaki tabloyu inceleyebilirsiniz.
10.000 TL teminatlı poliçe için ödenmesi gereken prim 44 TL, 300.000 TL teminatlı poliçe için ise 450 TL’dir.
TEMİNATLAR
PLAN 300.000
PLAN 10.000
VEFAT TEMİNATI
300.000 TL
10.000 TL
SÜREKLİ SAKATLIK TEMİNATI
300.000 TL
10.000 TL
TEDAVİ MASRAFLARI TEMİNATI
5.000 TL
1.000 TL
KİŞİSEL EŞYALAR TEMİNATI
3.000 TL
1.000 TL
KREDİ KARTI
10.000 TL
1.000 TL
KİŞİSEL SORUMLULUK TEMİNATI
10.000 TL
3.000 TL
ASİSTANS TEMİNATI
DAHİL 
DAHİL
PRİM
450 TL
44 TL

Teklif almak için www.bizbize.com.tr
(312) 473 21 56


14 Ocak 2019

TRAFİKTE GÜVENLİĞİN ANAHTARI : KASKO

Sigorta Medya internet sitesinde 14 Ocak 2019 tarihinde yayımlanan "Trafikte Güvenliğin Anahtarı : Kasko" başlıklı yazı...

Trafik sigortası tek başına asla yeterli değil ve kasko yaptırılmadan yola çıkılmaması gerekiyor. Hep karıştırılan trafik ve kasko haberimizde.

EDİP OZAN UÇOK / HAYATIMIZ SİGORTALI

Trafiğe çıkan araç sayısı her geçen gün artmasına rağmen trafik sigortası yaptıranların sayısı azalıyor. Trafik sigortası, trafikte güvenliğin anahtarı olarak görülüyor. Ancak trafik sigortası tek başına asla yeterli değil ve kasko sigortası yaptırılmadan yola çıkılmaması gerekiyor. Hep karıştırılan trafik ve kasko sigortasının kapsamları aslında oldukça farklı. Trafik sigortası, aracınızla karşı tarafa verdiğiniz bedeni ve maddi zararı karşılarken; kasko sigortası aracınızı kazalara karşı korumaya almanızı sağlıyor.

Fiyatı değil kapsamı önemli
Teminata odaklanın, her sigorta ürününde olduğu gibi kasko sigortanızı da yaptırırken öncelikli olarak fiyata değil, teminat kapsamına dikkat etmelisiniz. Dar kasko, kasko, genişletilmiş kasko ve tam kasko paketlerinden ihtiyacınızı karşılayanı seçerek, bütçenize uygun poliçe oluşturabilirsiniz. Poliçenizdeki özel ve genel şartları mutlaka okumalısınız. Böylelikle hangi teminatlardan yararlandığınızı öğrenebilirsiniz. 
Hasarsızlık, indirime dönüşüyor. Kasko sigortanızı kullanmadığınız her yıl şirketinizden ‘hasarsızlık indirimi’ kazanırsınız. Bu oran yüzde 30’dan başlayarak, her geçen yıl yüzde 60’a kadar çıkabilir. Küçük hasarlarda kasko sigortanızı devreye sokmamak hasarsızlık indiriminizi korumanızı sağlar. Eğer poliçenizi yeniliyorsanız hasarsızlık indiriminizin yeni poliçeye uygulanıp uygulanmadığına dikkat edin.

Kaskonun dört çeşidi var
DAR KASKO: Çarpma, çarpışma, yanma gibi kasko sigortalarıy la teminat altına alınabilen risklerin bir kısmına teminat veriliyor.

KASKO: Çarpma, çarpışma, yanma gibi kasko sigortalarıyla teminat altına alınabilen risklerin hepsi için teminat verilen ürün.

GENİŞLETİLMİŞ KASKO: Kasko sigortalarıyla teminat altına alınabilen risklerin tamamına ve genel şartlarda ek sözleşme ile teminat alınabilecek risklerden bir kısmına teminat verilen ürün.

TAM KASKO: Kasko sigortalarıyla teminat altına alınabilen risklerin tamamına ve genel şartlarda ek sözleşme ile teminat alınabilecek risklerin hepsine teminat verilen ürün.

Hesaplı Kasko fiyatıyla fark ediliyor

Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz, Hesaplı Kasko’yu daha uygun fiyatta müşterilerine sunmak için iki sene önce portföylerine kattıklarını söyledi. Oğuz, “Hesaplı Kasko ürünümüz, tüm hizmetlerini şirketimizle anlaşmalı özel servislerden alacağını belirten sigortalılarımız için önemli fırsat sağlıyor. Hesaplı Kasko, mevcut Birleşik Kasko Sigortası “Genişletilmiş Kasko” ürünümüz ile aynı teminat kapsamına sahiptir” dedi.



“Anlaşmalı servis ağımızın çok yaygın olduğu bu üründe, hususi otomobil grubu araçlar ile yolcu taşıyan maksimum 7 koltuk kapasiteli glass van tipi kamyonetlere de model yılı sınırlaması olmaksızın teminat veriyoruz” diyen Oğuz, “Ayrıca, poliçe kapsamında verilen mini onarım hizmetleri ile sigortalılarımıza araçlarında oluşan küçük çaplı hasarları ücret talep etmeden ve hasarsızlık indirimi bozulmadan giderme hizmeti sunuyoruz” şeklinde konuştu.

Hesaplı Kasko’nun, her bütçeye uygun bir kasko sigortası olma özelliği ile öne çıktığını belirten Oğuz şunları söyledi: “Sigortalılarımız çok sayıda anlaşmalı özel servis istasyonu seçeneğinden, 7 gün/24 saat hizmet sağlayan asistans yardımlarına kadar çok sayıda hizmetten yararlanma ayrıcalığına sahip oluyor. Üstelik bu ürünümüz ile tüm araç grupları için ihtiyari mali mesuliyet teminatını ‘sınırsız’ şekilde sunuyoruz ve bu özelliği sunan sektördeki tek sigorta şirketiyiz.

Kasko yaptırmadan önce mutlaka sormanız gereken 4 soru
Kasko ürünü hangi teminatları kapsar? 
Kasko ürünü çift taraflı çarpışma, çalınma ve yanma risklerine karşı güvence sağlamaktadır. Üstelik isteğe bağlı olarak ferdi kaza ve ihtiyari mali mesuliyet teminatlarının yanı sıra, asistans himetleri de ürün kapsamında sunulabilmektedir.

Kasko kapsamındaki asistans hizmetleri neler? 
Asistans hizmetleri kapsamında; aracın çekilmesi, aracın kurtarılması teminat kapsamındadır. Poliçe vadesi içinde kiralık araç hizmetlerinden faydalanabilirsiniz. Ayrıca dilerseniz ek asistans hizmetlerini de poliçenize ekleyebilirsiniz.

Kasko primlerini düşürebilir miyim? 
Eğer ödediğiniz kasko primleri, bütçenizin üzerine çıkıyorsa ihtiyaçlarınızı yeniden değerlendirerek kendinize en uygun kasko ürününü seçmeniz çok önemli. Bu noktada, güvencenizi daha uygun fiyatlara sağlayabileceğiniz alternatifleri keşfedin!

Daha uygun fiyata kasko için ne yapmalıyım? 
İhtiyaçlarınızı karşılayacak doğru ürünü bulduktan sonra kaskonuzda yoksa kısa bir sürede siz de uygun fiyatla kasko yaptırabilirsiniz.

200 TL’ye kasko
Sompo Japan Sigorta, 2018 yılının ilk altı aylık döneminde kasko branşında başlattığı atağı hızlandırdı. Portföyünü büyütmeye devam eden Sompo Japan Sigorta, yeni ürünü Mini Kasko ile hedef kitlesinin çok önemli bir ihtiyacına çözüm sunarken; bu ürünü tanıtmak üzere hazırladığı radyo jingle’ı ve dijital reklam kampanyası ile de dikkat çekiyor. 
Sompo Japan Sigorta, Mini Kasko ürünü ile çift taraflı çarpışma, yanma ve çalınma gibi birçok riske karşı 200TL’den başlayan primler ile teminat sağlıyor. Sompo Japan Sigorta, radyo ve dijital reklam kampanyasında kullandığı akıllarda kalıcı jingle ile “Aracın Güvende, Paran Cebinde” mesajını vurguluyor. Tanıtım için hazırlanan radyo jingle’ında ayrıca kaskonun avantajlarından bahsedilirken; adı ‘mini’ ancak kendisi ‘dev’ olan ürünün farklılığının altı çiziliyor. 
Mini kasko ürünü ile ilgili bilgi veren Sompo Japan Sigorta Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özer Şimşek, “Sompo Japan Sigorta olarak, değişen piyasa koşullarında yükselen fiyatlardan dolayı kasko yaptırmayan ya da daha önce yenilemekten vazgeçen araç sahiplerini düşünerek, ihtiyaçları doğrultusunda Mini Kasko ürününü geliştirdik. Mini Kasko’nun ismi her ne kadar ‘mini’ olsa da, sunduğu kapsamlı hizmetlerle fiyat performans açısından önemli bir ürün. Mini Kasko ürünümüzü güçlü bir reklam kampanyası ile destekliyoruz. Radyo Jingle’ı ve dijital mecralarda başlattığımız kampanyamızda Mini Kasko’nun “dev” hizmetini akılda kalıcı bir jingle ile ön plana çıkarmaya çalıştık” dedi.

https://www.sigortamedya.com.tr/trafikte-guvenligin-anahtari-kasko/

ÖZEL SAĞLIKTA FİYATLAR ARTTI

Sn. Noyan DOĞAN'ın 14 Ocak 2019 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde yayımlanan, özel sağlık sigortalarında prim artışını konu alan yazısı...

SON günlerde okuyuculardan özel sağlık sigortası ile ilgili şikayet gelmeye başladı. Şikayetin konusu ciddi fiyat artışları. Kimi okuyucular, sigorta şirketinin yüzde 38 zam yaptığından yakınıyor, kimileri ise zam oranının yüzde 45 olduğunu söylüyor. En düşük zam oranı ise yüzde 30’lara yakın. Gelen şikayetlere baktım; genelde, yeni yılda sağlık sigortasında zam oranının ortalama yüzde 35’ler civarında olduğu dikkatimi çekti. Hal böyle olunca da vatandaş, enflasyonun yüzde 20 olduğu bir ortamda, sağlık sigortasında zam oranının neden yüzde 40’lara yakın olduğunu sorguluyor.

2.6 MİLYON SİGORTALI
Araştırdım; hem sigortacılarla hem sağlıkçılarla konuştum. Önce, sağlık sigorta pazarı hakkında bilgi vereyim. 2 milyon 640 bine yakın kişinin özel sağlık sigortası bulunuyor. Bunun bir milyon 400 bini grup sağlık sigortasından, yani şirketlerin çalışanları için yaptırdıkları sigortadan oluşuyor. Kalan bir milyon 167 bin kişi de ferdi olarak özel sağlık sigortası yaptırıyor. 80 milyonluk bir ülkede hepi topu sağlık sigortalı vatandaş sayısı 2.5 milyondan biraz fazla. Bence birinci sorun bu. Kaldı ki, 2017 yılında sigortalı sayısı 2.8 milyonmuş. Yani, sigortalı sayısında düşüş var.
Sigorta şirketlerinin sağlık sigortasındaki durumunu da inceledim. Çünkü konuştuğum sigortacılar, bu alanda zarar ettiklerini öne sürüyor. 2018’in 9 aylık döneminde sigorta şirketleri sattıkları tüm sağlık poliçelerinden –ki bunun içinde tamamlayıcı sağlık, seyahat sağlık, hastalık gibi sağlık sigortaları da var- 4 milyar TL gelir elde etmişler. Karşılığında ise 3.8 milyar TL giderleri olmuş ki, bu giderin 3.4 milyar lirası yine sigortalılara ödedikleri sağlık hasarından oluşuyor. Bakıldığında, 2018’in 9 aylık döneminde sigortacılar, özel sağlık sigortasında vatandaştan topladıkları her 100 liralık primin, 83 lirasını hasar olarak yine vatandaşa ödemişler.



DOKTORA YÜZDE 26 ZAM
Gelelim, fiyat artışının nedenlerine. Sigortacılar madde madde anlattılar. Birincisi, 2018’in ikinci yarısındaki, özellikle de Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında, dövizdeki hızlı yükselişin başta tıbbi malzeme olmak üzere tüm sağlık giderleri ve ilaç fiyatlarında yarattığı artış. Konuştuğum sigortacılar, “2018’in başında bir stent için hastaneye bin lira ödüyorduk şimdi 7 bin lira ödüyoruz” diyor. İkinci bir neden, doktor fiyatlarındaki artış. Türk Tabipleri Birliği, 2019 yılı hekim fiyat tarifesini açıkladı ve buna göre de yeni yılda hekimlerin alacağı ücretlere yüzde 26 zam yaptı.

NEDEN ZAMLANDI ?
Yine bir başka etken, özellikle son bir-iki yılda sağlık sigortası yaptıranların sigorta kullanımındaki artış. Sigortacılara göre; yaş değişimi nedeniyle sigortalılar daha fazla sağlık hizmetine başvuruyor, kimi sigortalılar sigortaya ödediği primi çıkarmak için sık sık doktora gidiyor, grup sağlık sigortalarında da çalışanlar ‘seneye şirket sigorta yapmaz, varken kullanayım’ diyor ve sene sonuna doğru bu kullanımlar daha da artıyor. Sigortacılara göre, sağlıkta sigortalı sayısı artmıyor ama hasar oranı artıyor. 
İşte tüm bunları alt alta koyduğunuzda, üzerine bir de şirketlerin bu alanda zarar açıklayacaklarını eklediğinizde; evet, vatandaş, şikayetinde haktı, 2019 yılında özel sağlık sigortasında fiyat artışı ortalama yüzde 35’lere yakın.

SAĞLIKÇILAR NE DİYOR?
Sigortacılar sağlık sigortasında fiyat artışının ana nedenini sağlık giderlerindeki artışa bağlıyor. Peki, bu konuda sağlıkçılar ne diyor? Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat ile konuştum. Bahat, dövize bağlı olarak başta malzeme ve ilaç olmak üzere sağlık giderlerinde ciddi artış olduğunu, sağlık enflasyonunun da yüzde 30’lar civarında olduğunu belirterek, Türk Tabipler Birliğinin de hekim ücretlerine yüzde 26 zam yaptığını söyledi. Reşat Bahat, bu noktada sigorta şirketlerine bir eleştiri de bulunarak, şunları söyledi: “Sigorta şirketleri sağlık hasarı olarak ödediği paraların yüzde 60’ını 20 hastaneye ödüyor. Oysa 500 özel hastane var. Diyorlar ki, o büyük hastaneler poliçede olmazsa, sigorta satamıyoruz. Doğrudur, ancak sigorta şirketleri o büyük hastanelere Tabipler Birliğinin belirlediği hekim fiyatının iki katını verirken, diğer hastanelere ise belirlenen fiyatın yarısını teklif ediyor. O zaman da diğer hastaneler özel sigortalar ile çalışmak istemiyor. Oysa el birliği ile sigortalı sayısını artırıp, özel sağlık sigortasını tabana yaysak fiyatlar düşecek.”
14 Ocak 2019
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/noyan-dogan/ozel-saglikta-fiyatlar-artti-41081937

13 Ocak 2019

HASAR TALEBİNDEN TAZMİNATA : TIBBİ SORUMLULUK SİGORTALARI (1)

1928 yılında kabul edilen 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatların Tarzı İcrasına Dair Kanun’da 2010’da gerçekleştirilen değişiklikle (Ek Madde 12), hekimlere ve diş hekimlerine zorunlu sorumluluk sigortası yaptırma yükümlülüğü getirilmiştir. Anılan düzenleme aşağıdaki gibidir:  

Kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, tıbbi kötü uygulama nedeniyle kendilerinden talep edilebilecek zararlar ile kurumlarınca kendilerine yapılacak rüculara karşı sigorta yaptırmak zorundadır. Bu sigorta priminin yarısı kendileri tarafından, diğer yarısı döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermayeden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçelerinden ödenir.

Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan veya mesleklerini serbest olarak icra eden tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, tıbbi kötü uygulama sebebi ile kişilere verebilecekleri zararlar ile bu sebeple kendilerine yapılacak rücuları karşılamak üzere mesleki malî sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.

Zorunlu mesleki malî sorumluluk sigortası, mesleklerini serbest olarak icra edenlerin kendileri, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanlar için ilgili özel sağlık kurum ve kuruluşları tarafından yaptırılır.

Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanların sigorta primlerinin yarısı kendileri tarafından, yarısı istihdam edenlerce ödenir. İstihdam edenlerce ilgili sağlık çalışanı için ödenen sigorta primi, hiçbir isim altında ve hiçbir şekilde çalışanın maaş ve sair malî haklarından kesilemez, buna ilişkin hüküm ihtiva eden sözleşme yapılamaz.

Zorunlu sigortalara ilişkin teminat tutarları ile uygulama usul ve esasları Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir.

Bu maddedeki zorunlu sigortaları yaptırmayanlara, mülki idare amirince sigortası yaptırılmayan her kişi için beşbin Türk Lirası idari para cezası verilir.

Bu yasal düzenlemeden sonra 2010 yılında “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Sorumluluk Sigortası Genel Şartları” (kısaca TKUZSSGŞ) yayınlanmış ve zorunlu sigorta bu hükümler çerçevesinde yaptırılmaya/yapılmaya başlamıştır. 

Aşağıda yaklaşık dokuz senelik bir uygulama deneyimi ışığında bu sigorta bağlamında ortaya çıkan bazı sorunlara kısaca değinmeye çalışacağız. 



10 YILLIK SÜRE AŞIMI
Sorumluluk sigortasının hangi esasa göre işleyeceği sorusundan maksat şudur: Acaba sigorta süresi içinde hangi olgu gerçekleştiği takdirde sigortacı sigorta teminatı sağlamakla yükümlü olacaktır?

Türk Ticaret Kanunu’na göre sorumluluk sigortaları aksi öngörülmedikçe “olay” esasına tabidir (TTK 1473(1)). Diğer bir anlatışla, yasada sigorta süresi içinde gerçekleşmesi lazım gelen olgu “olay” olarak belirlenmiştir. Olay, sorumluluğu sigorta edilen kişinin sorumluluğunun doğmasına yol açan zararın sebebi niteliğindeki olgudur. Bir örnekle açıklamak gerekirse: Hekimin yanlış tanı koyduğu için hatalı ilaç yazmış olduğunu ve bu ilacın düzenli olarak iki ay kullanımı sebebiyle de hastanın zehirlendiğini ve hastanede tedavi görmesi gerektiğini varsayalım. Burada sigorta süresi içinde meydana gelmiş olması gereken olgu TTK’ya göre hekimin hatalı ilaç yazmasıdır. Yoksa zararın söz konusu olması değildir. 

Ancak TKUZSSGŞ, yasanın verdiği olanaktan yararlanarak, TKUZSS’yı olay esaslı bir sorumluluk sigortası olarak öngörmemiş, “talep” esasını benimsemiştir. TKUZSSGŞ’nin “B. Zarar ve Tazminat” bölümünde yer alan “Rizikonun Gerçekleşmesi” başlıklı  B.1 maddesi uyarınca  

………sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği ya da zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya başvurduğu anda riziko gerçekleşmiş sayılır.” 

Bu durumda, bir TKUZSS poliçesinden tazminat ödenebilmesi için hekimin tıbbi hatayı ne zaman yaptığına veya bunun sonucunda zararın ne zaman meydana geldiğine değil, evvela mesleki hata sonucunda oluşan zarar için, zarar gören tarafından ne zaman tazminat istendiğine bakmamız gerekmektedir. Eğer tazminat talebi bir TKUZSS poliçesinin sigorta süresi içinde ileri sürülmemişse, o poliçe devre dışıdır. 

Tazminat talebine yol açan “olay” ise sigorta süresi içinde meydana gelmiş olmak zorunda değildir. Bununla birlikte TKUZSSGŞ’nin A.1 maddesi  sigorta korumasının 

“sözleşme tarihinden önceki on yıllık dönemdeki veya sözleşme süresi içindeki mesleki faaliyet nedeniyle verilen zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde sigortalı hekime yöneltilen tazminat talepleri” 

hakkında sağlandığı belirtilmektedir. Buna göre, sigortalının sorumlu olduğu zararla sonuçlanan tıbbi hata, sigorta sözleşmesinin yapıldığı tarihten geriye doğru 10 yıllık bir zaman dilimi içinde de gerçekleşmiş olabilecektir. (Ancak TKUZSSGŞ’nin A.1. maddesinde “10 yıllık dönemin başlangıç anının 30 Temmuz 2009’dan önce olamayacağı” da hükme bağlanmıştır. Bu sebeple, hekim hatası 30 Temmuz 2019’a kadar, en erken 30 Temmuz 2009’da gerçekleşmiş bulunmalıdır.)  

Yukarıdaki veriler ışığında özetlersek, TKUZSS’nın sağlayacağı koruma 

– Bir yandan tıbbi hatanın sigorta sözleşmesi öncesindeki 10 yıllık süre içinde yapılmış olması,
– Zarar görenin tazminat istemini sigorta süresi içinde sigortalı hekime karşı ileri sürmüş bulunması üzerine devreye girecektir.  

TAZMİNAT SÜRECİ 
Sorumluluk sigortaları alanında “tazminat talebi” deyiminden ne anlaşılması gerektiği konusu yasada düzenlenmemiştir. 

Yurt dışındaki genel anlayış, zarar görenin uğradığı zarar sebebiyle “sigortalı hekimi sorumlu tutma niyet ve arzusunu ortaya koyan” açıklamalarının yeterli olacağı biçimindedir. Hatta, zararın kuruşlandırılmış olması dahi gerekli sayılmamaktadır. Öte yandan, herhangi bir şekil koşulunun da aranmayacağı ve tazminat talebinin sözlü olarak -mesela telefonda- dahi yapılmış olabileceği kabul edilmektedir. 

Ülkemiz uygulamasında ise, dava, icra takibi ve noter ihtarı dışındaki tazminat istemleri duraksama yaratmaktadır. Özellikle e-posta, mektup, elektronik mesaj veya telefon gibi iletişim araçların kullanılması halinde durum tartışmalı hale gelmekte ve sigortacıların itirazı ile karşılaşabilmektedir. Buna karşılık, ceza soruşturması sırasında zarar görenin onayladığı tutar üzerinden sigortalı hekime yapılan uzlaştırma önerisi (CMK m. 253) tazminat istemi niteliğinde görülebilir. Aynı şekilde, ceza yargılaması sırasında gerçekleşen zarar görenin onayladığı tutar üzerinden yapılmış uzlaştırma önerisi de tazminat istemi ile bir tutulabilir (CMK m.254). 

Türkiye’de birçok halde hekim hakkında yapılan şikayet üzerine idari soruşturma ve/veya ceza soruşturması başlatılmakta ve zarar gören de tazminat davasını bu prosedürün nasıl sonuçlandığını gördükten sonra açmaktadır. Hekim hakkında yalnızca şikayette bulunulmasının ona yöneltilmiş bir tazminat istemi olarak değerlendirilmesi gerekip gerekmeyeceği önemli bir yorum sorunudur. Tazminat isteme niyeti bu aşamada çok belirgin değilse de (şikayet yazılarında hekimden tazminat talep edildiği/edileceği çoğu halde açıkça vurgulanmamaktadır), hekimin şikayet edilmesi ondan tazminat isteminde bulunulmasının başlangıç safhasıdır. Şikayetin kısmen dahi olsa haklı görülmesi ve hekim hakkında yönetsel işlem yapılması yahut ceza yaptırımı uygulanmasına karar verilmesi üzerine, çoğunlukla tazminat talebi dava veya icra takibi yoluyla ileri sürülmektedir. Bu yönden bakınca, şikayette bulunma olgusunu tazminat talebi  olarak nitelemek mümkündür. 

Ancak, bu konunun yargı tarafından sınırları bütün duraksamaları ortadan kaldırılacak biçimde açıklığa kavuşturulması lazımdır. Talepten ne anlaşılacağı ve ne zaman yapılmış sayılacağı TKUZSS’nın temel noktalarından biri olduğuna göre, bunun çok açık kurallara bağlanması gereksinimi vardır. 

Sorumluluk süreci boyunca gerek tazminat talebi öncesinde gerek bu talep sonrasında sigortalının sorumluluğunun önlenmesi veya azaltılması amacıyla girişimlerde bulunulması doğaldır. Bu girişimler çoğu halde masraf yapılmasını gerektirir. Sigortacının son aşamada kendisinin yararlanacağı bu giderleri de karşılaması lazımdır. Yasa (TTK 144,TTK 1474) ve genel şartlar giderlerin sigortacı tarafından ödenmesine ilişkin kurallar içermektedir. 

Genel hüküm niteliğindeki TTK 1448(1), (3) ve (4)’e göre 

“(1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunması veya sigortacının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunabilmesi için, imkânlar ölçüsünde önlemler almakla yükümlüdür.
(2) ……..
(3) Sigortacı sigorta ettirenin birinci fıkra gereğince yaptığı makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, sigorta tazminatından veya bedelinden ayrı olarak tazmin etmekle yükümlüdür.
(4)Sigortacı, sigorta ettirenin istemi üzerine giderlerin karşılanması amacıyla gerekli tutarı avans olarak ödemek zorundadır.”

Kanımızca TTK 1448 özellikle tazminat isteminin henüz ileri sürülmediği dönemde gerçekleşen masraflar için devreye girebilecektir.  

Tazminat istemi ile ilgili giderleri hükme bağlayan TTK 1474 ise şu hükmü içermektedir.  

“Sigortalı aleyhine bir istem ileri sürüldüğünde, isteme ilişkin makul giderler sigortacı tarafından karşılanır.

Giderler konusu genel şartlarda da düzenlenmiştir: TKUZSSGŞ’nin “Giderlerin Ödenmesi” başlıklı B.3.1 maddesi uyarınca 

“Sigortacı, zararı önleme, azaltma, artmasına engel olma ve rücu haklarının korunmasına yönelik sigortalının yaptığı makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, sigorta tazminatından ayrı olarak tazmin eder

Sigortacı, sigorta ettirenin istemi üzerine giderlerin karşılanması amacıyla gerekli tutarı avans olarak ödemek zorundadır.”

Sigortacının avans verme yükümlülüğü ayrıca TKUZSSGŞ’nin “Tazminata İlişkin Avans Verilmesi” başlığını taşıyan B.3.2 maddesinde de düzenlenmiştir: 

“Sigortacı, sigortalının talebi üzerine, tazminat talebine ilişkin giderler için avans vermek zorundadır.”

Bu iki hüküm arasındaki fark, ilkinin zarar görene ait zararın önlenmesini; ikincisinin ise zarar görenin zarara maruz kaldıktan sonra sigortalı hekime yönelttiği tazminat isteminin sonuçsuz kalmasını sağlamayı hedef tutmasıdır. 

Sigortacının bu giderleri karşılama yükümlülüğü emredicidir. Bu sebeple mesela sigortalı hekimin görevlendirdiği avukat tarafından istenen makul ücretin karşılanmayacağı kararlaştırılamaz. Ancak tazminat tutarı ile talebe ilişkin giderlerin toplamı sigorta teminat limitini aşarsa, sigortacı aşan kısmı TTK 1474(1) son cümle uyarınca, ancak sözleşmede aşan kısmın da ödeneceği kararlaştırılmış olduğu takdirde karşılayacaktır. 

TKUZSSGŞ’nın “Sigortalıya Yardım” başlığını taşıyan B.3.4 maddesi sigortacının sigorta bedelini aşan giderleri ödemesini öngören bir düzenleme içermektedir. Buna göre “Sigortacı dava sonucuna göre yargılama giderlerini ve avukatlık ücretlerini genel hükümler çerçevesinde ödemekle yükümlüdür. Şu kadar ki, hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde öder.” 

SİGORTACI “AVANS” VEREBİLİR
Sorumluluk sigortalarında, sigortacı aşağıdaki edimleri üstlenir: 

– Haklı tazminat istemleri söz konusu ise sigortalının kurtarılması

– Haksız tazminat istemleri ileri sürülmüşse, bu istemlerin haksız veya aşırı oldukları ölçüde sonuçsuz bırakılması. 

Sorumluluk sigortacısının zarar görene ödeme yapma edimi, en erken sigortalıya karşı bir tazminat talebi yöneltildikten sonra söz konusu olur. 

– Tazminat isteminin yerinde olduğunu belirleyen sigortacının gecikmeden ödeme yapması lazımdır. 

– Buna karşılık eğer tazminat isteminin haksız veya aşırı olduğu saptanmışsa, sigortacı haksızlık veya aşırılık ölçüsünde talebe karşı savunma yapılmasını kararlaştırabilir ve yargının bu hususta vereceği kararı bekleyebilir. 

Bu noktada hemen vurgulayalım ki “Tazminat Ödeme Borcu” başlıklı TTK 1427’de yer alan sigortacının tazminat ödeme borcunun ne zaman muaccel (istenebilir) hale geleceğine ve sigortacının avans vermesine ilişkin düzenleme (TKUZSSGŞ B.3.3 maddesinde de aşağı yukarı aynı ifadelerle tekrarlanmıştır) sorumluluk sigortalarına uygun düşmemektedir ve bu sigortalarda uygulanmaması lazımdır. TTK 1427’nin ilgili fıkraları aşağıdadır:  

(2) Sigorta tazminatı……, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446’ncı maddeye göre yapılacak (rizikonun gerçekleştiğine ilişkin) ihbardan kırk beş gün sonra muaccel olur. …….. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez.

(3) Araştırmalar, 1446’ncı maddeye göre yapılacak ihbardan başlayarak üç ay içinde tamamlanamamışsa; sigortacı, tazminattan veya bedelden mahsup edilmek üzere, tarafların mutabakatı veya anlaşmazlık hâlinde mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre süratle tespit edilecek hasar miktarının veya bedelin en az yüzde ellisini avans olarak öder.

Aşağıda göreceğimiz gibi, sigortacı riziko bildiriminin kendisine ulaşmasından sonra beş gün içinde bu tazminat istemi hakkında karar verip sigortalı hekime bildirmek zorundadır (TTK 1476(1)). Şu halde sigortacı edimlerini kural olarak bu beş günlük sürenin sonundan başlayarak yerine getirmek durumundadır. Fakat, yine aşağıda altını çizeceğimiz gibi sigortacı, eğer öyle uygun görürse, sigortalı aleyhindeki istemin haklılığının ancak yargı kararıyla saptanması üzerine karşılanmasını da tercih etmiş olabilir. Bu son halde, tazminat ödemesi belki de rizikonun gerçekleşmesinden seneler sonra söz konusu olacaktır. 

Bu noktada sigortacıların, sorumluluk sürecinin uzunluğundan, bütün bu süre boyunca karşılık ayırmak gereğinden zaman zaman yakındıklarını da belirtelim. Kanımızca süreci kısaltmak mevcut koşullarda pek mümkün görünmemektedir. O sebeple çözüm daha çok zarar görenlerle uzlaşmada yatmaktadır.  

Öte yandan, sorumluluk sigortalarında sigortacının “avans” ödemesi de gerekmez. Eğer zarar görenin tazminat istemi yerinde ise sigortacı hemen ödeme yapmak zorundadır; bu istem yerinde görünmemekte ise yargı kararının kesinleşmesini bekleyecektir. Ancak bu bekleme süresince teminat göstermesi lazım gelebilir. 

http://www.sigortacigazetesi.com.tr/hasar-talebinden-tazminata-tibbi-sorumluluk-sigortalari-1/

x

Yeni Değer Teminatı & Allianz Sigorta

Yeni satın aldığınız sıfır km aracınızın  ilk tescil tarihinden itibaren geçecek bir yıllık süre içerisinde, meydana gelecek tam ziya (pert)...