sel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ağustos 2021

DASK, SEL ve ORMAN YANGINLARINI DA KAPSAYACAK

Hürriyet Gazetesi'nde, 30 Ağustos 2021 tarihinde yayımlanan, Noyan Doğan imzalı makale...

Türkiye’de depremden sonra en fazla can ve mal kaybına yol açan afet, sel felaketi...

Her yıl ortalama 200 civarında sel baskını yaşanıyor ve bunların 25’i, ciddi maddi kayıplara neden oluyor. Nitekim son yaşanan Bartın, Kastamonu ve Sinop’taki sel baskınının yarattığı kayıp çok ağır. Tahmini ekonomik kaybın 2.5 milyar lirayı bulması bekleniyor. Peki, bunun ne kadarı sigorta sistemi tarafından karşılanacak? Sigorta şirketlerinin ödeyeceği hasar, hepi topu 83 milyon lira. Bu hasarın büyük çoğunluğu da kasko ve işyeri sigortalarından kaynaklanıyor.
Neden bu kadar az? Çünkü sigortalanma oranı konutlarda, işyerlerinde, araçlarda çok düşük de ondan. Bu nedenle de selin yarattığı ekonomik kaybın tamamı devlet tarafından karşılanıyor. Ve her sel baskını sonrası da bu tablo değişmiyor. Bu nedenle de ara ara bu köşede, ‘depremin yarattığı ve yaratacağı maddi kayba zorunlu deprem sigortası ile çözüm bulduk, benzer çözümü sel için de bulmalıyız’ diye yazıyorum.

 DEPREM SİGORTASINA EKLENECEK
Nihayet bu konuda adım atıldı. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) kapsamındaki zorunlu deprem sigortasının kapsamını genişletmek için çalışmalara başladı. İşin aslını isterseniz bu konu, 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda da yer alıyor. Programda, “Doğal afet sigortası bütün afet türlerini kapsayacak şekilde genişletilerek yaygınlaştırılacak” deniyor. Peki, bunun için yasal düzenlemeye ihtiyaç var mı? Yok; çünkü çıkartılan Afet Sigortaları Kanunu ile DASK’a bu yetki verilmiş durumda. Kanunda açık açık, “Sigorta şirketlerince teminat verilememesi durumunda deprem, sel, yer kayması, fırtına, dolu, don, çığ düşmesi ve benzeri doğal afetler ile diğer özellik arz eden riskler için kamu yararı açısından gerek görülmesi halinde sigortacılık ilkeleri gözetilerek DASK tarafından sigorta veya reasürans teminatı verilebilir” diye yazıyor.
Peki, bundan sonra ne olacak? Zorunlu deprem sigortasını yürüten DASK’ın kapsamı genişleyecek ve başta sel olmak üzere tüm doğal afetler DASK’ın kapsamına dahil edilecek. Böylece, depremin dışında diğer doğal afetler de ek teminat olarak zorunlu deprem sigortasına entegre edilerek, kapsamlı bir doğal afet sigortası uygulamasına geçilecek. Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında yer aldığı için de yeni düzenleme muhtemelen sene sonuna kadar uygulamaya geçer.
YENİ DÜZENLEME YAPILIYOR
Gelelim, kritik soruya; zorunlu deprem sigortası zorunlu, diğer afetler için de zorunlu sigorta mı yaptırılacak? DASK’ın kapsamının tüm afet türlerini kapsayacak şekilde nasıl genişletileceği konusu henüz netlik kazanmadı. Şu bir gerçek, deprem riski tüm bölgeler için geçerli olmasına karşın sel, su baskını gibi afetler, başta Karadeniz olmak üzere belirli bölgeleri daha çok etkiliyor. Ayrıca her konut için deprem riski var ama her konut için sel riski yok. Düzenleme yapılırken bu hususlar dikkate alınacaktır.
Şimdi birileri, ‘bu zorunlu sigorta modelleri de çok olmuyor mu?’ diyecektir. Kim ne derse desin, ister zorunlu ister isteğe bağlı; bugün DASK sayesinde her iki konuttan biri depreme karşı sigortalı. DASK’ın tek bir depremde de hasar ödeme gücü 40 milyar lira. Mesela, DASK, son İzmir depreminde 380 milyon lira hasar ödedi. Bu ne anlama geliyor? DASK sayesinde devletin üzerindeki yük 380 milyon lira azaldı demek. Sürekli olarak büyük İstanbul depreminden bahsediliyor ya; işte, o korkunç senaryo gerçekleşirse, 40 milyar liralık kaybı sigorta sistemi karşılayacak, devletin üzerindeki yük ciddi miktarda hafifleyecek demektir. Benzer model, başta sel olmak üzere yıkıcı etkileri olan diğer afetler için de neden geliştirilmesin? Üstelik depremin ne zaman olacağını bilmiyoruz ama özellikle başta Karadeniz olmak üzere belli bölgelerde her sene sel felaketinin yaşanacağını çok iyi biliyoruz.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/noyan-dogan/memura-2022de-yuzde-12-zam-41880958

Biz Bize Sigorta
Cevizlidere Mah. Cevizlidere Cad 25/15
Çankaya / Ankara
www.bizbize.com.tr
312 473 21 56




18 Ekim 2018

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU HAKEM KARARI 01


15.12.2017 tarih ve K-2017/17409 Sayılı Hakem Kararı
1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER,
1.1.Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep
Aleyhine başvuru yapılan sigorta kuruluşu tarafından düzenlenen xxxx nolu kasko poliçesi ile sigortalanmış Başvuru Sahibine ait xxxx plakalı aracın 19.11.2017 tarihinde su birikintisinin içinde kalmış bulunması nedeniyle xxxx tazminatın sigorta kuruluşundan tahsili talebidir.
1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç
Tahkim Komisyonu tarafından gönderilen dosya teslim alınarak dosya içerisinde bulunan belgeler üzerinde yapılan incelemede belgelerin karar vermek için yeterli olduğu anlaşılmış ve dosya içeriğine göre aşağıdaki karar oluşturulmuştur.

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR
2.1 Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri
Başvuru Sahibi Vekili dilekçesinde ;
Aracının selde kaldığını, pert olması nedeniyle xxxx sının Sigorta Şirketinden tahsil edilmesi talebinde bulunmuştur.
2.2 Sigorta Kuruluşunun iddia, Delil ve Talepleri
Sigorta Şirketi Vekili Başvuruya karşı vermiş olduğu cevapta;
Davacının ağır kusuru ile hasara sebebiyet verdiğini, bu nedenle hasarın ve davanın reddinin gerekliliğinin mevzuat gereği olduğu, Davacı tarafın araçta meydana gelen hasarın giderilmesi amacıyla müvekkili şirkete başvuruda bulunduğu ve müvekkili şirket nezdinde xxxx numaralı hasar dosyasının açıldığını,
Yapılan inceleme neticesinde; dava konusu hasar sonrasında aracın yanına gidildiğinde aracın lastiklerinin ve alt kısımlarının tamamen çamurlu ve ıslak olduğu, aracın motor bölümlerinin ıslak olduğu, iç kısımlarda ise gösterge panellerinin, koltuk, zemin ve paspas üzerlerinin tamamen ıslak ve çamurlu olduğu ve araç içerisinde su birikintilerinin olduğunu, aracın park halinde olduğu yerde sudan ve selden etkilenecek şekilde su bulunmadığının tespit edildiğini, araç sürücüsünün beyanı ile xxxx cadde üzerinde aracın bulunduğu yerden 30 metre geride bulunan yağmurdan kaynaklı su birikintisine girdiği, aracın stop ettiği ve bulunduğu noktaya iterek getirildiğinin tespit edildiği, su birikintisinin 40 cm yüksekliğinde su birikintisi olduğu ve araçların bu birikintiye girdiğinde bozulacağının açık olduğu, Davacı taraf bu su birikintisine girdiğinde aracın bozulacağını bile bile olası kast ile su birikintisine girdiği, bu hasarın oluşmasında ağır kusurlu bulunduğu, zira birikintinin 40 cm yüksekliğinde olduğundan aracın içi su ile dolduğunu,
Davacının kasko genel şartlarındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğini, bu nedenle başvurunun reddi gerektiği, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacının gerçek zararı belirlenmesini de talep etmiştir.

3.UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER
Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi Genel Şartları hükümleri dikkate alınmıştır.
4.DEĞERLENDİRME VE GEREKÇELİ KARAR
Başvuru Sahibinin talebi ile xxxx tutanakta ;
19.11.2017 günü şiddetli yağış nedeni ile XX plakalı otomobilin XX Cadde üzerinde lastikleri ile alt kısımlarının tamamen çamurlu ve ıslak olduğunun görüldüğü, motor bölümünün de ıslak olduğu, iç kısmında gösterge panelleri ve koltuk ile zemini üzerinde çamurlu su birikintisinin bulunduğunu, XX Cadde üzerinde yağmur kaynaklı su bulunduğu, yolun yaklaşık 50 metrelik kısmında yaklaşık 40 cm. yüksekliğinde su ile dolu olduğunu, otomobillerin geçişi için riskli ve zor olduğu tespit edilmiştir.
Sigorta Şirketince görevlendirilmiş Sigorta Eksperi xxxx düzenlediği raporda aynı tespitleri yapmıştır.
TTK nun 1429. Maddesine göre sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür.
Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur.
Başvuru konusu olayda sigortalının kastının bulunduğuna dair bir delil bulunmamaktadır.
Yine TTK nun 1409. Maddesi gereğince de sigortacı sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olup sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya ait bulunmaktadır.
XX tarafından Sigortalı Başvuru Sahibince rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar yükümlülüğünün kasten yerine getirilmediği veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan rizikonun teminatı içinde imiş gibi ihbar edildiğine somut bir belge sunulmamış olduğundan talebin teminatta bulunduğuna karar verilmiştir.
Başvuru Sahibinin talebinin değerlendirilmesi için Bilirkişi olarak xxxx görevlendirilmiş olup Bilirkişi 17.02.2018 tarihli raporunda özetle;
Başvurana ait aracın 2. el piyasa rayiç değeri için yapılan tespit çalışmalarında rizikonun gerçekleştiği tarihte piyasa genelinde xxxx olduğunun tespit edildiğini,
Başvurana ait aracın sel hasarına maruz kalması nedeniyle elektronik parçalarının yanı sıra motor içerisine su çekmesi nedeniyle motor içerisinde de hasar oluştuğunun görüldüğü, ancak suyun zarar vermeyeceği, darbe olmaması nedeniyle sökme parça kategorisine girecek karoseri parçalarının (Kapılar, motor kaputu, bagaj kapağı, bakalit aksamı), yine suyun zarar vermeyeceği mekanik aksamının (motor traversi, dingil, mekanik alt takım parçaları) hurda piyasasında değerinin yüksek olması nedeniyle sovtaj değerinin xxxx TL olacağı,
Başvurana ait bulunan XX plakalı aracın 19.11.2017 tarihindeki olay neticesinde, araçta katma değer vergisi dahil XX lık hasar oluştuğu, bu hasar neticesinde onarımın ekonomik olmayacağı, pert-total değerlendirmesinin uygun olacağı, aracın piyasa değerinin xxxx, sovtaj değerinin ise xxxx TL olacağı kanaatine varmıştır.
Heyetimizce Bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime elverişli ve yerleşik Yargıtay Kararlarında benimsenen kriterler esas alınarak hazırlanması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Başvuru Sahibine ait xxxx plakalı araç halen Sigortalı da bulunduğundan aracın piyasa rayiç değerinden sovtaj değeri tenzil edilerek xxxx sının Başvurana ödenmesine karar verilmiştir.
5. KARAR
1 - Başvurunun KISMEN KABULUNE,
Başvuru sahibine ait xxxx plakalı araçtaki xxxx lık hasar tutarının xxxx nden alınarak başvuru sahibi xxxx’a ödenmesine,
2 - Başvuru sahibi tarafından ödenen xxxx başvuru ücreti ile xxxx bilirkişi ücreti olmak üzere toplam xxxx sının kabul/ret oranına göre xxxx sının xxxx’nden alınarak başvuru sahibi xxxx’a ödenmesine,
3 – Sigorta Şirketi vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre xxxx avukatlık ücretinin xxxx’nden tahsili ile Başvuru Sahibi xxxx’a ödenmesine,
5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19.03.2018

31 Mayıs 2018

ANADOLU SİGORTA’DAN DOĞAL AFET UYARISI


       Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, “Maddi hasarları en aza indirmek için artık gerek araç, gerekse konut ve işyerleri için doğal afet risklerini de kapsayan sigortaları satın almak çok daha büyük önem taşıyor” dedi.

       Son yıllarda iklim değişikliği kaynaklı şiddetli hidro meteorolojik olaylar tüm dünyada etkisini artırarak sürdürüyor. ABD’de geçtiğimiz yıl üst üste gerçekleşen üç kasırga, sigorta hasarlarını arttırdı, öyle ki son 30 yılda kasırgalara yönelik hasar tutarının 5’e katlandığı raporlandı. 2012 yılında yaşanan Sandy kasırgası, ABD’nin gördüğü en ölümcül fırtına siklonlarından iken, 2017 Atlantik Fırtına Sezonu, “yeni normal” olarak adlandırıldı. Türkiye’de de özellikle yağış kaynaklı hasarlarda belirgin bir artış yaşandı. Kaskoda, geçen yaz meydana gelen dolu ve sel hasarlarının etkisiyle bir önceki yıl yüzde 69 olan hasar/prim oranı yüzde 78’e çıktı.



        Koç: Ankara’nın boyut 1 milyon TL’yi aştı
        İklim değişikliğinin de etkisiyle, ‘hidro meteorolojik’ diye adlandırılan bu tür doğa olaylarını artık hayatımızın bir parçası olarak kabul etmemiz gerektiğini söyleyen Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, tüketicileri bu konuda önlem almaları yönünde uyardı. Koç, “Sözgelimi 20 Mayıs’ta, bu yılın en şiddetli hava olaylarından biri maalesef Ankara’da yaşandı. Ankara’da sadece birkaç saat etkili olan aşırı yağışlar; su baskınlarına, pek çok aracın ve evin hasar görmesine neden oldu. Ankara’da yaşanan bu son hasar ile ilgili şirketimizde açılan hasar dosyalarının tahmini tazminat boyutu, kısa sürede 1 milyon TL’yi aştı. Üzülerek söylüyorum ki bu tür hidro meteorolojik olayların gerek büyük şehirlerde gerekse Anadolu şehirlerinde tüm yaz etkisini göstermesi bekleniyor. Aslında geçen yılda da durum farklı değildi, yıla kar ağırlığı hasarlarıyla başlamıştık, yaz aylarına geldiğimizde ise gündemimize sel ve dolu hasarları girmişti. Sadece 18 ve 27 Temmuz 2017’de İstanbul’da yaşanan sel ve dolu felaketlerinin şirketimize etkisi 82 milyon TL oldu” dedi.

         “Mayıs ve Haziran aylarına dikkat”
       Mayıs ve Haziran’ın şiddetli yağışların en sık görüldüğü aylar olduğuna dikkat çeken Koç, uzmanların bu dönemde özellikle sağanak yağış, dolu ve fırtınalar konusunda uyardığına dikkat çekti. Hidro meteorolojik olaylar sonucunda oluşan hasarların, büyük oranda dolu ve sel kaynaklı araç hasarları ile konut ve işyerlerinde meydana gelen su baskınlarından oluştuğunun altını çizen Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Maddi hasarları en aza indirmek için artık gerek araç gerekse konut ve işyerleri için bu riskleri de kapsayan sigortaları satın almak çok daha büyük önem taşıyor. Bunun yanında, tüm sigortalılarımıza ve vatandaşlarımıza uzmanların uyarılarına daha fazla kulak vermelerini ve muhtemel felaketler öncesi mümkün olabilen tüm kişisel önlemleri almalarını tavsiye ediyoruz.”

         Konut ve iş yeri paket sigortası hakkında ayrıntılı bilgi almak için ;

http://www.sigortamedya.com.tr/anadolu-sigortadan-dogal-afet-uyarisi/

15 Mayıs 2018

SELDE ZARAR GÖRENLER SİGORTADAN PARA ALABİLECEK Mİ?

Geçenlerde bir dostum aradı ve bir arkadaşının Ankara Mamak’taki selde başından geçenleri anlattı. Durum özetle şöyle. Sel felaketinde vatandaşın aracı zarar görüyor.
Araç, kaskolu. Sigorta şirketine müracaat ediliyor, ancak şirket, incelemelerin sürdüğünü ve devlet yardımı nedeniyle, hasar ödemesinin hemen yapılamayacağını söylüyor. Öğrendiğime göre Mamak’taki selde işyeri, aracı zarar görüp de sigorta şirketlerine başvuranlar da benzer cevaplar almış. Biraz araştırma yaptım. Doğru, ortada garip bir durum var ve ilk kez yaşanıyor.

HASARLAR NEDEN ÖDENMİYOR ?
Şöyle anlatayım. İster sel olsun, ister başka afet; konutu, aracı, işyeri sigortalı olup da zarar görenler, sigorta şirketlerine başvurur. Şirketler hasar tespit çalışmasını başlatır ve sigortalılara zararları ödenir. Felaketin yaşandığı ilin valiliği ise Sigorta Şirketleri Birliği'ne resmi bir yazı göndererek, kimlerin sigortalı olduğunu ve sigortadan bu kişilere ne kadar hasar ödemesi yapıldığının listesini ister. Sonrasında valilik, sigortası olmayanlara ya da sigortadan bir nedenden dolayı eksik para alanlara devlet yardımı yapar. Böylece de selde zarar gören vatandaşın mağduriyeti gerek devlet eliyle gerekse de sigorta sistemi ile bir şekilde giderilir. Genel uygulama böyledir, yani bugüne kadar böyle uygulandı.
Ancak Ankara Mamak’taki sel felaketin de bir ilk yaşandı ve selin hemen sonrasında zarar görenlere yardım ödemeleri yapıldı. Valilikten yapılan açıklamaya göre de sel felaketinden birkaç gün sonra 10 konut ile 61 iş yeri sahibine toplam 605 bin 250 lira, 81 araç sahibine ise 584 bin 600 lira yardım yapılmasına karar verildi. Hal böyle olunca da ortalık karıştı. Neden? Çünkü sigortacılar, hasar tespiti yapamadığı gibi daha da önemlisi kime, ne kadar devlet yardımı yapıldığından da habersizler. Devlet yardımı alanlar sigortalı mı, değil mi onu da bilmiyorlar.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Peki, şimdi ne olacak? Yine bir ilk yaşanacak ve bu sefer sigortacılar, Ankara valiliğine resmi bir yazı yazıp, sel felaketinde kime, kaç para yardım yapıldığının bilgisini isteyecek. Valilikten gelen listeyle sigortadan hasar talebinde bulunanlar karşılaştırılacak. Sigortalı olup da devlet yardımı alanlar varsa bu kişilere, aldıkları devlet yardımına göre hasar ödemesi yapılacak. Örneğin, vatandaşın selde aracı zarar görmüşse, aracın kasko değeri de misal, 40 bin liraysa ve bu kişiye devlet de 20 bin lira yardım yaptıysa, sigorta şirketi 20 bin lira hasar ödemesi yapacak. Kalan 20 bin lirayı da sigorta şirketi devlete ödeyecek. Daha açık bir anlatımla; sigorta şirketi ya devlet yardımı almadıysa vatandaşa zararın tamamını ödeyecek ya da devlet yardımı aldıysa kalan kısmını devlete verecek.
Eminim birileri, ‘devlet de ödesin, sigorta şirketi de ödesin’ diyecektir. O iş öyle yürümüyor. Selde aracı zarar gören vatandaş örneğinden gidersek, devlet 20 bin lira, sigorta şirketi de 40 bin lira öderse; 40 bin liralık araç için vatandaşa 60 bin lira ödenmiş olur. Bu da zararı karşılama ya da mağduriyet giderme değil, sebepsiz zenginleşme anlamına geliyor.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/noyan-dogan/selde-zarar-gorenler-sigortadan-para-alabilecek-mi-40835581

Yeni Değer Teminatı & Allianz Sigorta

Yeni satın aldığınız sıfır km aracınızın  ilk tescil tarihinden itibaren geçecek bir yıllık süre içerisinde, meydana gelecek tam ziya (pert)...