sompo japan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sompo japan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Eylül 2018

SİGORTA SEKTÖRÜ DAHA DA GÜÇLENECEK

Sompo Japan Sigorta Genel Müdürü Recai Dalaş, “Dünya ekonomi tarihine bakıldığında bu tür ekonomik olarak riskli dönemlerin ardından, hızla güçlenen ve yenilenen sektörlerin başında daima ilk sıralarda banka ve sigorta sektörlerinin olduğu görülüyor” dedi...

Sompo Japan Sigorta Türkiye’nin, sermayedarının ona duyduğu güven ile ilerleyen süreçte inorganik büyüme için fırsat kolladığı bildirildi. Sompo Japan Sigorta Genel Müdürü Recai Dalaş, basın mensuplarıyla yaptığı buluşmada hem küresel ekonomi hem de dünyanın değişim haritasının fotoğrafını çekerek Sompo Japan’ın bu belirsizlikler dünyasındaki istikrarlı büyümesini detaylarıyla anlattı. Conrad Istanbul Bosphorus’ta gerçekleşen toplantıya Sompo Japan Sigorta Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özer Şimşek de katıldı. Toplantıda konuşan Dalaş, ekonomik olarak riskli dönemlerin ardından sigorta ve banka sektörlerinin güçlendiğini söyledi.



“Dünya ekonomi tarihine bakıldığında bu tür ekonomik olarak riskli dönemlerin ardından hızla güçlenen ve yenilenen sektörlerin başında daima ilk sıralarda banka ve sigorta sektörlerinin olduğu görülüyor” diyen Dalaş, “Bankacılık daha fazla kendini yenileme çabasına girerken, sigortacılık ise insanların varlıklarını koruma güdüsünün artmasıyla hızlı bir büyüme trendi yaşayabiliyor. Bugün, Türkiye’de bu iki sektör de çok güçlü ve dünyanın birçok gelişmiş ekonomisiyle yarışabilecek durumda” şeklinde konuştu.

Reel prim üretim artışı yüzde 4.6 oldu
Dalaş, “Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerine göre; sigorta sektörünün yarattığı fon miktarı 133 milyar lira ve şirketlerin yüzde 85’i fonlarını lirada tutuyor. Sigortacılık sektörü 160 milyar lira aktif büyüklük ile bankacılık sektöründen sonra ikinci büyük sektör konumunda ve GSMH’nın 35 katı tutarında, 90 trilyon liraya yakın teminat vererek yatırımları koruyor. TSB verilerine göre 2018 yılı Temmuz sonu itibarı ile toplam prim üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21.2 artış ile 31 milyar 967 milyon 217 bin 799 TL olarak gerçekleşti. Enflasyondan arındırıldıktan sonra sektörün reel prim üretim artışı ise söz konusu dönemde yüzde 4.6 oldu” dedi.

Hayat branşı yüzde 0.1 büyüdü
Toplam üretim içinde 27 milyar 484 milyon TL’si hayat dışından gelirken, 4 milyar 482 milyon TL’lik üretim ise hayat branşında olduğuna vurgu yapan Dalaş, “Hayat branşında 7 ayda reel büyüme sadece yüzde 0.1 oranında gerçekleşti. Hayat dışında reel prim artışı da yüzde 5.4 oldu. Hayat dışında en büyük üretim kaynağı olan kara araçları sorumluluk sigortalarında toplam üretim 8 milyar 992 milyon TL’yi aşarken, söz konusu branşta reel büyüme ilk 7 ayda yüzde 15.3 oldu. Kasko da ise 4 milyar 343 milyon TL üretim olurken, söz konusu branşta yüzde 2.4’lük bir küçülme yaşandı” diye konuştu.

“Nominaledeki kâr hedefimiz tutacak”
Sompo Japan performansıyla da ilgili bilgi veren Dalaş şunları söyledi: Sompo Japan Sigorta, 2018 yıl sonu için nominaledeki kâr hedefinin tutacağını düşünüyor. 2018 sonu için bu hedefin 300 milyon TL’nin üzerinde olmasını bekliyor. Bu da şirketin sektörde kârlılık anlamında ilk 3 şirket içerisinde olabileceğini gösteriyor. Özkaynak kârlılığında sektördeki liderlik pozisyonunu koruyacağını düşünen Sompo Japan Sigorta, 6 aylık sektör verilerine bakıldığında, vergi öncesi kâr olarak 4. sırada yer alıyor. Zira, hayat dışı sektör şirketlerinin geneline bakıldığında, teknik olarak 500 Milyon TL civarında bir zarar söz konusu iken, faizlerdeki artışın sağladığı olanakla, mali kâr sayesinde, toplamda vergi öncesinde konsolide 1.85 Milyar TL bir kâr görüyoruz. Teknik kârlılıkta halen sorun yaşayan sektörün bileşik rasyoda 103.8’lik konsolide rasyo ile zarar ettiği göze çarparken, ilk 10 şirket içerisinde, tamamen banka sigortacılığı yapan bir kamu şirketini hariç bıraktığımızda, Sompo’nun halen en iyi bileşik rasyoya sahip şirket olduğu dikkat çekiyor.”

Sompo Japan Sigorta, sektörün lokomotifi sayılan motor branşlarında kaskodaki önde gelen oyuncu rolünü önümüzdeki yıllarda da sürdürmeyi hedefliyor” diye konuşan Dalaş, “2019 vizyon ve iş planlamalarına bakıldığında büyümenin sadece finansal verilerde değil şirketin her kademesinde gözlemleniyor. Sompo Japan Sigorta, 2019 yılında da özellikle kasko branşında yine sektörün en kârlı şirketlerinden olmayı hedefliyor” açıklamasını yaptı.

Önemli güçlükler yaşanabilir
Sektörde sermaye yetersizlik sorunu olduğunu düşünen Dalaş; özellikle, bu sorunu yaşayan küçük ve orta ölçekli şirketlerin döviz artışından önce nispeten düşük primlerle içeri aldıkları poliçelerdeki hasar maliyetlerinin aşırı artışını tolere etmede önemli güçlükler yaşayabileceğini öngörüyor.

Özellikle trafik branşında tavan primin altında satılan poliçelerin 2019 ve sonrasında şirketlerin mali yeterliliklerini tehdit edecek boyutta riskler doğuracağını vurgulayan Dalaş, bu şirketlere ilişkin ortaya çıkabilecek olası önemli risklerin gerçekleşmemesi için bilhassa sermaye yeterlilikleri yazım riski açısından çok daha sıkı denetlenmesi gerektiğini söylüyor.

Siyaset, ekonomi ve teknoloji
Dünyadaki değişimin 3 ayaklı olduğuna dikkat çeken Dalaş’a “5-10 yıl öncesine kadar dünyamızdaki gelişim ve değişimin tahmin edilebiliyordu, değişim doğrusal bir çizgide artıyordu, bugün ise çok hızlı ve değişken olarak gerçekleşiyor. Yaşam biçimimiz, ilişkilerimiz, iş modellerimiz ve süreçler, kısaca her şey tamamen değişiyor. Bu değişim ve belirsizlik 3 ana alanda yaşanıyor: siyaset, ekonomi ve teknoloji” dedi.

Değişim kaçınılmaz
Dalaş’ın gündemle ilgili değerlendirmeleri ise şöyle: “Sürekli değişen ve gelişen dünyada bir değer yaratmak ve aynı anda bu değere sahip olmak için günümüzde büyük bir mücadele var. Dünya bugün; gezegenlere seyahat, yapay zekâ, robotlar, endüstri 4.0, otonom araçlar, yeni enerji kaynakları, yaşamın uzaması, 3D yazıcılar, akıllı kentler, çevre, iklim, sürdürülebilir daha iyi bir yaşam gibi konuları konuşuyor. Sektörler de bu gelişmeleri sürekli takip ederek gelecek için kısa ve uzun vadeli planlar yapıyor. Yok olmamak için değişiyor. Artık birçok şirket, değişimin kaçınılmaz olduğunu çok iyi biliyor. Dünya Ekonomik Forum’un 800 uzman arasında yaptığı araştırmaya göre gelecek 10 yıldaki değişim şu şekilde sıralanıyor: Robotlar, sensörler, tıp, internet, telefon, otomobiller ve yapay zeka.”

Gelişmiş ekonomilerin payları düşüyor
“IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporu’na göre ise dünya ekonomisi de 19 yıllık süreçte büyük bir değişimden geçiyor. 2018 yılında küresel GSYH’nin cari fiyatlarla 87.5 trilyon dolara, satın alma gücü paritesiyle (SAGP) 135 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. 1999 yılından beri gelişmiş ekonomilerin payları düşerken gelişmekte olan ekonomilerin payları yükseliyor. Çin, 1990 yılında ABD ekonomisini yarısı büyüklüğündeyken 2017 sonu itibariyle SAGP hesaplamasına göre ABD’yi geçerek dünyanın en büyük ekonomisi konumuna yükselmiş bulunuyor.”

Daha Dengesiz Büyüme ve Yükselen Ticaret Gerilimleri
“2018 yılında dünya ekonomisinde beklenen büyüme yüzde 3.9 olurken 2018 yılında dünya ticaretinde ciddi bir artış bekleniyor. IMF’nin tahminine göre dünya ticaret hacmi 2018’de yüzde 5.1 artacak. Bu ciddi artış tahmininin önündeki en büyük tehdidin ise ticaret savaşları olduğu düşünülüyor. Temmuz ayında bu raporu ‘Daha Dengesiz Büyüme ve Yükselen Ticaret Gerilimleri’ başlığıyla güncelleyen IMF; yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerin büyüme beklentilerinin artan petrol fiyatları, yükselen ticaret gerilimi, ABD’de artan faizler ve zayıf ekonomik temellere sahip bazı ülkelerin para birimlerine yönelik piyasa baskısı yüzünden daha dengesiz hale geldiğini belirterek Arjantin, Brezilya, Hindistan’a yönelik büyüme tahminleri düşürürken, petrol ihracatçısı bazı ülkelerin görünümünü güçlendiriyor.”

Dünya’dan Japonya’ya…
Sompo Japan, global olarak faaliyetlerini 32 ülkede sürdürüyor. Türkiye ise bu 32 ülke arasında çok önemli bir yere sahip. Gerek bileşik rasyo, gerekse operasyonel verimlilik açısından Sompo Grubu içerisinde Türkiye, birinci sırada yer alıyor.

Mevcut durumdaki kriz yönetimini iyi yapan bir şirket kültürüne sahip Sompo Japan Grubu, Türkiye’yi küresel yatırımlarda öne çıkan bir ülke olarak görüyor ve ülke ekonomisine güveniyor. Bu sebeple Sompo Japan Sigorta, ilerleyen süreçte inorganik büyüme için fırsat kolluyor.

Küresel iklim değişikliğine karşı…
Küresel riskler arasında en büyük riskin tüm dünya ve Türkiye adına iklim değişikliği ve buna bağlantılı çevresel riskler olduğunu düşünen Dalaş’a göre iklim değişikliği artık her geçen gün etkisini daha da artırarak hayatımızı etkileyen büyük bir gerçek ve bugün işimizi yapmazsak etkileri daha uzun süre bizimle kalacak.

‘Dünya Ekonomi Forumu 2018 Küresel Risk Raporu‘, küresel riskler arasında çevreyle ilişkili risklerin ağırlığını arttığını ortaya koyuyor. Rapora göre uzmanlar, 30 küresel risk arasında bir öncelik sıralaması yapıyor. Bu sıralamaya göre şiddetli hava şartları, biyo-çeşitlilik kaybı ve ekosistemde çöküş, büyük doğal afetler, insan eliyle yaratılan çevre felaketleri ve iklim değişikliği olmak üzere iklim değişikliği odaklı beş riskin üst sıralarda yer aldığı belirtiliyor.

Sompo Japan Sigorta, ileriki dönemde bu alanda gerçekleştireceği sosyal sorumluluk projeleri ile iklim değişikliği konusunu sahipleneceğinin de altını çiziyor.

http://www.sigortamedya.com.tr/sigorta-sektoru-daha-da-guclenecek/

11 Haziran 2017

SOMPO JAPAN SİGORTA'NIN GELİŞİMİ

Büyümenin sürdürülebilir olması için kârlılık şart...

Geçtiğimiz sene ve bu yılın ilk çeyreğinde sadece oto sigortalarında değil, sağlıktan iş yeri sigortalarına, bankasüranstan konut sigortalarına kadar her alanda çok önemli bir büyüme gösterdiklerini kaydeden Şenol Ortaç, bu büyümenin yanı sıra kârlılıklarını da sürdürdüklerini ifade etti.

Sompo Japan Sigorta Bireysel, Teknik ve Finansal Kurumlar Satış Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Şenol Ortaç, 2016’da sadece oto sigortalarında değil, her alanda çok önemli bir büyüme gösterdiklerini söyledi. Bu başarıyı her zamanki gibi kârlılıklarından ödün vermeden elde ettiklerini ifade eden Ortaç, “Büyümenin sürdürülebilir olması için kârlılık şart” dedi.

Sompo Japan, 2016 yılını ve bu yılın ilk çeyreğini nasıl geçirdi?

Sadece geçtiğimiz yılın değil, son birkaç yılın bireysel sigortacılık pazarında tartışmasız en başarılı şirketi Sompo Japan. Şirketimizin kurulduğu günden bugüne her alanda gösterdiği, en başta fiyat istikrarı olmak üzere, acentelerimize yönelik hizmet anlayışı, kampanya ve komisyon uygulamaları, süreklilik arz eden kârlılık ve teknolojik gelişmelerde öncü bir şirket olmamız bu başarıyı da beraberinde getirmiştir.

Geçtiğimiz yıl sadece oto sigortalarında değil, sağlıktan, yangın sigortalarına, bankasüranstan, konut sigortalarına her alanda çok önemli büyüme ve pazar payı gelişimi gösterdik. Ayrıca her zamanki gibi kârlılığımızdan da ödün vermedik.

‘KASKODA EN KARLI VE EN HIZLI BÜYÜYEN ŞİRKETİZ’

2016’da kaskoda sektörün en çok kâr eden 2. şirketi olduk. Hatta sadece acente kanalını göz önünde bulundurduğumuzda sektörün bu alanda kârlılık oranı en iyi şirketiyiz. Yine 2016’daki gibi, son 12 yılın tamamında kaskodan kâr etmeyi başaran tek şirketiz.
%32 büyüme oranı ile %7 poliçe adedi pazar payına ulaşırken, bu alanda da sektörün en hızlı büyüyen ve en çok pazar payı kazanan şirketi olduk. Kaskodaki bu büyümede en önemli ayrıntı ise daha çok bireysel ve KOBİ segmenti müşterileri diye ifade edebileceğimiz pazardaki pazar payımızın %10 seviyesine ulaşmasıdır. 2017’de de pazar payımızı, yine her zamanki gibi kâr ederek koruyoruz.

Trafik sigortasındaki yeni gelişmelerden sonra pozisyonunuz ne olacak?

Biz her zaman serbest tarifeyi savunan bir yönetim ekibiyiz. Havuz sistemlerinde ürün içeriği, segmentasyon ve fiyatlama gibi sigorta şirketine farklılaşma olanağı sağlayan uygulamalarda hizmet farkınızı göstermeniz çok kolay olmuyor. Özellikle bizim gibi genç, yenilikçi, fark yaratan, teknolojiyi iyi kullanan şirketlerde bu tarz uygulamalar hep dezavantaj oluşturuyor.
Önümüzdeki kısa dönem için trafik sigortasında bu durumu değiştirebilmemiz çok mümkün gözükmüyor. Bu durumda bize düşen görevse bu dönemi en az kayıpla kapatmak. Bunun için de hem tarife, hem de pazarlama birimlerimiz başta olmak üzere şirketimizin ilgili departmanları çok yoğun bir şekilde mesai harcıyor. Trafik ürününde, pazar payımızda bir miktar azalmaya rağmen yine de sektörün en önemli oyuncularından biriyiz.

Bireysel sigortalardaki diğer alanlarda ne durumdasınız?

Aslında biz sadece oto sigortalarında değil, bireysel sigortacılık pazarının birçok alanında önemli büyümeler gösteriyoruz. Örneğin sağlık branşı. Biz sağlık branşında diğer şirketlere göre nispeten yeni oyuncularından biriyiz. Buna rağmen Tamamlayıcı Sağlık, Yabancı Sağlık, Seyahat Sağlık gibi ürünlerde sektörde öne çıkan ve hatta bizden daha eski şirketlere örnek olan çok farklı ürün ve uygulamalarımız mevcut. 2016 yılında sağlık branşında pazara “Tamamlayıcı Sağlık Sigortası” ürünümüzü sunduk. Bu ürünle birlikte; diğer şirketlere de örnek olacak şekilde kendi sağlık yazılımlarımızı geliştirdik, geliştirmeye devam ediyoruz. Kendi iç kaynaklarımızla gerçekleştirdiğimiz teknolojik altyapımızın bize sağlık branşında da ciddi avantajlar sağlayacağına inanıyoruz. Sağlıkta diğer bir başarımız ise yine her zaman olduğu gibi kârlılık. Kârlılığımız sayesinde rekabetçi fiyat ve komisyon uygulamalarımız devam ediyor. 2017 yılında da büyümeye ve acentelerimizi bu alanda büyütmeye devam ediyoruz.

Teknolojinin hızlı değişimiyle birlikte önümüzdeki yıllarda pazarı neler bekliyor?

Kuruluşumuzdan beri teknolojiyi iş süreçlerine her zaman entegre etmeyi başardık. Bunu yaparken, sadece o dönemi değil gelecek dönemi düşünerek stratejilerimizi ve altyapı yatırımlarımızı gerçekleştirerek, başta acenteler olmak üzere müşterilerimize fayda sağlamayı başardık. Artık müşteriler en iyi teknoloji kullanımı, en iyi ürün içeriği, pazardaki en iyi fiyat, en hızlı hasar ödemesi ve istedikleri her an her yerden şirket ile iletişime geçmeyi istemektedir. Bu durum, gelecekte şirketlerin müşterilerin olduğu her alanda, en iyi olma zorunluluğunu da beraberinde getirecektir. Bu değişim, sektörde bireysel sigortacılıktaki rekabeti ve pazar payı kazanma savaşını daha da artıracaktır.

ACENTE SAYISI 2000’E YÜKSELDİ

Bir diğer önemli gelişme de acente sayımızda oldu. Teknolojik uygulamalarımız, hasar hizmeti kalitemiz, istikrarlı fiyat politikamız ve rekabetçiliğimiz acentelerin şirketimize olan ilgisini her geçen gün daha da artırıyor. Şu an acente sayımız 2000’e ulaşmış durumda. Acentelik verme kriterlerimizde çok önemli beklentilerimiz olmasına rağmen, uygulama ve hizmetlerimizdeki sürekli iyileşme ile son bir yılda acente sayımız 1500’den 2000 adede ulaştı. 2016 yılı sonunda acente satış kanalı prim üretimi büyüme oranımız %147 seviyesinde gerçekleşti.

“Sürekli kendini yenileyebilen ve sürekli kâr edebilmeyi başaran iş yapış şeklimiz sayesinde, özellikle kriz dönemlerinden daha da güçlenerek çıkıyoruz.”

“Kurulduğumuz ilk günden bu yana, teknoloji ve altyapı konusunu çok önemsedik.”

Yabancı sağlıkta hem geçen yıl hem de bu yılın ilk çeyreğinde üretimde sektörün lider şirketlerindeniz. Seyahat sağlıkta 2016’yı 3. sırada tamamladık. Bu yıl nisan sonu itibarıyla sektör lideriyiz.

“Zorunlu tarife, DASK, TARSİM gibi havuz sistemi diye adlandırdığımız uygulamalara her zaman karşı olduk.”

“Nispeten düşük pazar payına rağmen geçtiğimiz yıl sektörün sağlık branşında matrah olarak en iyi ikinci teknik sonuç elde eden şirketiyiz.”

10 Haziran 2017
http://www.sigortacigazetesi.com.tr/buyumenin-surdurulebilir-olmasi-icin-karlilik-sart/

Yeni Değer Teminatı & Allianz Sigorta

Yeni satın aldığınız sıfır km aracınızın  ilk tescil tarihinden itibaren geçecek bir yıllık süre içerisinde, meydana gelecek tam ziya (pert)...