31 Mayıs 2018

ANADOLU SİGORTA’DAN DOĞAL AFET UYARISI


       Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, “Maddi hasarları en aza indirmek için artık gerek araç, gerekse konut ve işyerleri için doğal afet risklerini de kapsayan sigortaları satın almak çok daha büyük önem taşıyor” dedi.

       Son yıllarda iklim değişikliği kaynaklı şiddetli hidro meteorolojik olaylar tüm dünyada etkisini artırarak sürdürüyor. ABD’de geçtiğimiz yıl üst üste gerçekleşen üç kasırga, sigorta hasarlarını arttırdı, öyle ki son 30 yılda kasırgalara yönelik hasar tutarının 5’e katlandığı raporlandı. 2012 yılında yaşanan Sandy kasırgası, ABD’nin gördüğü en ölümcül fırtına siklonlarından iken, 2017 Atlantik Fırtına Sezonu, “yeni normal” olarak adlandırıldı. Türkiye’de de özellikle yağış kaynaklı hasarlarda belirgin bir artış yaşandı. Kaskoda, geçen yaz meydana gelen dolu ve sel hasarlarının etkisiyle bir önceki yıl yüzde 69 olan hasar/prim oranı yüzde 78’e çıktı.



        Koç: Ankara’nın boyut 1 milyon TL’yi aştı
        İklim değişikliğinin de etkisiyle, ‘hidro meteorolojik’ diye adlandırılan bu tür doğa olaylarını artık hayatımızın bir parçası olarak kabul etmemiz gerektiğini söyleyen Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, tüketicileri bu konuda önlem almaları yönünde uyardı. Koç, “Sözgelimi 20 Mayıs’ta, bu yılın en şiddetli hava olaylarından biri maalesef Ankara’da yaşandı. Ankara’da sadece birkaç saat etkili olan aşırı yağışlar; su baskınlarına, pek çok aracın ve evin hasar görmesine neden oldu. Ankara’da yaşanan bu son hasar ile ilgili şirketimizde açılan hasar dosyalarının tahmini tazminat boyutu, kısa sürede 1 milyon TL’yi aştı. Üzülerek söylüyorum ki bu tür hidro meteorolojik olayların gerek büyük şehirlerde gerekse Anadolu şehirlerinde tüm yaz etkisini göstermesi bekleniyor. Aslında geçen yılda da durum farklı değildi, yıla kar ağırlığı hasarlarıyla başlamıştık, yaz aylarına geldiğimizde ise gündemimize sel ve dolu hasarları girmişti. Sadece 18 ve 27 Temmuz 2017’de İstanbul’da yaşanan sel ve dolu felaketlerinin şirketimize etkisi 82 milyon TL oldu” dedi.

         “Mayıs ve Haziran aylarına dikkat”
       Mayıs ve Haziran’ın şiddetli yağışların en sık görüldüğü aylar olduğuna dikkat çeken Koç, uzmanların bu dönemde özellikle sağanak yağış, dolu ve fırtınalar konusunda uyardığına dikkat çekti. Hidro meteorolojik olaylar sonucunda oluşan hasarların, büyük oranda dolu ve sel kaynaklı araç hasarları ile konut ve işyerlerinde meydana gelen su baskınlarından oluştuğunun altını çizen Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Maddi hasarları en aza indirmek için artık gerek araç gerekse konut ve işyerleri için bu riskleri de kapsayan sigortaları satın almak çok daha büyük önem taşıyor. Bunun yanında, tüm sigortalılarımıza ve vatandaşlarımıza uzmanların uyarılarına daha fazla kulak vermelerini ve muhtemel felaketler öncesi mümkün olabilen tüm kişisel önlemleri almalarını tavsiye ediyoruz.”

         Konut ve iş yeri paket sigortası hakkında ayrıntılı bilgi almak için ;

http://www.sigortamedya.com.tr/anadolu-sigortadan-dogal-afet-uyarisi/

30 Mayıs 2018

ÇİN'İN SOSYAL KREDİ SİSTEMİ

Çin’in sosyal kredi sistemi şimdiden milyonlarca seyahati engelledi.
Çin'in sosyal kredi sistemine göre kredisi düşük olan vatandaşların seyahat etmesi, bankadan kredi alması ve otellerde kalması engelleniyor.

Çin’in sosyal kredi sistemi şimdiden 11 milyon uçuşa ve 4 milyon tren yolculuğuna müdahale etti. Sosyal kredisi düşük olan vatandaşların seyahat etmesi engellendiği gibi bazılarının bankadan kredi alması ve otellerde kalması engellendi. Hatta bazı vatandaşların internet hızı düşürüldü. Çin 2020’de daha kapsamlı bir ulusal kredi sistemi getirmeyi planlıyor. sistem Black Mirror dizisinin bir bölümünde uygulanan kredi sistemine benzetiliyor.

Nisan sonunda yayımlanan raporda uçağa ve trene alınmayan vatandaşlarının suçu tam olarak açıklanmadı. Sosyal kredi sistemi aslında bir kara listeler bütünü olarak tanımlanabilir. Ülke genelinde bir düzineden fazla liste bulunuyor. Her listede uçak ve trenlerde kötü davranmak ya da mahkeme kararına uymamak gibi suçlar yer alıyor.



“Notu düşük olanı iflas ettirelim”
Cezalandırılan vatandaşların suçları açıklanmamış olsa da eski devlet yetkilisi Hou Yunchun sistemin geliştirilmesini ve kredisi düşük kişilerin iflas etmesinin sağlanmasını öneriyor. Hou’nun bahsettiği kara liste genellikle borçluları kapsıyor ve Yüce Halk Mahkemesi tarafından insanların borçlarına sadık olmalarını sağlamak için oluşturuldu. Mahkeme borçluların adını ve kimlik numarasını web sitesi üzerinden paylaşıyor. Bu kişilerin yüksek hızlı trenlere binmesi, beş yıldızlı otellerde kalması, çocuklarını pahalı okullara göndermesi ya da internet üzerinden lüks ürün satın alması yasak.

Bazı bölgelerde kara listedeki kişileri aradığınızda karşınıza aradığınız kişinin çok fazla borcu olduğuna dair bir uyarı çıkıyor. Mayıs ayında borçluların fotoğraflarıyla oluşturulan kısa bir animasyon sinema salonlarında, otobüslerde ve kamusal alanlardaki ekranlarda yayınlanmaya başladı. Animasyon yayınlanmadan önce bir ses “Gelin gelin şunlara bir bakın. Bunlar para ödünç alıp geri ödemeyen insanlar” diyerek çevredekilerin dikkatini çekmeye çalışıyor.

Liste hızla büyüyor
2013’te borçluların listesi ilk yayımlandığında listede 31 bin 259 kişi vardı. 2017’nin Aralık ayında listedekilerin sayısı 8,8 milyona ulaşmıştı. Son altı ay içinde yaklaşık 2,5 milyon yolculuk sistem üzerinden engellendi. Bunun sebebi Çin’in mevcut borçluları daha sıkı denetlemesi ya da listeye yeni kişilerin eklenmesi olabilir.

Liste ortaya çıktığı günden bu yana Çin medyasında sık sık bu listenin ülke genelinde 2020’de uygulanması beklenen sosyal kredi sisteminin ilk aşaması olduğu konuşuluyor. Şimdilik farklı pilot kredi sistemleri sekiz farklı şirket tarafından uygulanıyor. Bu şirketlerden biri de Alibaba tarafından yönetilen Sesame Credit. Bu şirket kişilerin kredi notunu mahkemelerin verdiği cezalara göre düşürüyor. Sesame Credit vatandaşlara kredi notu olarak bir rakam veren birkaç sistemden biri. Çin’in ulusal sisteminin her vatandaşa bir rakam verip vermeyeceği ise bilinmiyor.

https://www.dunyahalleri.com/cinin-sosyal-kredi-sistemi-simdiden-milyonlarca-seyahati-engelledi/

29 Mayıs 2018

ANADOLU SİGORTA'DAN SAĞLIĞINIZA "TAMAMLAYICI SAĞLIK GÜVENCESİ"

Sağlık sigortalarının değişen yaşam biçimleriyle birlikte artık herkes için önemli hale geldiğini belirten Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz, bu noktada bütçeleri sınırlı olanlar için Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın bir fırsat olduğuna dikkat çekti.

Sosyal güvenceye sahip genel sağlık sigortalılarının SGK ile anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarında muayene ve tedavi olmalarını sağlayan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na olan talep her geçen gün artıyor. Bu nedenle sigorta şirketleri Tamamlayıcı Sağlık bünyesinde sundukları hizmetlerin kapsamını genişletirken, sisteme dahil olan hastane sayısı da gün geçtikçe artıyor. Yıllık 200 ile 1.250 lira arasında değişen primlerle satılan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, ihtiyaca göre teminatlarla genişletilebiliyor.

Aşağıdaki tabloda bir anne ve iki çocuğu için Anadolu, Allianz ve Sompo Japan Sigorta tarafından hazırlanmış Tamamlayıcı Sağlık Sigortası temel teminatları ve primleri inceleyebilirsiniz.

Siz de teklif almak için www.bizbize.com.tr internet sitemizden bize ulaşabilirsiniz.

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası hakkında bilgi veren Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz, “Tamamlayıcı Sağlık Sigortası teminatları özel sağlık sigortasından çok farklı değil. Genç yaşta Tamamlayıcı Sağlık Sigortası yaptırarak pek çok avantajdan faydalanmak ve çok uygun primlerle bu ürüne sahip olmak mümkün” dedi.

Genç yaşta başlayacağınız, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ile ÖMÜR BOYU YENİLEME GARANTİSİ hakkını daha kolaylıkla elde edebilirsiniz. Bu hak sayesinde ileride karşılaşabileceğiniz tüm rahatsızlıklarınızı teminat altına alabilir ve bunun için ek prim ödemek zorunda kalmazsınız. 
Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz, sağlık sigortalarının değişen yaşam biçimleriyle birlikte artık herkes için daha önemli olduğuna dikkat çekti. Oğuz şöyle devam etti: “Bütçeleri sınırlı olanlar için Tamamlayıcı Sağlık Sigortası çok önemli bir fırsat. Biz de Anadolu Sigorta olarak mümkün olan en geniş kitleyi bu sisteme dahil etmek ve hizmet kalitesini daha yukarılara taşımak için çalışıyoruz.”
Özel sağlık sigortasından farklı değil
Teminat kapsamı olarak Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın özel sağlık sigortasından çok farklı olmadığına işaret eden Metin Oğuz, primlerin ise çok daha ekonomik olduğunun altını çizdi. Oğuz, şöyle devam etti: “Primler, yaşa, yaşanılan şehre ve alınan teminata göre değişiklik gösteriyor. Fiyatlar 200 liradan başlıyor. Öte yandan hastaların görecekleri özen ve ihtimam açısından bir fark bulunmuyor. Kolayca işlemlerini yaptırabiliyorlar. Tüm bu avantajlarıyla çok hızlı büyüyen bir alan. Özel sağlık sektörü pazarının iki katı hızla büyüyor. Tabii henüz yeni bir ürün olduğu için, sayı olarak özel sağlık sigortasının yüzde 15’i kadar bir yaygınlığa ulaşmış durumda. Ancak inanıyoruz ki ürün yayıldıkça sistem hızla büyüyecek, bu da hem fiyatların daha aşağı çekilmesine hem de hizmet kalitesinin daha da artmasına katkı sağlayacak” dedi.
Poliçeye tüp bebek teminatı da eklenebilir


Yılda dokuz adet ayakta tedavi kullanım hakkı sunulan Anadolu Sigorta Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda yatarak tedavi için ise bir sınırlama bulunmuyor. Kanser, kalp gibi önemli hastalıkları da kapsayan ürün, poliçe başlangıç tarihinden sonra ortaya çıkan hastalıkların tedavilerini karşılıyor. Anadolu Sigorta Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na, sektörde ilk örnek olarak doğum teminatının yanı sıra tüp bebek teminatı da herhangi bir bekleme süresi olmadan eklenebiliyor. Bebeklerin doğum tarihleri itibarıyla sigortalanmasıyla doğuştan gelen hastalıklarının ödenmesi sağlanıyor.

Ayrıntılı bilgi için http://www.bizbizesigorta.com.tr/urun.php?urunID=305
http://www.sigortamedya.com.tr/anadolu-sigortadan-tss-yaptirmak-cazip-firsatlarla-dolu/

28 Mayıs 2018

ARAÇ ANAHTARININ ELE GEÇİRİLMESİ NEDENİYLE ARACIN ÇALINMASI TEMİNATI


ANADOLU SİGORTA & KASKO TEMİNATLARI

Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.4.11 bendine istinaden, sigorta ettirenle aşağıdaki hususta ek sözleşme yapılmıştır.



a. Araç anahtarlarının ele geçirilmek suretiyle çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi,

b. Aracın dolandırıcılık yoluyla çalınması ve/veya araç anahtarının dolandırıcılık yoluyla ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi,

c. Belge karşılığında otopark, servis/tamirhane, oto yıkama vb. işletmelere bakım, onarım, gözetim amacıyla bırakılan araçların ilgili işletmeden çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi (bu durumun taraflarca karşılıklı kabulü şarttır) sonucu meydana gelecek ziya ve hasarlar teminat kapsamındadır.



Anahtarla çalışan araçlarda, anahtarın kontak üzerinde veya araç içerisinde bırakıldığı sırada gerçekleşen araç çalınmaları teminat kapsamı dışındadır. Ayrıca anahtarsız çalıştırma sistemine sahip araçlarda ise aracın çalışır vaziyette bırakılması veya aracın çalışması için gerekli kart veya aparatın araç içerisinde bırakılması/unutulması veya bu kart veya aparatın aracı çalıştırma mesafesinde bulundurulması sonucu oluşan araç çalınmaları da teminat kapsamı dışındadır.

Yukarıda “c” fıkrasında belirtilen haller dışında araç anahtarının/aracın kendi iradesiyle 3. şahıslara teslim edilmesi ve araç anahtarını/aracı teslim alan 3.şahıslar tarafından aracın emniyeti suiistimal yoluyla çalınması teminat kapsamı dışındadır.


24 Mayıs 2018

TÜRKİYE SİGORTA BİRLİĞİ'NDEN 31 MAYIS HATIRLATMASI

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) zaman aşımına uğramış alacaklarla ilgili alacak bilgilerinin Güvence Hesabı www.guvencehesabi.org.tr aracılığıyla 31 Mayıs 2018 tarihine kadar sorguya hazır tutulacağını hatırlattı...


Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "TSB üyesi sigorta ve emeklilik şirketleri ile özel kanun hükümleri dahilinde sigorta faaliyetinde bulunan kuruluşlar tarafından hak sahiplerine ödenmesi veya iade edilmesi gereken her türlü prim ve tazminat tutarlarından zaman aşımına uğrayan alacak bilgileri, Güvence Hesabı www.guvencehesabi.org.tr aracılığıyla 31 Mayıs 2018 tarihine kadar sorguya hazır tutulacaktır. Zaman aşımına uğramış alacaklarla ilgili olarak, alacağın doğduğu şirkete 15 Haziran 2018 tarihine kadar başvurulmaması halinde, bahse konu alacağın Güvence Hesabı’na devredileceği kamuoyuna saygıyla duyurulur."

http://www.sigortagundem.com/haber/tsbden-31-mayis-hatirlatmasi/1308838#ixzz5GRIO8SXE

23 Mayıs 2018

SUİSTİMALLER SİGORTACILARIN BAŞINI AĞRITIYOR

Sigortacılık, suistimale en açık sektörlerden biri durumunda...
Geçtiğimiz hafta Kuzey Afrika ülkesi Fas kaynaklı bir haberde, bir kişinin aynı araçla 50’ye yakın sahte hasar talebinde bulunduğu ve ülkedeki birçok sigorta şirketinin söz konusu dolandırıcılığa karşı yasal işlem başlattığı belirtiliyordu. Demek istediğim; söz konusu durumun sadece bizim ülkemize has bir durum olmadığı, günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede yaşanan bir gerçek olduğu.



Ülkemizde bu konuda rakamlar nedir diye merak edip, Sigorta Bilgi Merkezi’nin (SBM) suistimallere yönelik güncel verilerine baktım. Bu verileri sizlerle paylaşmak istiyorum: SBM’nin Hasar Takip Merkezi verilerine göre, 2017 yılı 12 aylık dönemde trafik ve kasko branşındaki sigorta suiistimallerinin yüzde 16.3’ü sürücü değişikliği, yüzde 15.8’i vurup kaçtı beyanı suistimalleri, yüzde 15’i hasar sonrası suistimalleri, yüzde 12’si sahte poliçe yoluyla yapılan suistimaller, yüzde 10.6’sı sahte kaza tespit tutanağı suistimalleri ve yüzde 30.1’i diğer nedenlerden meydana gelmiş. Bu yılın ilk 4 ayında ise tablonun biraz değiştiği ve yüzde 28.8 sürücü değişikliği, yüzde 17.4 diğer, yüzde 16.4 hasar sonrası sigortalama suistimalleri, yüzde 15.8 planlanmış hasar (organize hasar), yüzde 12.6 vurup kaçtı beyanı, yüzde 9.1 alkol (haksız menfaat sağlanması ispatı) şeklinde olduğu görülüyor.

Sigorta Suistimalleri Bilgi Sistemi Veri Tabanı (SİSBİS) istatistiklerinde yılın ilk gününden bugüne aylık bazda bakıldığında rapor adedi nerdeyse toplam poliçe adedine ulaşacak boyutta. Ocak 2018’de rapor adedi 6 milyon 370 bin 835 adet ile nerdeyse her 3 araçtan birine denk geliyor. Rapor adedi Şubat 2018’de 3 milyon 715 bin 845’e gerilerken, Mart 2018’de 3 milyon 395 bin 815, Nisan 2018’de 3 milyon 566 bin 221 ve Mayıs 2018’in ilk 15 gününde 2 milyon 326 bin 447 adeti buldu. Bu rakamlar gösteriyor ki, sigorta sektörü her gün ortalama 133 bin adet raporla uğraşıyor. Saate vurduğumuzda bu 5 bin 500’den fazla rapor demek. İşte bu nedenle bu kadar büyük rakamlar suistimale açık olabiliyor.

SBM Eksper Raporu (EKSRAP) istatistiklerine göre de Ocak 2018’den günümüze trafik branşında dosya başına hasar maliyeti (69 bin 747 adet dosya ile) 3 bin lira üzerinde oldu. Bunu 48 bin 183 adet dosya ile 500 – 1000 lira aralığı maliyetler izledi. Kasko branşında ise açık ara ilk sıra 3 bin lira üstü hasarlarda. Yılın ilk gününden bugüne söz konusu branşta toplam 167 bin 439 adet dosya, 3 bin lira üstü hasarlardan oluştu. 2 bin – 3 bin lira alığındaki hasar dosyası sayısı 45 bin 628 adet olurken, 1000 – 1500 lira aralığındaki hasar dosya sayısı 32 bin 895 adet oldu. Suistimaller maliyeti artırıyor, bu da maalesef iyi niyetli sigortalıların poliçe fiyatlarına yansıyor.

23 Mayıs 2018
http://www.sigortacigazetesi.com.tr/suistimaller-sigortacilarin-basini-agritiyor/

19 Mayıs 2018

TRAFİK KAZALARINDA KAHREDEN RAKAM


Son 10 yılda 3 bin 233 çocuk hayatını kaybetti...

Ülkemizde her 25 saniyede bir meydana gelen trafik kazalarında, en çok yaşamını yitirenlerin arasında bebek ve çocuklar yer alıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan trafik kazası istatistiklerini derleyen online sigorta satış platformu Koalay.com, 22 milyondan fazla trafiğe kayıtlı aracın bulunduğu Türkiye’de, son 10 yılda trafik kazalarının yüzde 45 artarak 1.2 milyona ulaştığını açıkladı.

Trafik kazası olma oranı da yükseldi. 2006 yılında 33 saniyede bir kaza gerçekleşirken,bugün bu oran 25 saniyeye düştü. Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarında yaşamını yitirenlere bakıldığında, en çok 0-14 yaş grubu dikkat çekiyor. Çocukların trafik kazası sonucu hayatını kaybetme oranı Türkiye’de yüzde 12, Almanya’da yüzde 5, İngiltere’de yüzde 6, ABD’de ise yüzde 6.5.




Trafik kazalarında çocuk ölümleri yüzde 115 arttı

Sağlık Bakanlığı’na göre, Türkiye’de ölüm nedenleri arasında 3. sırada yer alan ‘trafik kazası sonucu ölüm’, ülkemizin en önemli halk sağlığı ve güvenlik sorunlarından biri olarak yer alıyor. Son 10 yılda trafik kazalarında yaşamını yitiren çocuk sayısı yüzde 86 artarak 2017’de 498’e yükseldi. Kaza anında ağır veya hafif yaralanan çocuk sayısı ise 2017’de 36 bin 850’ye ulaşarak son 10 yılda yüzde 115 artış gösterdi.

Du Chenne: Yasaya rağmen yüzde 23!

Bu ölüm ve yaralanmaların birçoğunun hız limitlerine uyup çocuk koltuğu ve emniyet kemeri kullanarak önlenmesinin mümkün olduğunu belirten Koalay.com CEO’su Bradley Du Chenne40 kilometre hızla giden bir araçta olası bir çarpışma anında 5.5 kilo ağırlığındaki bir bebek, kollarınıza 110 kilo kuvvet uygulayarak, tutamayacağınız kadar ağırlaşır. Ve maalesef kucağınızdan fırlar. 2010 yılında araçlarda çocuk koltuğu bulundurmaya yönelik bir yasa çıkmasına rağmen, Türkiye’de çocuk koltuğu kullanım oranı yüzde 23. Çocuk koltuğu kullananların da yüzde 90’dan fazlası 0-3 yaştan sonra çocuk koltuğunu değiştirmiyor ve sonrasında koltuk kullanımını bırakıyor. Halbuki Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre; çocuk koltuğu kullanılması mecburi olan ülkelerdeki trafik kazalarında çocuk ölümleri yüzde 3 civarındayken, zorunlu olmayan ülkelerde bu oran yüzde 46’yı buluyor. Çocuk koltukları doğru kullanıldığı takdirde, kaza sırasında çocukların zarar görme riski yüzde 77 oranında azalıyor” dedi.

http://www.sigortamedya.com.tr/trafik-kazalarinda-kahreden-rakam-son-10-yilda-3-bin-233-cocuk-hayatini-kaybetti/


HURDA ARAÇ TEŞVİĞİ YÜRÜRLÜĞE GİRDİ



 Maliye Bakanı Naci Ağbal, kamuoyunda "hurda araç teşviki" diye bilinen ve bugün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenlemenin ayrıntılarını açıkladı.

Sadece otomobil değil, 16 ve daha büyük yaştaki arazi taşıtı, panelvan, kamyon, kamyonet, otobüs ve minibüs türü araçların hurdaya ayrılması veya ihraç edilmesi ve karşılığında yeni araç alımı halinde önemli bir ÖTV teşvikinden yararlanılacağının altını çizen Ağbal, şunları kaydetti:

"Söz konusu Bakanlar Kurulu kararıyla, bu durumda sağlanacak ÖTV teşviki tutarları ile hurdaya çıkartılacak veya ihraç edilecek araçların teslim edilmesi gereken yerler veya kişiler ve bunlarda aranacak nitelikler belirlendi. Buna göre, yeni alınacak otomobil ve arazi taşıtlarının vergisiz fiyatı 46 bin lirayı aşmayanlar için 10 bin lira, vergisiz fiyatı 46 bin ila 80 bin lira arasında olanlar için 8 bin lira, vergisiz fiyatı 80 bin lirayı aşanlar için 3 bin lira ÖTV indirimi sağlayacağız. Bu tutarları yerli üretimin rekabetçiliğini destekleyecek şekilde belirledik. Otomobil ve arazi taşıtları dışında kalan ve yeni alınacak kamyon, kamyonet, otobüs, minibüs ve panelvan cinsi araçlarda ise fiyat ayrımı yapılmaksızın 10 bin lira ÖTV indirimi yapılacak."



SİSTEM NASIL İŞLEYECEK?

Elinde 16 yaş üzerinde aracı olanların bu düzenlemeden nasıl yararlanacağını da anlatan Ağbal, şöyle devam etti:

"Vatandaşımız, elinde 16 yaşından büyük otomobil, arazi taşıtı, panelvan, kamyon, kamyonet, otobüs ve minibüsü varsa, teşvikten yararlanmak için bu araçlarını öncelikle Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Hurda Müdürlüklerine, büyükşehir belediyelerine, il özel idarelerine veya özel sektör tarafından işletilen Ömrünü Tamamlamış Araç Toplama Merkezlerine teslim edecek. Ayrıca, vatandaşlarımız araçlarını hurdaya ayırmak yerine doğrudan veya aracı ihracatçılar vasıtasıyla ihraç ederlerse de bu indirimden yararlanabilecek. Daha sonra bu yerlerden aldıkları belgeleri, trafik tescil kuruluşlarına verecekler ve araçlarının kayıt ve tescilinin silinmesini talep edecekler. Aracının kayıt ve tescilinin silindiğine dair belgeyi alan vatandaşlarımız, yeni araç alımı için otomotiv bayisine gittiğinde, bu belgeleri bayiye teslim edecek ve kendisinden, teşvik tutarı kadar kısmın tahsil edilmemesini talep edecek. Bayi de vatandaştan devlete yatırmak üzere tahsil edeceği vergilerden, teşvik tutarı kadar kısmını almayacak. Dolayısıyla vatandaşımızı uğraştırmayacağız. Bu işlemleri otomotiv bayileri yapacak. Vatandaşlarımız, hurdaya ayırma yerine ihraç etme seçeneğini tercih etmesi halinde de belgesini gümrük idaresinden alacak ve sonrasındaki işlemler aynı şekilde ilerleyecek."

Ağbal, teşvikten yararlanılabilmesi için, yeni alınacak aracın hurdaya çıkarılan veya ihraç edilen araçla aynı cinsten olması gerektiğine işaret ederek, "Örneğin, kamyonetini hurdaya ayıran bir kişi, yeni kamyonet alımında teşvikten yararlanacak. Diğer araçlar için de aynı kural geçerli" diye konuştu.

"OTOMOTİV PİYASASI CANLANACAK"
Ağbal, bu düzenleme ile otomotiv piyasasının canlanacağını, özellikle getirdikleri fiyat aralıkları sayesinde yerli üretimin destekleneceğini bildirdi.

Bu düzenleme ile aynı zamanda can ve yol emniyetinin artacağının da altını çizen Ağbal, "Eski, fazla yakıt tüketen, çevreyi daha çok kirleten araçlar piyasadan kalkacağı için her açıdan hem vatandaşımızın hem de ülkemizin yararına olacak bir düzenlemeyi hayata geçirmiş bulunuyoruz" dedi.

Ağbal, düzenlemeden yararlanmak isteyen vatandaşların bu işlemleri 2019 yılı sonuna kadar bitirmesi gerektiğini belirterek, "Ülkemizde 16 ve daha büyük yaşta 4,3 milyonu otomobil ve arazi taşıtı olmak üzere, yaklaşık 5,7 milyon bu madde kapsamına giren araç var. Tabi burada kaç vatandaşımızın bu düzenlemeden yararlanacağını kestirmek zor. Aracını piyasadan çekmek ve bu teşvikten yararlanmak, tamamen vatandaşımızın takdirinde" ifadesini kullandı.

https://www.ntv.com.tr/ekonomi/hurda-arac-tesviki-yururluge-girdi-sistem-nasil-isleyecek,lmvHouO2AU6WaXJtbCgp8w

18 Mayıs 2018

TRAFİK SİGORTASI TEMİNATI DIŞINDA KALAN HALLER

Aşağıdaki haller trafik sigorta teminatı dışındadır:

a. İşletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararlar,

b. Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,

c. İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,

ç. Sigortalının, eşinin, sigortalının usul ve fürunun, sigortalıya evlat edinme ilişkisiyle
bağlı olanların, sigortalının birlikte yaşadığı kardeşlerinin, mallarına gelen zararlar
sebebiyle ileri sürebilecekleri talepler,

d. Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında
olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri,



e. Zarar görenlerin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında sigortalı araçta
veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorkta/yarı römorkta taşınan eşyanın uğrayacağı
zararlardan dolayı sigortalıya karşı ileri sürülecek talepler,

f. Manevi tazminat talepleri,

g. Sigortalının, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu
kişilere karşı yöneltebileceği talepler,

ğ. Sigortalının aracına veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorklara ve yarı römorklara veya
çekilen araçlara gelecek zararlar nedeniyle ileri sürülecek talepler,

h. Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanununa göre
sigortalının sorumlu olmadığı zararlar, aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin talepleri,

ı. Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar,

i. 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürecekleri talepler, aracı terör ve buna bağlı sabotaj eylemlerinde kullanan kişilerin talepleri,

j. Motorlu araç kazalarından dolayı toprak, yeraltı suları, iç sular, deniz ve havanın kirlenmesi ya da kirlenme tehlikesi nedeniyle temizleme, toplanan atıkların taşınması ve bertarafı masrafları ile biyolojik çeşitlilik, canlı kaynaklar ve doğal yaşama verilen zararlar nedeniyle bozulan çevrenin yeniden oluşturulması ile ilgili çevresel zararlardan ileri gelen talepler,

k. Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri,

l. İlgili mevzuatla genel hükümlere tâbi kılınan talepler,

m. 2918 sayılı Kanunun 104 üncü ve 105 inci maddelerinde düzenlenen sorumluluklar
(Bu maddeler kapsamına dahil durumlar bu amaçla yaptırılan zorunlu mali sorumluluk
sigortasına tâbidir.),

n. Cezai kovuşturmadan doğan tüm giderler ile idari ve adli para cezaları,


16 Mayıs 2018

YURT DIŞI SEYAHAT SAĞLIK SİGORTASI & AKSİGORTA


Ailenizin ve sevdiklerinizin sizin için ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Bu yüzden başınıza gelebilecek aksiliklere karşı sizi ve onları Aksigorta güvencesine alıyoruz.

Seyahat Sağlık Sigortası ile yurtdışı seyahatlerinizde acil hastalık ve/veya kaza sonucu oluşabilecek acil tıbbi yardım masraflarını Sağlık Sigortası Genel Şartları ve Seyahat Sağlık Sigortası Özel Şartları ile poliçede yazılı teminat limitleri dahilinde karşılayacak bir poliçeye sahip olabilirsiniz.


Önemli Notlar:


  • Sigortalının daimi ikamet adresi TÜRKİYE olmalıdır.
  • Sigorta başvurusunun ve sigorta sözleşmesinin, sigortalının seyahate başlamadan önce yapılması zorunludur.
  • Sigortacının sorumluluğu, sigorta poliçesinde belirtilen teminatların geçerli olduğu bölgelerdeki seyahat edilen ülkenin gümrüğünden giriş yapılması ile başlar.
  • Sigorta sözleşmesi, poliçede belirtilen başlama tarihinden itibaren yine poliçede belirtilen süre bitiminde kendiliğinden sonlanır. Sigorta sözleşmesinin teminatları, seyahatin bitip Türkiye gümrüğünden giriş tarihine kadar devam eder. Seyahatin sona erip Türkiye gümrüğünden giriş yapılmasıyla bu sigorta sözleşmesinin geçerli olduğu süre içerisinde sigorta poliçesinde belirtilen BÖLGE’ye yeniden seyahat yapılması halinde teminatlar yeniden başlar.
  • Tazminatın teminat kapsamında olabilmesi için her türlü akut hastalık ve kazanın, poliçe geçerlilik süresi içerisinde olması gerekmektedir.
  • Poliçe iptali, seyahate gidilmediği durumlarda, seyahat başlangıcından 24 saat önce başvurulması ve poliçenin sigorta şirketine iade edilmesi kaydı ile iptal edilir, prim iade edilir.
  • Sigorta ,kalacak primin tamamının peşin olarak ödenmesi ve poliçenin teslimi ile geçerli hale gelir.Yolculuk başladıktan sonra düzenlenen sigorta sözleşmesi, prim ödenmiş olsa dahi geçersizdir.
  • 18 yaşından küçükler, sigorta ettiren 18 yaşından büyük olmak koşuluyla tek başına sigortalanabilir.



TEMİNATLAR:

Yurtdışında Tıbbi Tedavi Teminatı

Sigortalının, bu poliçe kapsamında aniden hastalanması veya yaralanması durumunda, şirket; hastane, ameliyat ve tedavi masrafları ile, ilgili doktorun yazdığı ilaçların masraflarını 30.000 Euro limite kadar ödeyecektir. Acil diş tedavi giderleri de 60 Euro’ya kadar karşılanacaktır.

Sigortalının Seyahati veya Nakli veya Taburcu Olduktan Sonra Daimi İkametgah’a Nakli

Sigortalının bu poliçe kapsamında aniden hastalanması veya yaralanması durumunda, şirket, sigortalıyı ambulans veya refakatçi doktor ve şirketin doktoru tarafından en uygun kabul edilen herhangi bir nakil aracıyla uygun olan en yakın tıbbi merkeze VEYA bir tıbbi merkezden diğerine VEYA bu poliçe kapsamındaki ciddi hastalık veya ciddi yaralanma sonucu tıbbi bir merkezde yatarak operasyon gerektiren tedavisinin sona ermesini takiben taburcu olması durumunda, seyahate devam edemeyeceğine ve Daimi İkametgah’a dönüş için sigortalının asıl seyahat için kullanmış olduğu taşıma aracını kullanamayacağına şirket doktoru tarafından karar verilirse, şirket, sigortalıyı ambulans veya refakatçi doktor ve şirketin doktoru tarafından en uygun kabul edilen herhangi bir nakil aracıyla daimi ikametgaha, nakli için gerekli giderleri karşılayacaktır.
Bir tıbbi merkezden diğer bir tıbbi merkeze nakil, ancak, bulunulan tıbbi merkezde hastaya yapılacak tedavi için gerekli donanım ve tıbbi ekip yoksa sağlanacaktır.
Tüm nakillerin yapılabilmesi için, tedavi eden doktorun düzenleyeceği tıbbi rapor gerekmektedir.
Hava ambulans hizmetine ancak şirket doktoru karar verebilir. Hava ambulansı hizmetinde Avrupa dışındaki ülkeler tamamen kapsam dışındadır.

Vefat Eden Sigortalının Nakli

Sigortalının bu poliçe kapsamında aniden hastalanması veya yaralanması sonucu vefatı halinde şirket; cenazenin defnedilmesi için daimi ikamet ülkesindeki defin yerine naklini organize edecektir. Cenaze töreni ve defin masrafları kapsam dışındadır.

Acil Mesajların İletilmesi

Sigortalının talebi üzerine Şirket, yukarıdaki tüm maddeler kapsamındaki konularla ilgili olarak acil veya gerekli mesajların iletilmesini sağlayacaktır.

Kayak

Kayak branşında lisans sahibi ve para kazanma amacı olmadan (amatörce düzenlenmiş olsa da her türlü yarışma hariç olmak üzere) bireysel olarak ve zevk amacıyla yapılması halinde ilgili spor nedeniyle oluşacak tedavi giderleri teminat kapsamındadır.


SIKÇA SORULAN SORULAR

18 yaşından küçükler bu poliçeyi yaptırabilir mi?
18 yaşından küçüklere poliçe tanzim edilebilmesi için sigorta ettiren 18 yaşından büyük olmalıdır.

Yabancı uyruklu kişiler bu poliçeyi yaptırabilir mi?
Yabancı uyruklu kişilere yabancı kimlik numarası olması şartı ile; daimi olarak Türkiye’ de ikamet etmeleri ve daimi olarak Türkiye’de ikamet ettiklerine dair resmi belge sahibi olmaları koşulu ile poliçe tanzimi yapılabilecektir.

Poliçe Ne Zaman Başlar?
Teminatlar, Türkiye gümrüğünden çıkış yapıldıktan sonra başlar ve poliçenin süresi devam etse bile Türkiye gümrüğünden giriş yapıldıktan sonra otomatik olarak sona erer.

Not: Sigorta başvurusunun ve sigorta sözleşmesinin, sigortalının seyahate başlamadan önce yapılması zorunludur.

Meslek Sınırlaması Var Mıdır?
Elle, bedenen ve devamlı olarak makine ile çalışan kişilerin iş seyahatleri kapsam dışında olacaktır. Bu şekilde çalışan kişilerin iş konularında faaliyet göstermeksizin yapacakları turistik ve eğitim amaçlı seyahatler teminat kapsamında olacaktır.
Fikren ve elle çalışıp yukarıda sayılan meslek gruplarına ait iş sahalarında ve tehlikeli kabul edilen bölgelerde görevli olanlar teminat kapsamı dışında olacaktır. ( Örn. inşaat şantiyesinde veya sahasında çalışan mühendis ve muhasebeciler)

Poliçe İptal Koşulları Nelerdir?
Poliçe; seyahate gidilmediği durumda,poliçe başlangıç tarihinden en geç 24 saat önce haber verilmesi ve poliçenin sigorta şirketine iade edilmesi kaydı ile iptal edilir,prim iade edilir.

Tazminat Prosesi Süreci Nasıldır?
Sigortalı, acil bir durum olduğunda herhangi bir yere başvurmadan önce aşağıda telefon numaraları yazılı acil servis merkezini arayarak adını, soyadını, poliçe numarasını, bulunacağı yerin adresini ve telefon numarasını kısa bir şekilde sağlık sorununu ve nasıl bir yardım istediğini bildirmelidir.

Bilgi ve Danışmanlık İçin Telefon Numarası : 90 212 444 27 27
Aksigorta Uluslararası Acil Yardım Servisi Telefon Numarası:
Avrupa için: 90 212 225 87 88
Tüm Dünya için: 90 212 225 90 60

Teklif alabilmek için;
0 312 473 21 56 veya 0 532 262 41 32
www.bizbize.com.tr
www.bizbizesigorta.com.tr


15 Mayıs 2018

ALLIANZ BEBEĞİ & ALLIANZ MODÜLER SAĞLIK SİGORTASI

Allianz Bebeği...

Sigortalının poliçesinde Doğum Modülü bulunması ve bu modülde yer alan teminatlardan yararlanmaya hak kazanmış olması koşuluyla, doğan bebekler, doğum tarihlerinden itibaren 60 gün içerisinde Sigortacıya bildirim yapılarak poliçe kapsamına dahil edilmeleri durumunda, bu bebekler Allianz Bebeği olarak kabul edilirler.



‘Allianz Bebeği’ olarak kabul edilen bebeklerin poliçeye girişinde;

Ömür Boyu Yenileme Garantisi verilir.

• Teminat Dışı Kalan Haller ve İstisnai Durumlar maddesinin 3. bendinde yer alan İstisnai Durum bölümünde belirtilen hastalıklar / rahatsızlıklar sigorta başlangıç tarihi itibari ile kapsam dahilindedir.

• Hastalık ek primi uygulanabilir.

• Doğum tarihinden itibaren ilk 15 günlük süre içerisinde yapılacak başvurularda:
   - Sigorta başlangıç tarihi, doğum tarihi olarak kabul edilir.
   - İstisna uygulanmaz.

• Doğum tarihinden itibaren 16-60’ıncı günler arasında yapılacak başvurularda ise:
- Sigorta başlangıç tarihi, başvuru tarihi olarak kabul edilir.
- Doğum tarihi ile poliçeye giriş tarihi arasında geçen sürede ortaya çıkan edinsel hastalıkları için istisna uygulanabilir.

Allianz Bebeği olarak poliçeye girişi yapılan sigortalıların doğum tarihinden itibaren 60 gün içerisinde oluşan Erken Doğum (Prematürite) ve Düşük Doğum Ağırlığı (SGA) ile ilgili sağlık giderlerinin poliçe giriş tarihinden sonraki kısmı Yatarak Tedavi Modülü altında poliçede
belirtilen Prematürite limit ve ödeme yüzdesiyle karşılanır.

Doğum tarihlerinden itibaren Sigortacıya bildirim yapılmayarak ilk 60 gün içerisinde poliçe kapsamına dahil edilmeyen bebekler, Allianz Bebeği olarak kabul edilmezler ve bu bebeklerin sigortaya kabulünde; standart yeni giriş kuralları uygulanır.


SELDE ZARAR GÖRENLER SİGORTADAN PARA ALABİLECEK Mİ?

Geçenlerde bir dostum aradı ve bir arkadaşının Ankara Mamak’taki selde başından geçenleri anlattı. Durum özetle şöyle. Sel felaketinde vatandaşın aracı zarar görüyor.
Araç, kaskolu. Sigorta şirketine müracaat ediliyor, ancak şirket, incelemelerin sürdüğünü ve devlet yardımı nedeniyle, hasar ödemesinin hemen yapılamayacağını söylüyor. Öğrendiğime göre Mamak’taki selde işyeri, aracı zarar görüp de sigorta şirketlerine başvuranlar da benzer cevaplar almış. Biraz araştırma yaptım. Doğru, ortada garip bir durum var ve ilk kez yaşanıyor.

HASARLAR NEDEN ÖDENMİYOR ?
Şöyle anlatayım. İster sel olsun, ister başka afet; konutu, aracı, işyeri sigortalı olup da zarar görenler, sigorta şirketlerine başvurur. Şirketler hasar tespit çalışmasını başlatır ve sigortalılara zararları ödenir. Felaketin yaşandığı ilin valiliği ise Sigorta Şirketleri Birliği'ne resmi bir yazı göndererek, kimlerin sigortalı olduğunu ve sigortadan bu kişilere ne kadar hasar ödemesi yapıldığının listesini ister. Sonrasında valilik, sigortası olmayanlara ya da sigortadan bir nedenden dolayı eksik para alanlara devlet yardımı yapar. Böylece de selde zarar gören vatandaşın mağduriyeti gerek devlet eliyle gerekse de sigorta sistemi ile bir şekilde giderilir. Genel uygulama böyledir, yani bugüne kadar böyle uygulandı.
Ancak Ankara Mamak’taki sel felaketin de bir ilk yaşandı ve selin hemen sonrasında zarar görenlere yardım ödemeleri yapıldı. Valilikten yapılan açıklamaya göre de sel felaketinden birkaç gün sonra 10 konut ile 61 iş yeri sahibine toplam 605 bin 250 lira, 81 araç sahibine ise 584 bin 600 lira yardım yapılmasına karar verildi. Hal böyle olunca da ortalık karıştı. Neden? Çünkü sigortacılar, hasar tespiti yapamadığı gibi daha da önemlisi kime, ne kadar devlet yardımı yapıldığından da habersizler. Devlet yardımı alanlar sigortalı mı, değil mi onu da bilmiyorlar.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Peki, şimdi ne olacak? Yine bir ilk yaşanacak ve bu sefer sigortacılar, Ankara valiliğine resmi bir yazı yazıp, sel felaketinde kime, kaç para yardım yapıldığının bilgisini isteyecek. Valilikten gelen listeyle sigortadan hasar talebinde bulunanlar karşılaştırılacak. Sigortalı olup da devlet yardımı alanlar varsa bu kişilere, aldıkları devlet yardımına göre hasar ödemesi yapılacak. Örneğin, vatandaşın selde aracı zarar görmüşse, aracın kasko değeri de misal, 40 bin liraysa ve bu kişiye devlet de 20 bin lira yardım yaptıysa, sigorta şirketi 20 bin lira hasar ödemesi yapacak. Kalan 20 bin lirayı da sigorta şirketi devlete ödeyecek. Daha açık bir anlatımla; sigorta şirketi ya devlet yardımı almadıysa vatandaşa zararın tamamını ödeyecek ya da devlet yardımı aldıysa kalan kısmını devlete verecek.
Eminim birileri, ‘devlet de ödesin, sigorta şirketi de ödesin’ diyecektir. O iş öyle yürümüyor. Selde aracı zarar gören vatandaş örneğinden gidersek, devlet 20 bin lira, sigorta şirketi de 40 bin lira öderse; 40 bin liralık araç için vatandaşa 60 bin lira ödenmiş olur. Bu da zararı karşılama ya da mağduriyet giderme değil, sebepsiz zenginleşme anlamına geliyor.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/noyan-dogan/selde-zarar-gorenler-sigortadan-para-alabilecek-mi-40835581

Yeni Değer Teminatı & Allianz Sigorta

Yeni satın aldığınız sıfır km aracınızın  ilk tescil tarihinden itibaren geçecek bir yıllık süre içerisinde, meydana gelecek tam ziya (pert)...