18 Eylül 2018

TAMAMLAYICI TRAFIK PAKETLERI



Aksigorta’dan bir ilk !

Tamamlayıcı Trafik Paketleri, trafikte karşılaşabileceğiniz çarpma, çarpışma ve doğal afet durumlarında zorunlu trafik sigortanızın karşılamadığı hasarları karşılayarak aracınızı çok daha fazla riske karşı güvence altına alıyor. Üstelik farklı paket seçeneklerini ayrı ayrı alabilmenin yanı sıra hepsini bir arada alabilme imkanı da sunuyor.

Modüler yapısı, sabit fiyat avantajı ve yetkili veya özel servis seçenekleri ile sunulan paketlerin detayları için tıklayınız!

Tamamlayıcı Trafik Paketleri iki farklı paket ve bir ek paketten oluşmaktadır. Paket 1 ve Paket 2 seçeneklerini ayrı ayrı alabilmenin yanı sıra hepsini bir arada alabilme imkânı da sunuyor.

Paket 1 Tamamlayıcı Çarpışma Paketi
Çarpma, çarpışma sonucu aracınızda oluşan hasarı da karşılar.
Teminat İçeriği
Avantajlar
Ek Hizmetler
• Çarpma, Çarpışma
• Araç bedeline kadar koruma
• Yol Yardım
• Yangın, Hırsızlık
• Trafik kademesine ve araç bedeline bağlı sabit fiyat
• İkame Araç
• Ferdi Kaza,
  Hukuki Koruma
• Kredi Kartına 6 taksit
• Mini Onarım
• Terör
• Servis tipi opsiyonu ile yetkili servislerde onarım imkanı
• Ücretsiz Kara Ambulansı

Sabit Fiyat Matrisi

Prim Tablosu TL ( Özel Servis)
Araç Bedeli / Trafik Kademesi
(Vergi Dâhil)
4. Basamak
5. Basamak
6. Basamak
7. Basamak
0 – 40.000 TL
411
378
363
347
40.001 – 70.000 TL
523
479
457
436
70.001 – 100.000 TL
688
628
598
568

*İstenirse ek prim ödenerek yetkili servis seçeneği tercih edilebilir.

Paket 2 Tamamlayıcı Doğal Afet Paketi
Doğal afet sonucu aracınızda oluşan hasarı karşılar. 126 TL Sabit fiyat ile ödeme kolaylığı!
Teminat İçeriği
Avantajlar
• Deprem
• Modüler yapı sayesinde tek başına alınabilir
• Dolu
• Muafiyetsiz hasar ödemesi
• Sel
• Kredi Kartına 6 taksit
• Su Baskını

• Fırtına


Ek Paket Tamamlayıcı Sorumluluk Paketi

Zorunlu Trafik Sigortası limitlerinin yeterli olmadığı durumlarda ek teminat sağlar.
Teminat İçeriği
Avantajlar
• 100.000 TL Ek İMM Teminatı
• Maddi ve bedeni hasarlarda ek koruma

• 63 TL Sabit Fiyat

*Hasar Talepleri; Trafik poliçesi kapsamındaki her durum ve aracın işletim halindeki diğer durumları için geçerli olup, Kaza tespit tutanağı ve/veya resmi tutanak (polis zaptı, jandarma zaptı) ile belgelenmelidir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Tamamlayıcı Trafik paketleri nelerdir?
Tamamlayıcı Trafik paketleri sigortalı aracın işletimi sırasında oluşabilecek çarpma, çarpışma hasarları ve sigortalının kontrolü dışında gerçekleşebilecek yangın, hırsızlık gibi risklere karşı koruma sağlayan yeni bir üründür. Ayrıca Tamamlayıcı Doğal Afet paketi ve Tamamlayıcı Sorumluluk ek paketi ile ürün kapsamını isteğe bağlı olarak genişletebilirsiniz.

İhtiyacıma göre ürün kapsamını belirleyebilir miyim?
Evet, modüler yapısı ve sabit primler ile istediğiniz paketi seçerek poliçeyi oluşturabilirsiniz.

Zorunlu Trafik sigortam var. Trafik sigortam kendi aracımdaki hasarları karşılar mı?
Trafik sigortanız bir kaza yaptığınızda karşı aracın, karşı araçtakilerin veya yayaların sizin kusurunuzdan kaynaklanan maddi ve bedeni zararları öder. Tamamlayıcı Trafik Paketleri sizi ve aracınızı, siz hatalı olsanız dahi güvence altına alır. Ayrıca Trafik Sigorta teminatınızın yetersiz kaldığı durumlarda karşı aracın maddi ve 3.şahısların bedeni zararlarının ödemesini tamamlar.
Karşı aracın kusurlu olduğu kazalarda tamamlayıcı trafik paketi sahibiyseniz sizin sigortanız aracınızın onarımını sağlar ve daha sonra kusurlu olan aracın sigortasından gerekli ödemeyi geri alır. Siz herhangi bir işlem ile uğraşmazsınız.
Tüm araçlar için Tamamlayıcı Trafik Paketleri satın alınabilir mi?

Hayır. Sadece otomobil ve kamyonet araç tipleri için uygun bir üründür. Araç bedeli 100.000 TL’yi geçmemelidir ve trafik kademesi  4., 5., 6. ve 7. olan sigortalılar alabilmektedir.

Ürün ile birlikte sunulan ek fayda var mı?
Tamamlayıcı Çarpışma paketini almanız durumunda hasar anında çekim şartından bağımsız ikame araç, yol yardım hizmeti, mini onarım, acil kara ambulansı hizmetleri sunulmaktadır.

Araç yaşı sınırı var mı?
Tamamlayıcı Trafik Paketleri kapsamında yalnızca 4 - 15 yaş aralığındaki araçlara poliçe düzenlenebilir. Akkasko ürünümüzde ise araç yaşı üst sınırı 10 yaştır.

Tamamlayıcı Trafik Paketleri sahibi olabilmek için Trafik sigortası poliçemin olması gerekir mi?
Evet, herhangi bir şirketten zorunlu trafik sigortanız bulunması yeterli. Ayrıca hasarsızlık kademesi 4. ,5. ,6. ve ya 7. kademe olmalıdır.

Sadece doğal afetler için paket satın alabilir miyim?
Evet, depremden, doluya, selden, fırtınaya kadar tüm doğal afet riskleri için sunulan paketi tercih edebilirsiniz.

Sadece sorumluluk için paket satın alabilir miyim?
Hayır, Tamamlayıcı Sorumluluk Paketi (İMM) bir ek paket olup bu üründe tek başına satılmamaktadır. Paket 1 ve Paket 2 seçeneklerinin yanında ilave ücret ile alınabilir.

Tamamlayıcı Doğal Afet paketi kapsamındaki risklerin gerçekleşmesi durumunda muafiyet uygulanır mı?
Tamamlayıcı Doğal Afet paketi muafiyetsiz olarak sunulmuştur.

Hasar durumunda olmazsa olmaz bir belge talep edilecek mi?
Evet, ürünümüzün en önemli özelliği yaşanan kazanın Kaza tespit tutanağı veya resmi tutanak(polis zaptı, jandarma zaptı) ile belgelenmesi gerekliliğidir.

Aracımda hasar oluşması durumunda beyanda bulunarak hasar ödemesi talep edebilir miyim?
Hayır, beyan ile hasar ödemesi yapılmamaktadır.

Yangın veya hırsızlık hasarlarında ne kadar hasar ödemesi yapılır?
Evet, aracınız için piyasa rayiç bedeli kadar hasar ödemesi yapılacaktır.

Cam kırılması hasarları poliçe kapsamında mıdır?
Tamamlayıcı Çarpışma Paketi kapsamında yer alan teminatta kısmi cam kırılmaları kapsam haricidir. Sadece çarpışma hasarları neticesinde araç ile birlikte hasar gören araçların camları teminat altındadır.

Tamamlayıcı Trafik paketlerimize ve ya diğer ürünlerimize ilişkin soru, bilgi ve talepleriniz için 0 312 473 21 56 numaralı telefonumuz veya bilgi@bizbize.com.tr mail adresimiz aracılığı ile bize ulaşabilirsiniz.

17 Eylül 2018

AYDA 120 LIRAYA EĞITIM SIGORTASI



Ebeveynin vefatı halinde çocuğun tüm eğitim masraflarını karşılayan poliçe de var, ödenen primleri iade eden eğitim sigortası da var. 300 bin TL teminatlı eğitim poliçesi alındığında yıllık ödenecek prim ise sadece bin 400 lira. İşte, tüm yönleriyle eğitim sigortası.

Yeni eğitim dönemi bugün başladı ve 18 milyona yakın öğrenci ders başı yapıyor. Öğrencilerin 15 milyona yakını devlet okullarında, 1,5 milyona yakını da özel okullarda okuyacak, kalanı ise açık öğretim kurumlarında öğrenim görecek. Çocukları okul çağında olanlar ki, bunlardan biri de benim, eğitim masraflarının ne boyutta olduğunu bilirler. Bu konuda Eğitim-Bir-Sen’in bir araştırması var. İlk, orta, liseye göre masraflar, 980 liradan başlıyor 15 bin liraya kadar çıkıyor.

Bir öğrencinin okul öncesi eğitimden ortaöğretim sonuna kadarki okul ihtiyaçları için yapılan harcama 34 bin lirayı geçiyor. Kantin, yemekhane, okul servisi gibi masraflar da buna eklendiğinde, bu rakam 50 bin liralara kadar yaklaşıyor. Bunlar en düşük rakamlar. İş, özel okullara gelince, eğitim ücreti, çocuk başına okuluna göre 27 bin liradan başlıyor 80 bin liraya kadar çıkıyor. Üstelik bu rakamlar yıllık. Kaba bir hesapla çocuğunu özel okula gönderen bir velinin ilkokuldan başlayıp lise sona kadarki sürede yapacağı eğitim masrafı en az 500 bin lirayı geçiyor. Dikkatinizi çekiyorum, en az diyorum.

120 BİN AİLE YAPTIRDI

Bunları neden anlattım? Hazır yeni eğitim yılı başlamışken çoğunluğun bilmediği, bilenlerin ise pek umursamadığı, umursayanların ise sürekli ertelediği bir konudan bahsedeyim: eğitim sigortası. Bugün için 120 bine yakın aile çocukları için eğitim sigortası yaptırdı. Toplam öğrenci sayısı ile mukayese edildiğinde çok düşük bir rakam. Sigorta yaptıranların hemen hemen tamamı da çocuğunu özel okulda okutanlar. Amaç ne? Olası risklerde çocuğun eğitimine kesintisiz devam etmesi, eğitim masrafının güvence altına alınması.

Aslında eğitim sigortası, bir hayat sigortası. Ebeveynin vefatı halinde devreye giriyor ve geride kalan çocuk ya da çocukların, eğitim hayatı boyunca masraflarını karşılıyor. Belki de sigortanın yaygınlaşamamasının nedeni de bu. Açık konuşalım. Çoğumuz ölümü kendine yakıştıramaz, bazılarımız da kendisinden sonrasını pek düşünmez. Hal böyle olunca, vefat üzerine kurgulanan bir eğitim sigortası da ancak bu kadar ilgi görüyor.

YENİ ÜRÜNLER ÇIKIYOR

Düne kadar böyleydi ama durum değişti. Öncelikle aileler bilinçleniyor, bilinçlendikçe de çocuklarının kesintisiz ve standardı düşürmeden eğitim almasına önem veriyor. Bundan daha da önemlisi, sigorta şirketleri de bilinçlendi ve sadece vefat üzerine kurgulanmış bir eğitim sigortasını ısrarla ailelere dayatmaktan vazgeçtiler; bu alandaki ürünlerini çeşitlendirdiler.

Eğitim sigortası ile ilgili bir araştırma yaptım, sigortacılara da sordum; hangi ürünler vardır, sigortanın fiyatı nedir, avantajları nelerdir diye. Sonuçlarını sizlerle de paylaşayım. Şu kadarını söyleyeyim, eğitim sigortası lüks değil bir ihtiyaç ve pahalı da değil. ‘Neye göre pahalı değil?’ diye sorarsanız çocuğunuzun geleceği için pahalı değil.

ÖRNEK PRİM TABLOSU

32 yaşında bir velinin eğitim sigortası yaptırdığını düşünelim. Çocuğunun önünde 10 yıl eğitim süresi var ve 300 bin TL teminatlı, 10 yıl süreli, her yıl da 30 bin TL düşen bir sigorta satın aldığını varsayalım. İlk yıl 300 bin TL, ikinci yıl 270 bin TL, üçüncü yıl 240 bin TL ve 10 yılın sonunda 30 bin TL’lik sigortaya sahip olunuyor. Böyle bir eğitim sigortası için veli aylık 205 lira ve yıllık da 2.460 lira prim ödeyecek. Eğer veli çalışıyorsa vergi teşvikinden de yararlanabiliyor. Yılsonunda yüzde 27’lik vergi diliminde olan bir çalışan ise ödediği 2.460 liranın 664 lirasını devletten vergi iadesi olarak alabiliyor ve böylece sigortanın yıllık primi 1.796 liraya düşmüş oluyor.



KAÇ PARA ÖDEYECEKSİNİZ ?

Sigorta primi, sigorta yaptıran kişinin yaşına, çocuğun eğitim süresine ve sigorta süresine göre belirleniyor. Ayrıca sigorta, kişiye özel olarak hazırlanıyor ve primler de ona göre belirleniyor.

300 bin TL teminatlı bir eğitim sigortası alındığında yıllık ödenecek prim 1.400 lira, aylık da 120 lira. Vefat durumunda çocuğun 300 bin liralık eğitim masrafı sigorta tarafından karşılanıyor.

Eğitim sigortasında çocuğunuzun eğitim masrafı yıldan yıla azalacağı için poliçenin teminatı da ihtiyaca uyumlu olarak azalıyor.

Eğitim masrafı için 540 bin TL’lik bir eğitim sigortası yaptırıldığında 35 yaşında bir veli aylık 200 liraya yakın prim ödüyor.

30 yaşında ve çocuğu ilkokulda okuyan bir veli, eğitim sigortası yaptırdığında aylık 60 lira, yıllık da 720 lira prim ödediğinde; sigortalının ölümü halinde 8 yılda çocuğa yıllık 30 bin lira, toplamda da 240 bin lira para ödeniyor.

NASIL YAPTIRACAKSINIZ HANGİ ÜRÜNÜ SEÇECEKSİNİZ?

Eğitim sigortası, beklenmedik bir durumda çocuğun eğitimine kesintisiz devam etmesine sağlıyor. Bir anlamda finansal güvence sunuyor.

Sigorta şirketleri eğitim sigortası adı altında farklı ürünler sunuyor.

Alternatiflerden biri: ebeveynlerin vefatı, sakat kalması ya da sağlık nedeniyle çalışamayacak duruma düşmesi halinde sigorta devreye giriyor ve sigortada belirtilen süre boyunca çocuğun eğitim masraflarını karşılıyor.

Sigortanın teminat tutarı, çocuğun yıllık eğitim masrafı ve eğitim süresi dikkate alınarak belirleniyor, kalan eğitim süresi ile orantılı şekilde her yıl azalarak eğitim süresi sonuna kadar devam ediyor.

Eğitim sigortası adı altında bir başka ürün de vefat ve sakatlık teminatı sağlasa da risk gerçekleşmediğinde belirli bir sürenin sonunda ödenen primler geri alınabiliyor. Yani poliçede belirtilen sigorta süresi boyunca vefat ya da sakatlık gibi riskler gerçekleşmezse, tahsil edilen primlerin tamamı sigorta şirketi tarafından poliçe sahibine geri ödeniyor.

Bu ürün Avivasa’da EĞİTİMDE İYİ İHTİMALLER SİGORTASI olarak bulunmaktadır. Ürün hakkında ayrıntılı bilgi için http://bizbize.com.tr/urunler/egitimde-iyi-ihtimallerin-sigortasi_308.html bağlantısını kullanabilirsiniz.

18-65 yaş arası herkes eğitim sigortasını yaptırabiliyor. Sigortayı illa çocuğun anne-babasının da yaptırmasına gerek yok, yakın bir akrabası da yaptırabilir.
Sigorta süresi şirketten şirkete değişmekle birlikte yıllık yaptırılabileceği gibi 20 yıllık da yaptırılabiliyor.

Sigorta şirketleri eğitim sigortası ile birlikte çocuk sağlığı danışmanlığı, pedagog-psikolog danışmanlığı, eğitim koçluğu, kariyer koçluğu, yurtdışı eğitim, indirimli etüt merkezleri, dil kursları, kırtasiye, yayınevi, yaz-kış kamplarında indirim, ihtiyaç halinde eve doktorlu ambulans gönderimi hizmet ve avantajlar da sağlıyor.

DEVLET DESTEĞİ DE VAR

Sigortalı çalışanlar ve serbest meslek sahipleri eğitim sigortası yaptırdıklarında sigorta için ödedikleri primleri vergi dilimi oranında gelir vergisi matrahından düşebiliyor. Devletin sunduğu bu hak sayesinde elde ettikleri vergi indirimi ile sigortaya ödedikleri prim de azalmış oluyor. Vergi indirim tutarı ise aylık brüt ücretin yüzde 15’ini ve brüt asgari ücretin toplam tutarını aşamıyor. Örneğin, sigortaya yıllık 1.200 lira prim ödeyecek bir ebeveynin vergi indirimi sayesinde yıllık primi 876 liraya kadar düşüyor.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/noyan-dogan/ayda-120-liraya-egitim-sigortasi-40958142

13 Eylül 2018

AKSİGORTA'DAN KASKOSUZ ARAÇLAR İÇİN FIRSAT

Aksigorta’nın yeni ürünü Tamamlayıcı Trafik Paketleri, trafikte karşılaşabileceğiniz çarpmaçarpışmaveya doğal afet durumlarında Trafik Sigortanızın karşılamadığı kendi aracınızda oluşan hasarları karşılayarak aracınızı daha geniş kapsamda güvence altına alıyor. Üstelik modüler yapısı ile doğal afet teminatı da tek başına satın alma imkânı sunuyor.
Sektörde bir ilk
Özellikle Trafik Sigortası olup Kasko yaptırmayan müşterileri hedefleyen Aksigorta Tamamlayıcı Trafik Paketleri, araç yaşı arttıkça artan kasko primlerine karşı, sabit fiyat garantisi ve uygun fiyatlarla riskin güvence altına alınabileceği bir alternatif sunuyor.
Tamamlayıcı Trafik Paketleri, çarpma, çarpışma veya doğal afet durumlarında trafik sigortasının karşılamadığı, müşterinin kendi aracında oluşan hasarları karşılayarak aracın daha geniş kapsamda güvence altına alınmasına imkan tanıyor. Tamamlayıcı Trafik Paketleri, sadece trafik kademesine ve araç bedeline göre sabit fiyat uygulaması ve tek başına satın alınabilen doğal afet paketi ile sektörde ilke imza atıyor.

Üç ayrı paketten oluşuyor
Aksigorta’nın müşteri odaklılık vizyonu doğrultusunda tasarladığı Tamamlayıcı Trafik Paketleri, üç ayrı paketten oluşuyor. Modüler yapısıyla satın alınabilme kolaylığı sağlarken paket fiyatları da maliyet avantajı sağlıyor. Trafik sigortası olup kaskosu olmayan müşterilere sunulan bu ürün kapsamında; Tamamlayıcı Çarpışma PaketiTamamlayıcı Doğal Afet Paketi ve Tamamlayıcı Sorumluluk Paketi bulunuyor.
347 TL’den başlayan fiyatlarla sunulan Tamamlayıcı Çarpışma Paketi, trafik sigortasının karşılamadığı, çarpma, çarpışma sonucu müşterinin kendi aracında oluşan hasarı karşılayarak aracın korumasını tamamlıyor. Geniş teminat seçenekleri ve belirli bir limite bağlı olmaksızın araç bedeli kadar koruma sağlaması ile dikkat çeken bu paket, trafik kademesine ve araç bedeline göre sabit fiyat garantisi ile de maliyet avantajı sağlayarak sektörde bir ilke imza atıyor. Tamamlayıcı Çarpışma Paketi aynı zamanda yol yardım, ikame araç, ferdi kaza ve hukuk koruma, mini onarım ve ücretsiz kara ambulansı gibi katma değeri yüksek ek faydalar ile hayatı kolaylaştırıyor.
126 TL’ye sunulan Tamamlayıcı Doğal Afet Paketi, Trafik sigortasının karşılamadığı doğal afet sonucu oluşan hasarları karşılayarak aracın korumasını tamamlıyor. Deprem, dolu, sel, su baskını ve fırtınaya karşı araç güvencesi sağlıyor. Türkiye’de doğal afet teminatının ayrı satılabilmesi ile bir ilk özelliği taşıyan bu paket, sabit fiyat garantisi ile Trafik sigortasına ek olabileceği gibi tek başına da satın alınabiliyor.
Tamamlayıcı Sorumluluk Paketi, trafik sigortasındaki İMM teminatını 100.000 TL artırıyor. 63 TL sabit fiyat ile sunulan bu paket, Trafik sigortası limitlerinin yetmediği maddi ve bedeni hasarlarda ek koruma sağlıyor.
Modüler yapısı sayesinde, Trafik sigortası olan müşteriler, Tamamlayıcı Çarpışma Paketi ve Tamamlayıcı Doğal Afet Paketi’ni ayrı ayrı alabilirken, Tamamlayıcı Sorumluluk Paketi ek paket olarak diğer 2 paketten biri ile birlikte satın alınabiliyor.
Esnek ve çözüm odaklı ürünler
Kolay, yalın ve erişilebilir sigortacılık vizyonu ile geleceğin sigortacılık sistemini inşa ettiklerini belirten Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Tolga Tezbaşaran, bunun için pazarı titizlikle analiz ettiklerini söyledi. Müşterilerini ve satış kanallarını dinleyip onların ihtiyaçlarından yola çıkarak esnek ve çözüm odaklı ürünler sunduklarını belirten Tezbaşaran, başta dolu olmak üzere son zamanlarda artan doğal afet risklerine de değinerek Tamamlayıcı Trafik Paketleri’nin bu risklere karşı koruyan sabit primli paketiyle dikkat çekici olduğunu ifade etti.
7 milyondan fazla aracın kaskosu yok
Türkiye’de trafiğe kayıtlı 16 milyon otomobil ve kamyonet bulunduğuna dikkat çeken Tezbaşaran, “Sektöre baktığımızda; bu araçların trafik sigortalılık oranı yüzde 87, kasko sigortalılık oranı ise yüzde 27.  Kasko sigortalılık oranı özelikle 0-3 yaş aralığındaki araçlarda yüksek iken araç yaşı arttıkça bu oran azalıyor.  Pazarda trafik sigortası olup kaskosu olmayan 4 yaş üstü ve değeri 100 bin TL altında olan 7 milyonun üzerinde araç bulunuyor. Aksigorta olarak şirket çalışanlarımızın yer aldığı bir inovasyon platformumuz var. Bu platformumuzun amacı müşteri ihtiyacını anlayıp bu doğrultuda müşteri faydasına ürünler ve hizmetler oluşturmak. Tamamlayıcı Trafik Paketleri için de bu platformumuz ile müşterilerimizi, müşterimiz olmayan araç sahiplerini ve satış kanallarımızı dinledik. Özellikle 4-15 yaş aralığında araca sahip müşteriler yüksek bedelli kasko fiyatları nedeniyle kasko yaptırmaktan kaçınıyor. Zaten trafik sigortasını yaptırdıklarını, kaskonun ek maliyet oluşturduğunu belirtiyorlar” dedi.
Sabit fiyat garantisi ve maliyet avantajı
Tezbaşaran, “Bir yanda da yalnızca Trafik Sigortası ile trafikte karşılaşılan çarpma, çarpışma durumlarında veya bu aralar sıkça yaşadığımız sel, dolu gibi doğal afet olaylarında kendi aracında oluşan hasarlara karşı tam güvence altına olmadıklarının da farkındalar. İşte Tamamlayıcı Trafik Paketleri tam da bu ihtiyaca yönelik bir çözüm sunuyor. Trafik sigortasının güvence altına aldığı tüm durumlarda müşterilerin kendi araçlarında oluşabilecek hasar riskini de güvence altına alıyoruz. Günümüz ekonomik şartlarını da göz önüne aldığımızda, yeni paketlerimiz sabit fiyat garantisi ve maliyet avantajı sunmasıyla da dikkat çekiyor” diye konuştu.
http://www.sigortamedya.com.tr/aksigortadan-kaskosuz-araclar-icin-firsat/
13 Eylül 2018

TELEMATİK & OTOMOBİL

2025’te otomobillerde telematik standart olacak...
Ülkemizde de son dönemde gündeme gelmeye başlayan ve şirketlerin pilot çalışmalara başladıkları telematik uygulamaları dünyada hızla yaygınlaşıyor. Yapılan araştırmalara göre, 2025 yılında üretilen araçların %88’inde telematik donanımının olması bekleniyor.
Araçlarda kullanılan telematik uygulamalarına olan talep her geçen gün artıyor. Geçtiğimiz yıl dünya genelinde üretilen yaklaşık 33 milyon araçta telematik uygulamalar bulunuyor. Telematik kullanımının yıllık ortalama %11 oranında artması ve 2023 yılına gelindiğinde 66 milyondan fazla araçta kullanılması bekleniyor. Birbiriyle bir ağ üzerinden bağlantılı olarak üretilen araçların yanı sıra, sigortacılar mobil uygulamalar aracılığıyla da telematik uygulamaları kullanabiliyorlar.

 

HAVA DURUMUNU DAHİ KAYDEDİYOR
Telematik uygulamalarının sigortacılar için önemli bir yeri var. Günümüzde telematik sadece sürüş davranışlarını takip etmekle kalmıyor, tazminat sürecinde hataların azaltılmasından yol kenarı asistans hizmetleri ve çalıntı araç takibi gibi güvenlik uygulamalarına kadar pek çok fayda sağlıyor. Telematik sayesinde kazanın tarihi, merkezi, araçların hızı, yönü ve hatta hava durumu hızlı bir şekilde sigorta şirketine iletiliyor. Bu sayede son derece zahmetli olabilen hasar süreçleri hızlanıyor ve kolaylaşıyor. 

2025’TE ARAÇLARIN %88’İ TELEMATİKLİ OLACAK
Ülkemizde kendine ancak sınırlı bir kullanım alanı bulabilen telematik uygulamaları, küresel piyasalarda gittikçe yaygınlaşıyor. 2025 yılında üretilecek araçların %88’inde entegre telematik uygulamaların olması bekleniyor. Büyük sigortacılar ise kullanım bazlı sigorta (kullandığın kadar öde) ürünleri için çalışmalarını hızlandırmış durumda

Bu şirketlerden biri de küresel broker Willis Towers Watson. Geçtiğimiz yılın ekim ayında küresel telematik şirketi kullanım bazlı sigorta departmanının Octo Telematics tarafından satın alındığını duyurmuştu. Bundan böyle iki şirket sigorta bağlantılı yeni ürünler ortaya koymak için beraber çalışacak. Anlaşma kapsamında Willis’teki bazı personel de Octo şirketine geçiş yapacak. Geçen isimlerin arasında Willis Küresel Telematik Başkanı Geoff Werner da bulunuyor. Telematik uygulamalarıyla ilgili konuşan Octo şirketinin Pazarlama Direktörü Jonathan Hewett, konu ile ilgili şunları söylüyor: “Telematik konusunda merak edilen husus uygulamanın yaygınlaşıp yaygınlaşmayacağı değil. Burada merak edilen tek şey telematik uygulamalarının hangi hızda yaygınlaşacağı. Telefon uygulamaları, ağ ile bağlantılı araç platformları, kara kutular… Bunların hepsi pazarın büyümesine yardımcı oluyor. Doğruyu söylemek gerekirse; tüm bu sistemin başarılı olmasının nedeni, sigortacıların finansal sonuçlarını ve hasar rasyolarını iyileştirmesi ve şirketlerin müşterilerine daha iyi teklifler sunabilmelerini sağlaması.”

OTO SİGORTALARI YENİLİĞE GEBE
Telematik kullanımı, çok uzun süredir olduğu yerde sayan ve neredeyse birbirinin kopyası haline gelen oto sigortalarına da yeni bir soluk kazandırıyor. Sürdüğün kadar öde startup’larından By Miles İletişim Uzmanı Oliver Baxter “Oto sigortaları uzun süredir değişime uğramayan her alan gibi yeniliğe gebe” diyor ve ekliyor: “İnsanlar hayatlarının her noktasında olduğu gibi daha rahat, daha esnek ve kendilerine özel çözümler arıyorlar. Araçlarına yaptırdıkları sigorta için de aynı şeyi düşünüyorlar. Hatta bazı kullanıcılar, ‘sürdüğün kadar öde’ modelinin bunca yıl boyunca olmamasına şaşırdıklarını söylüyor.”

http://www.sigortacigazetesi.com.tr/2025te-otomobillerde-telematik-standart-olacak/

13 Eylül 2018

12 Eylül 2018

SİGORTA SEKTÖRÜ DAHA DA GÜÇLENECEK

Sompo Japan Sigorta Genel Müdürü Recai Dalaş, “Dünya ekonomi tarihine bakıldığında bu tür ekonomik olarak riskli dönemlerin ardından, hızla güçlenen ve yenilenen sektörlerin başında daima ilk sıralarda banka ve sigorta sektörlerinin olduğu görülüyor” dedi...

Sompo Japan Sigorta Türkiye’nin, sermayedarının ona duyduğu güven ile ilerleyen süreçte inorganik büyüme için fırsat kolladığı bildirildi. Sompo Japan Sigorta Genel Müdürü Recai Dalaş, basın mensuplarıyla yaptığı buluşmada hem küresel ekonomi hem de dünyanın değişim haritasının fotoğrafını çekerek Sompo Japan’ın bu belirsizlikler dünyasındaki istikrarlı büyümesini detaylarıyla anlattı. Conrad Istanbul Bosphorus’ta gerçekleşen toplantıya Sompo Japan Sigorta Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özer Şimşek de katıldı. Toplantıda konuşan Dalaş, ekonomik olarak riskli dönemlerin ardından sigorta ve banka sektörlerinin güçlendiğini söyledi.



“Dünya ekonomi tarihine bakıldığında bu tür ekonomik olarak riskli dönemlerin ardından hızla güçlenen ve yenilenen sektörlerin başında daima ilk sıralarda banka ve sigorta sektörlerinin olduğu görülüyor” diyen Dalaş, “Bankacılık daha fazla kendini yenileme çabasına girerken, sigortacılık ise insanların varlıklarını koruma güdüsünün artmasıyla hızlı bir büyüme trendi yaşayabiliyor. Bugün, Türkiye’de bu iki sektör de çok güçlü ve dünyanın birçok gelişmiş ekonomisiyle yarışabilecek durumda” şeklinde konuştu.

Reel prim üretim artışı yüzde 4.6 oldu
Dalaş, “Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerine göre; sigorta sektörünün yarattığı fon miktarı 133 milyar lira ve şirketlerin yüzde 85’i fonlarını lirada tutuyor. Sigortacılık sektörü 160 milyar lira aktif büyüklük ile bankacılık sektöründen sonra ikinci büyük sektör konumunda ve GSMH’nın 35 katı tutarında, 90 trilyon liraya yakın teminat vererek yatırımları koruyor. TSB verilerine göre 2018 yılı Temmuz sonu itibarı ile toplam prim üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21.2 artış ile 31 milyar 967 milyon 217 bin 799 TL olarak gerçekleşti. Enflasyondan arındırıldıktan sonra sektörün reel prim üretim artışı ise söz konusu dönemde yüzde 4.6 oldu” dedi.

Hayat branşı yüzde 0.1 büyüdü
Toplam üretim içinde 27 milyar 484 milyon TL’si hayat dışından gelirken, 4 milyar 482 milyon TL’lik üretim ise hayat branşında olduğuna vurgu yapan Dalaş, “Hayat branşında 7 ayda reel büyüme sadece yüzde 0.1 oranında gerçekleşti. Hayat dışında reel prim artışı da yüzde 5.4 oldu. Hayat dışında en büyük üretim kaynağı olan kara araçları sorumluluk sigortalarında toplam üretim 8 milyar 992 milyon TL’yi aşarken, söz konusu branşta reel büyüme ilk 7 ayda yüzde 15.3 oldu. Kasko da ise 4 milyar 343 milyon TL üretim olurken, söz konusu branşta yüzde 2.4’lük bir küçülme yaşandı” diye konuştu.

“Nominaledeki kâr hedefimiz tutacak”
Sompo Japan performansıyla da ilgili bilgi veren Dalaş şunları söyledi: Sompo Japan Sigorta, 2018 yıl sonu için nominaledeki kâr hedefinin tutacağını düşünüyor. 2018 sonu için bu hedefin 300 milyon TL’nin üzerinde olmasını bekliyor. Bu da şirketin sektörde kârlılık anlamında ilk 3 şirket içerisinde olabileceğini gösteriyor. Özkaynak kârlılığında sektördeki liderlik pozisyonunu koruyacağını düşünen Sompo Japan Sigorta, 6 aylık sektör verilerine bakıldığında, vergi öncesi kâr olarak 4. sırada yer alıyor. Zira, hayat dışı sektör şirketlerinin geneline bakıldığında, teknik olarak 500 Milyon TL civarında bir zarar söz konusu iken, faizlerdeki artışın sağladığı olanakla, mali kâr sayesinde, toplamda vergi öncesinde konsolide 1.85 Milyar TL bir kâr görüyoruz. Teknik kârlılıkta halen sorun yaşayan sektörün bileşik rasyoda 103.8’lik konsolide rasyo ile zarar ettiği göze çarparken, ilk 10 şirket içerisinde, tamamen banka sigortacılığı yapan bir kamu şirketini hariç bıraktığımızda, Sompo’nun halen en iyi bileşik rasyoya sahip şirket olduğu dikkat çekiyor.”

Sompo Japan Sigorta, sektörün lokomotifi sayılan motor branşlarında kaskodaki önde gelen oyuncu rolünü önümüzdeki yıllarda da sürdürmeyi hedefliyor” diye konuşan Dalaş, “2019 vizyon ve iş planlamalarına bakıldığında büyümenin sadece finansal verilerde değil şirketin her kademesinde gözlemleniyor. Sompo Japan Sigorta, 2019 yılında da özellikle kasko branşında yine sektörün en kârlı şirketlerinden olmayı hedefliyor” açıklamasını yaptı.

Önemli güçlükler yaşanabilir
Sektörde sermaye yetersizlik sorunu olduğunu düşünen Dalaş; özellikle, bu sorunu yaşayan küçük ve orta ölçekli şirketlerin döviz artışından önce nispeten düşük primlerle içeri aldıkları poliçelerdeki hasar maliyetlerinin aşırı artışını tolere etmede önemli güçlükler yaşayabileceğini öngörüyor.

Özellikle trafik branşında tavan primin altında satılan poliçelerin 2019 ve sonrasında şirketlerin mali yeterliliklerini tehdit edecek boyutta riskler doğuracağını vurgulayan Dalaş, bu şirketlere ilişkin ortaya çıkabilecek olası önemli risklerin gerçekleşmemesi için bilhassa sermaye yeterlilikleri yazım riski açısından çok daha sıkı denetlenmesi gerektiğini söylüyor.

Siyaset, ekonomi ve teknoloji
Dünyadaki değişimin 3 ayaklı olduğuna dikkat çeken Dalaş’a “5-10 yıl öncesine kadar dünyamızdaki gelişim ve değişimin tahmin edilebiliyordu, değişim doğrusal bir çizgide artıyordu, bugün ise çok hızlı ve değişken olarak gerçekleşiyor. Yaşam biçimimiz, ilişkilerimiz, iş modellerimiz ve süreçler, kısaca her şey tamamen değişiyor. Bu değişim ve belirsizlik 3 ana alanda yaşanıyor: siyaset, ekonomi ve teknoloji” dedi.

Değişim kaçınılmaz
Dalaş’ın gündemle ilgili değerlendirmeleri ise şöyle: “Sürekli değişen ve gelişen dünyada bir değer yaratmak ve aynı anda bu değere sahip olmak için günümüzde büyük bir mücadele var. Dünya bugün; gezegenlere seyahat, yapay zekâ, robotlar, endüstri 4.0, otonom araçlar, yeni enerji kaynakları, yaşamın uzaması, 3D yazıcılar, akıllı kentler, çevre, iklim, sürdürülebilir daha iyi bir yaşam gibi konuları konuşuyor. Sektörler de bu gelişmeleri sürekli takip ederek gelecek için kısa ve uzun vadeli planlar yapıyor. Yok olmamak için değişiyor. Artık birçok şirket, değişimin kaçınılmaz olduğunu çok iyi biliyor. Dünya Ekonomik Forum’un 800 uzman arasında yaptığı araştırmaya göre gelecek 10 yıldaki değişim şu şekilde sıralanıyor: Robotlar, sensörler, tıp, internet, telefon, otomobiller ve yapay zeka.”

Gelişmiş ekonomilerin payları düşüyor
“IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporu’na göre ise dünya ekonomisi de 19 yıllık süreçte büyük bir değişimden geçiyor. 2018 yılında küresel GSYH’nin cari fiyatlarla 87.5 trilyon dolara, satın alma gücü paritesiyle (SAGP) 135 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. 1999 yılından beri gelişmiş ekonomilerin payları düşerken gelişmekte olan ekonomilerin payları yükseliyor. Çin, 1990 yılında ABD ekonomisini yarısı büyüklüğündeyken 2017 sonu itibariyle SAGP hesaplamasına göre ABD’yi geçerek dünyanın en büyük ekonomisi konumuna yükselmiş bulunuyor.”

Daha Dengesiz Büyüme ve Yükselen Ticaret Gerilimleri
“2018 yılında dünya ekonomisinde beklenen büyüme yüzde 3.9 olurken 2018 yılında dünya ticaretinde ciddi bir artış bekleniyor. IMF’nin tahminine göre dünya ticaret hacmi 2018’de yüzde 5.1 artacak. Bu ciddi artış tahmininin önündeki en büyük tehdidin ise ticaret savaşları olduğu düşünülüyor. Temmuz ayında bu raporu ‘Daha Dengesiz Büyüme ve Yükselen Ticaret Gerilimleri’ başlığıyla güncelleyen IMF; yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerin büyüme beklentilerinin artan petrol fiyatları, yükselen ticaret gerilimi, ABD’de artan faizler ve zayıf ekonomik temellere sahip bazı ülkelerin para birimlerine yönelik piyasa baskısı yüzünden daha dengesiz hale geldiğini belirterek Arjantin, Brezilya, Hindistan’a yönelik büyüme tahminleri düşürürken, petrol ihracatçısı bazı ülkelerin görünümünü güçlendiriyor.”

Dünya’dan Japonya’ya…
Sompo Japan, global olarak faaliyetlerini 32 ülkede sürdürüyor. Türkiye ise bu 32 ülke arasında çok önemli bir yere sahip. Gerek bileşik rasyo, gerekse operasyonel verimlilik açısından Sompo Grubu içerisinde Türkiye, birinci sırada yer alıyor.

Mevcut durumdaki kriz yönetimini iyi yapan bir şirket kültürüne sahip Sompo Japan Grubu, Türkiye’yi küresel yatırımlarda öne çıkan bir ülke olarak görüyor ve ülke ekonomisine güveniyor. Bu sebeple Sompo Japan Sigorta, ilerleyen süreçte inorganik büyüme için fırsat kolluyor.

Küresel iklim değişikliğine karşı…
Küresel riskler arasında en büyük riskin tüm dünya ve Türkiye adına iklim değişikliği ve buna bağlantılı çevresel riskler olduğunu düşünen Dalaş’a göre iklim değişikliği artık her geçen gün etkisini daha da artırarak hayatımızı etkileyen büyük bir gerçek ve bugün işimizi yapmazsak etkileri daha uzun süre bizimle kalacak.

‘Dünya Ekonomi Forumu 2018 Küresel Risk Raporu‘, küresel riskler arasında çevreyle ilişkili risklerin ağırlığını arttığını ortaya koyuyor. Rapora göre uzmanlar, 30 küresel risk arasında bir öncelik sıralaması yapıyor. Bu sıralamaya göre şiddetli hava şartları, biyo-çeşitlilik kaybı ve ekosistemde çöküş, büyük doğal afetler, insan eliyle yaratılan çevre felaketleri ve iklim değişikliği olmak üzere iklim değişikliği odaklı beş riskin üst sıralarda yer aldığı belirtiliyor.

Sompo Japan Sigorta, ileriki dönemde bu alanda gerçekleştireceği sosyal sorumluluk projeleri ile iklim değişikliği konusunu sahipleneceğinin de altını çiziyor.

http://www.sigortamedya.com.tr/sigorta-sektoru-daha-da-guclenecek/

10 Eylül 2018

DEĞER KAYBI HUKUKU


10 Eylül 2018 tarihinde Hürriyet Gazetesi’nde yayımlanan Oya ARMUTÇU’nun değer kaybını konu alan yazısı…
Sıfır aracınıza çarparlarsa değer kaybı hukuku
Kırmızı ışıkta sıfır otomobilinize çarptılar…
Kazada kusurunuz yok ya da tam kusurlu değilseniz, karşı tarafın sigorta şirketinden aracınız için 15 işgünü içinde “değer kaybı” tazminatı isteyebileceğinizi biliyor musunuz?
Sigorta şirketinin ödememesi halinde ise merkezi İstanbul’da bulunan Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yolu da var.
Sigorta hukuku avukatı İbrahim Buğrahan Yazıcı’ya milyonları ilgilendiren, sürücülerin çoğunun bilmediği bu konuyu sordum. Bakın hangi değerlendirmeleri yaptı:

DEĞER KAYBI NE DEMEK?
“Araç kaza geçirdiğinde ikinci el bedeli düşmekte, daha zor ve ucuza satılmaktadır. Bu sebeple araçtaki değer düşüklüğü kadar değer kaybı alabilmek vatandaşların mağduriyetinin önlenmesi açısından önemli. Değer kaybı, araçlarda trafik kazası neticesinde oluşan hasar sonrası aracın piyasa rayiç bedelindeki azalmayı ifade etmektedir. Gerek online platformlarda gerekse ikinci el satan yerlerde aracın hasarsız olması veyahut hangi bölgeden ne kadar hasarlı olduğu hususları 2. el piyasa değerlerini doğrudan etkileyen faktörlerdir.


KUSURSUZLUK ŞARTI
Trafikte her kaza yapan araçta değer kaybı oluşmamaktadır. Değer kaybının oluşması için ilk koşul kaza yapan aracın meydana gelen kazada kusursuz olması veyahut tam kusurlu olmamasıdır. Kusursuz olması durumunda araç sahibi meydana gelen değer kaybının tamamını alabilmekte, tam kusurlu olmaması durumunda meydana gelen değer kaybını kusursuz olduğu oranda alabilmektedir. Bu önkoşulla birlikte değer kaybının oluşumunda aracın kilometresi, hasarsız 2. el rayiç bedeli, hasarın hangi parçalarda olduğu vb hususlar değer kaybı miktarının belirlenmesinde önemlidir.

SİGORTA ŞİRKETİNDEN TAHSİL EDİLİYOR
Her yıl yaptırmış olduğumuz trafik poliçelerinde (Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortaları) ödemiş olduğumuz primlerin içerisinde değer kaybı teminatı yer alır. Bu teminat kaza yapıp başka bir araca zarar verdiğimizde devreye girmekte ve kazada meydana gelen değer kaybını karşılamaktadır. Araç değer kayıpları kusurlu olan araç sahibi veya sürücüsünden değil, sigorta şirketlerinden tahsil edilir.

BAŞVURU NASIL VE NE ZAMAN
Kaza meydana geldiğinde gerekli belgeler ile birlikte (kaza tespit tutanağı, kesin ekspertiz raporu, ehliyet, ruhsat fotokopisi, hasar resimleri ve talep dilekçesi) kusurlu aracın sigorta şirketine başvuru yapılır. Başvurular sigorta şirketlerinin e-posta adreslerine internet üzerinden ya da iadeli taahhütlü posta yoluyla yapılabilir. Sigorta hasarlarında 15 gün, kasko hasarlarında 15 işgünü içerisinde sigorta şirketi tarafından bir cevap verilmemesi veya talebin reddedilmesi halinde Sigorta Tahkim Komisyonu bünyesinde dava açılır. Ortalama 6 ay içerisinde bilirkişi incelemesi geçirmiş ve hakkaniyetli kararlar verilir.

TAHKİME BAŞVURULUR
Değer kayıplarının başvuru üzerine ödenmesi de karşılaşılan bir durum. Eğer yapılan ödeme araçta meydana gelen değer kaybını hakkaniyetli olarak karşılıyorsa dava açmaya dahi gerek kalmamaktadır ve bu çözüm yolu 15 gün içerisinde sonuçlanır. Aksi halde sigorta şirketine karşı açılan değer kaybı talep ve davaları tahkime gider. Merkezi İstanbul’daki Sigorta Tahkim Komisyonu tek tarafı sigorta olan tüm uyuşmazlıklarda hızlı ve adaletli bir yargılama yapmaktadır. Tahkim yolunda vatandaşların mağduriyetleri kısa sürede giderilmekte ve yargının dosya yükü de hafifletilmektedir.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/oya-armutcu/sifir-araciniza-carparlarsa-deger-kaybi-hukuku-40951268

08 Eylül 2018

MADDİ OLMAYAN ÜRETİM KAYIPLARI DA GARANTİ ALTINDA

Anadolu Sigorta, güneş enerji santrallerine (GES) özel hazırladığı paket sigorta poliçesiyle teminat altına aldığı üretim kayıplarını, artık maddi hasarların yanında maddi hasara bağlı olmayan durumlarda da karşılamaya başladı.

Yenilenebilir enerji kaynakları arasında oldukça önemli bir yere sahip olan güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payı gün geçtikçe artıyor. Türkiye’de de bu alanda büyük yatırımlar yapılıyor. Uzun yıllardır enerji santrallerini tüm risklere karşı teminat altına alarak, özellikle yenilenebilir enerji alanındaki kayıpları en aza indiren Anadolu Sigorta, 2016 yılında Güneş Enerji Santralleri Paket Poliçesini hayata geçirmişti. Bu poliçeyle fotovoltaik paneller ile elektrik üretimi yapan güneş enerji santrallerini maddi hasarlara ve bunların sonucu oluşacak üretim kayıplarına karşı teminat altına alan Anadolu Sigorta, artık maddi hasara bağlı olmayan üretim kayıplarına karşı da teminat sağlıyor

Bu kapsamda, PV modüller, güç eviriciler (invertör), trafolar, iletim ve dağıtım hatları, veri izleme sistemleri (SCADA), kapalı devre izleme sistemleri ve diğer elektronik cihazlar, idari binalar, gözetleme, denetleme kulübeleri/yapıları gibi sistemin işletilebilmesi için tesis mülkiyetinde mevcut olan tüm kıymetler sigortalanabiliyor. Yangın, doğal afetler, kötü niyetli hareketler, hırsızlık, makine kırılması, elektronik cihaz teminatlarının yanı sıra, operasyonel kâr kaybı da poliçe kapsamında karşılanıyor.



Günümüzde yeşil enerjinin dünyanın en temel ihtiyaçlarından biri haline geldiğine dikkat çeken Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Levent Sönmez, bu alandaki yatırımlarda sürdürülebilirliğin önemine işaret etti. Kullanım kolaylığı ve çevre dostu olması sebebiyle güneş enerjisinin de yenilenebilir enerjideki en önemli yatırım alanlarından biri olduğunu belirten Sönmez, şunları söyledi: “Güneş enerjisi pek çok özelliğiyle geleceğin enerji kaynağı konumunda. Anadolu Sigorta olarak biz de temel misyonumuz olarak belirlediğimiz hizmette ve müşteri memnuniyetinde sürdürülebilirlik anlayışımızla, yenilenebilir enerji alanında verdiğimiz desteklere 2016 yılından bu yana Güneş Enerji Santralleri Paket Poliçesi’ni ekledik. Poliçeyi klasik performans kaybı teminatından farklı olarak müşteri ihtiyaçlarına ve riskin gerekliliğine uygun olarak özelleştirdik. Buna bağlı olarak poliçemize maddi hasara bağlı olmayan üretim kayıplarını da dahil ettik ve müşterilerimizin kullanımına sunduk. Bu teminat ile; tesisin bulunduğu adreste poliçe süresi boyunca ölçülen yıllık global solar radyasyonun, tesise ait enerji üretim raporunda yer alan verilere kıyasla daha düşük ölçülmesinden ve fotovoltaik panellerin ve eviricilerin (invertör) tasarım, üretim veya montajından kaynaklanacak içsel/bünyevi kusurlara bağlı üretim kayıpları da artık Güneş Enerji Santralleri Poliçesi’yle güvence altına alınabiliyor.”

Çalışmalarımız sürecek

Güneş enerji sistemlerine Türkiye’de önemli yatırımlar yapıldığını hatırlatan Sönmez, “Bu nedenle, yatırımcılar için önlem alamayacakları güneş ışınımındaki azalmanın yanı sıra yine yatırımcının elinde olmayan tasarım, üretim ve montaj hatalarından kaynaklanacak üretim kaybına karşı teminat veren bu ürün ile yenilenebilir enerji sektörünü desteklemeyi hedefliyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı da sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

http://www.sigortamedya.com.tr/maddi-olmayan-uretim-kayiplari-da-garanti-altinda/

SOMPO KASKO

SOMPO ARAÇ KASKO SİGORTASI  Hayatınızda önemli bir yere sahip olan aracınızın başına gelebilecek beklenmedik kazaların sizi etkilemesine izi...