31 Mayıs 2018

ANADOLU SİGORTA’DAN DOĞAL AFET UYARISI


       Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, “Maddi hasarları en aza indirmek için artık gerek araç, gerekse konut ve işyerleri için doğal afet risklerini de kapsayan sigortaları satın almak çok daha büyük önem taşıyor” dedi.

       Son yıllarda iklim değişikliği kaynaklı şiddetli hidro meteorolojik olaylar tüm dünyada etkisini artırarak sürdürüyor. ABD’de geçtiğimiz yıl üst üste gerçekleşen üç kasırga, sigorta hasarlarını arttırdı, öyle ki son 30 yılda kasırgalara yönelik hasar tutarının 5’e katlandığı raporlandı. 2012 yılında yaşanan Sandy kasırgası, ABD’nin gördüğü en ölümcül fırtına siklonlarından iken, 2017 Atlantik Fırtına Sezonu, “yeni normal” olarak adlandırıldı. Türkiye’de de özellikle yağış kaynaklı hasarlarda belirgin bir artış yaşandı. Kaskoda, geçen yaz meydana gelen dolu ve sel hasarlarının etkisiyle bir önceki yıl yüzde 69 olan hasar/prim oranı yüzde 78’e çıktı.



        Koç: Ankara’nın boyut 1 milyon TL’yi aştı
        İklim değişikliğinin de etkisiyle, ‘hidro meteorolojik’ diye adlandırılan bu tür doğa olaylarını artık hayatımızın bir parçası olarak kabul etmemiz gerektiğini söyleyen Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, tüketicileri bu konuda önlem almaları yönünde uyardı. Koç, “Sözgelimi 20 Mayıs’ta, bu yılın en şiddetli hava olaylarından biri maalesef Ankara’da yaşandı. Ankara’da sadece birkaç saat etkili olan aşırı yağışlar; su baskınlarına, pek çok aracın ve evin hasar görmesine neden oldu. Ankara’da yaşanan bu son hasar ile ilgili şirketimizde açılan hasar dosyalarının tahmini tazminat boyutu, kısa sürede 1 milyon TL’yi aştı. Üzülerek söylüyorum ki bu tür hidro meteorolojik olayların gerek büyük şehirlerde gerekse Anadolu şehirlerinde tüm yaz etkisini göstermesi bekleniyor. Aslında geçen yılda da durum farklı değildi, yıla kar ağırlığı hasarlarıyla başlamıştık, yaz aylarına geldiğimizde ise gündemimize sel ve dolu hasarları girmişti. Sadece 18 ve 27 Temmuz 2017’de İstanbul’da yaşanan sel ve dolu felaketlerinin şirketimize etkisi 82 milyon TL oldu” dedi.

         “Mayıs ve Haziran aylarına dikkat”
       Mayıs ve Haziran’ın şiddetli yağışların en sık görüldüğü aylar olduğuna dikkat çeken Koç, uzmanların bu dönemde özellikle sağanak yağış, dolu ve fırtınalar konusunda uyardığına dikkat çekti. Hidro meteorolojik olaylar sonucunda oluşan hasarların, büyük oranda dolu ve sel kaynaklı araç hasarları ile konut ve işyerlerinde meydana gelen su baskınlarından oluştuğunun altını çizen Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Maddi hasarları en aza indirmek için artık gerek araç gerekse konut ve işyerleri için bu riskleri de kapsayan sigortaları satın almak çok daha büyük önem taşıyor. Bunun yanında, tüm sigortalılarımıza ve vatandaşlarımıza uzmanların uyarılarına daha fazla kulak vermelerini ve muhtemel felaketler öncesi mümkün olabilen tüm kişisel önlemleri almalarını tavsiye ediyoruz.”

         Konut ve iş yeri paket sigortası hakkında ayrıntılı bilgi almak için ;

http://www.sigortamedya.com.tr/anadolu-sigortadan-dogal-afet-uyarisi/

30 Mayıs 2018

ÇİN'İN SOSYAL KREDİ SİSTEMİ

Çin’in sosyal kredi sistemi şimdiden milyonlarca seyahati engelledi.
Çin'in sosyal kredi sistemine göre kredisi düşük olan vatandaşların seyahat etmesi, bankadan kredi alması ve otellerde kalması engelleniyor.

Çin’in sosyal kredi sistemi şimdiden 11 milyon uçuşa ve 4 milyon tren yolculuğuna müdahale etti. Sosyal kredisi düşük olan vatandaşların seyahat etmesi engellendiği gibi bazılarının bankadan kredi alması ve otellerde kalması engellendi. Hatta bazı vatandaşların internet hızı düşürüldü. Çin 2020’de daha kapsamlı bir ulusal kredi sistemi getirmeyi planlıyor. sistem Black Mirror dizisinin bir bölümünde uygulanan kredi sistemine benzetiliyor.

Nisan sonunda yayımlanan raporda uçağa ve trene alınmayan vatandaşlarının suçu tam olarak açıklanmadı. Sosyal kredi sistemi aslında bir kara listeler bütünü olarak tanımlanabilir. Ülke genelinde bir düzineden fazla liste bulunuyor. Her listede uçak ve trenlerde kötü davranmak ya da mahkeme kararına uymamak gibi suçlar yer alıyor.



“Notu düşük olanı iflas ettirelim”
Cezalandırılan vatandaşların suçları açıklanmamış olsa da eski devlet yetkilisi Hou Yunchun sistemin geliştirilmesini ve kredisi düşük kişilerin iflas etmesinin sağlanmasını öneriyor. Hou’nun bahsettiği kara liste genellikle borçluları kapsıyor ve Yüce Halk Mahkemesi tarafından insanların borçlarına sadık olmalarını sağlamak için oluşturuldu. Mahkeme borçluların adını ve kimlik numarasını web sitesi üzerinden paylaşıyor. Bu kişilerin yüksek hızlı trenlere binmesi, beş yıldızlı otellerde kalması, çocuklarını pahalı okullara göndermesi ya da internet üzerinden lüks ürün satın alması yasak.

Bazı bölgelerde kara listedeki kişileri aradığınızda karşınıza aradığınız kişinin çok fazla borcu olduğuna dair bir uyarı çıkıyor. Mayıs ayında borçluların fotoğraflarıyla oluşturulan kısa bir animasyon sinema salonlarında, otobüslerde ve kamusal alanlardaki ekranlarda yayınlanmaya başladı. Animasyon yayınlanmadan önce bir ses “Gelin gelin şunlara bir bakın. Bunlar para ödünç alıp geri ödemeyen insanlar” diyerek çevredekilerin dikkatini çekmeye çalışıyor.

Liste hızla büyüyor
2013’te borçluların listesi ilk yayımlandığında listede 31 bin 259 kişi vardı. 2017’nin Aralık ayında listedekilerin sayısı 8,8 milyona ulaşmıştı. Son altı ay içinde yaklaşık 2,5 milyon yolculuk sistem üzerinden engellendi. Bunun sebebi Çin’in mevcut borçluları daha sıkı denetlemesi ya da listeye yeni kişilerin eklenmesi olabilir.

Liste ortaya çıktığı günden bu yana Çin medyasında sık sık bu listenin ülke genelinde 2020’de uygulanması beklenen sosyal kredi sisteminin ilk aşaması olduğu konuşuluyor. Şimdilik farklı pilot kredi sistemleri sekiz farklı şirket tarafından uygulanıyor. Bu şirketlerden biri de Alibaba tarafından yönetilen Sesame Credit. Bu şirket kişilerin kredi notunu mahkemelerin verdiği cezalara göre düşürüyor. Sesame Credit vatandaşlara kredi notu olarak bir rakam veren birkaç sistemden biri. Çin’in ulusal sisteminin her vatandaşa bir rakam verip vermeyeceği ise bilinmiyor.

https://www.dunyahalleri.com/cinin-sosyal-kredi-sistemi-simdiden-milyonlarca-seyahati-engelledi/

29 Mayıs 2018

ANADOLU SİGORTA'DAN SAĞLIĞINIZA "TAMAMLAYICI SAĞLIK GÜVENCESİ"

Sağlık sigortalarının değişen yaşam biçimleriyle birlikte artık herkes için önemli hale geldiğini belirten Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz, bu noktada bütçeleri sınırlı olanlar için Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın bir fırsat olduğuna dikkat çekti.

Sosyal güvenceye sahip genel sağlık sigortalılarının SGK ile anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarında muayene ve tedavi olmalarını sağlayan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na olan talep her geçen gün artıyor. Bu nedenle sigorta şirketleri Tamamlayıcı Sağlık bünyesinde sundukları hizmetlerin kapsamını genişletirken, sisteme dahil olan hastane sayısı da gün geçtikçe artıyor. Yıllık 200 ile 1.250 lira arasında değişen primlerle satılan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, ihtiyaca göre teminatlarla genişletilebiliyor.

Aşağıdaki tabloda bir anne ve iki çocuğu için Anadolu, Allianz ve Sompo Japan Sigorta tarafından hazırlanmış Tamamlayıcı Sağlık Sigortası temel teminatları ve primleri inceleyebilirsiniz.

Siz de teklif almak için www.bizbize.com.tr internet sitemizden bize ulaşabilirsiniz.

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası hakkında bilgi veren Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz, “Tamamlayıcı Sağlık Sigortası teminatları özel sağlık sigortasından çok farklı değil. Genç yaşta Tamamlayıcı Sağlık Sigortası yaptırarak pek çok avantajdan faydalanmak ve çok uygun primlerle bu ürüne sahip olmak mümkün” dedi.

Genç yaşta başlayacağınız, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ile ÖMÜR BOYU YENİLEME GARANTİSİ hakkını daha kolaylıkla elde edebilirsiniz. Bu hak sayesinde ileride karşılaşabileceğiniz tüm rahatsızlıklarınızı teminat altına alabilir ve bunun için ek prim ödemek zorunda kalmazsınız. 
Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz, sağlık sigortalarının değişen yaşam biçimleriyle birlikte artık herkes için daha önemli olduğuna dikkat çekti. Oğuz şöyle devam etti: “Bütçeleri sınırlı olanlar için Tamamlayıcı Sağlık Sigortası çok önemli bir fırsat. Biz de Anadolu Sigorta olarak mümkün olan en geniş kitleyi bu sisteme dahil etmek ve hizmet kalitesini daha yukarılara taşımak için çalışıyoruz.”
Özel sağlık sigortasından farklı değil
Teminat kapsamı olarak Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın özel sağlık sigortasından çok farklı olmadığına işaret eden Metin Oğuz, primlerin ise çok daha ekonomik olduğunun altını çizdi. Oğuz, şöyle devam etti: “Primler, yaşa, yaşanılan şehre ve alınan teminata göre değişiklik gösteriyor. Fiyatlar 200 liradan başlıyor. Öte yandan hastaların görecekleri özen ve ihtimam açısından bir fark bulunmuyor. Kolayca işlemlerini yaptırabiliyorlar. Tüm bu avantajlarıyla çok hızlı büyüyen bir alan. Özel sağlık sektörü pazarının iki katı hızla büyüyor. Tabii henüz yeni bir ürün olduğu için, sayı olarak özel sağlık sigortasının yüzde 15’i kadar bir yaygınlığa ulaşmış durumda. Ancak inanıyoruz ki ürün yayıldıkça sistem hızla büyüyecek, bu da hem fiyatların daha aşağı çekilmesine hem de hizmet kalitesinin daha da artmasına katkı sağlayacak” dedi.
Poliçeye tüp bebek teminatı da eklenebilir


Yılda dokuz adet ayakta tedavi kullanım hakkı sunulan Anadolu Sigorta Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda yatarak tedavi için ise bir sınırlama bulunmuyor. Kanser, kalp gibi önemli hastalıkları da kapsayan ürün, poliçe başlangıç tarihinden sonra ortaya çıkan hastalıkların tedavilerini karşılıyor. Anadolu Sigorta Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na, sektörde ilk örnek olarak doğum teminatının yanı sıra tüp bebek teminatı da herhangi bir bekleme süresi olmadan eklenebiliyor. Bebeklerin doğum tarihleri itibarıyla sigortalanmasıyla doğuştan gelen hastalıklarının ödenmesi sağlanıyor.

Ayrıntılı bilgi için http://www.bizbizesigorta.com.tr/urun.php?urunID=305
http://www.sigortamedya.com.tr/anadolu-sigortadan-tss-yaptirmak-cazip-firsatlarla-dolu/

28 Mayıs 2018

ARAÇ ANAHTARININ ELE GEÇİRİLMESİ NEDENİYLE ARACIN ÇALINMASI TEMİNATI


ANADOLU SİGORTA & KASKO TEMİNATLARI

Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.4.11 bendine istinaden, sigorta ettirenle aşağıdaki hususta ek sözleşme yapılmıştır.



a. Araç anahtarlarının ele geçirilmek suretiyle çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi,

b. Aracın dolandırıcılık yoluyla çalınması ve/veya araç anahtarının dolandırıcılık yoluyla ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi,

c. Belge karşılığında otopark, servis/tamirhane, oto yıkama vb. işletmelere bakım, onarım, gözetim amacıyla bırakılan araçların ilgili işletmeden çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi (bu durumun taraflarca karşılıklı kabulü şarttır) sonucu meydana gelecek ziya ve hasarlar teminat kapsamındadır.



Anahtarla çalışan araçlarda, anahtarın kontak üzerinde veya araç içerisinde bırakıldığı sırada gerçekleşen araç çalınmaları teminat kapsamı dışındadır. Ayrıca anahtarsız çalıştırma sistemine sahip araçlarda ise aracın çalışır vaziyette bırakılması veya aracın çalışması için gerekli kart veya aparatın araç içerisinde bırakılması/unutulması veya bu kart veya aparatın aracı çalıştırma mesafesinde bulundurulması sonucu oluşan araç çalınmaları da teminat kapsamı dışındadır.

Yukarıda “c” fıkrasında belirtilen haller dışında araç anahtarının/aracın kendi iradesiyle 3. şahıslara teslim edilmesi ve araç anahtarını/aracı teslim alan 3.şahıslar tarafından aracın emniyeti suiistimal yoluyla çalınması teminat kapsamı dışındadır.


24 Mayıs 2018

TÜRKİYE SİGORTA BİRLİĞİ'NDEN 31 MAYIS HATIRLATMASI

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) zaman aşımına uğramış alacaklarla ilgili alacak bilgilerinin Güvence Hesabı www.guvencehesabi.org.tr aracılığıyla 31 Mayıs 2018 tarihine kadar sorguya hazır tutulacağını hatırlattı...


Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "TSB üyesi sigorta ve emeklilik şirketleri ile özel kanun hükümleri dahilinde sigorta faaliyetinde bulunan kuruluşlar tarafından hak sahiplerine ödenmesi veya iade edilmesi gereken her türlü prim ve tazminat tutarlarından zaman aşımına uğrayan alacak bilgileri, Güvence Hesabı www.guvencehesabi.org.tr aracılığıyla 31 Mayıs 2018 tarihine kadar sorguya hazır tutulacaktır. Zaman aşımına uğramış alacaklarla ilgili olarak, alacağın doğduğu şirkete 15 Haziran 2018 tarihine kadar başvurulmaması halinde, bahse konu alacağın Güvence Hesabı’na devredileceği kamuoyuna saygıyla duyurulur."

http://www.sigortagundem.com/haber/tsbden-31-mayis-hatirlatmasi/1308838#ixzz5GRIO8SXE

23 Mayıs 2018

SUİSTİMALLER SİGORTACILARIN BAŞINI AĞRITIYOR

Sigortacılık, suistimale en açık sektörlerden biri durumunda...
Geçtiğimiz hafta Kuzey Afrika ülkesi Fas kaynaklı bir haberde, bir kişinin aynı araçla 50’ye yakın sahte hasar talebinde bulunduğu ve ülkedeki birçok sigorta şirketinin söz konusu dolandırıcılığa karşı yasal işlem başlattığı belirtiliyordu. Demek istediğim; söz konusu durumun sadece bizim ülkemize has bir durum olmadığı, günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede yaşanan bir gerçek olduğu.



Ülkemizde bu konuda rakamlar nedir diye merak edip, Sigorta Bilgi Merkezi’nin (SBM) suistimallere yönelik güncel verilerine baktım. Bu verileri sizlerle paylaşmak istiyorum: SBM’nin Hasar Takip Merkezi verilerine göre, 2017 yılı 12 aylık dönemde trafik ve kasko branşındaki sigorta suiistimallerinin yüzde 16.3’ü sürücü değişikliği, yüzde 15.8’i vurup kaçtı beyanı suistimalleri, yüzde 15’i hasar sonrası suistimalleri, yüzde 12’si sahte poliçe yoluyla yapılan suistimaller, yüzde 10.6’sı sahte kaza tespit tutanağı suistimalleri ve yüzde 30.1’i diğer nedenlerden meydana gelmiş. Bu yılın ilk 4 ayında ise tablonun biraz değiştiği ve yüzde 28.8 sürücü değişikliği, yüzde 17.4 diğer, yüzde 16.4 hasar sonrası sigortalama suistimalleri, yüzde 15.8 planlanmış hasar (organize hasar), yüzde 12.6 vurup kaçtı beyanı, yüzde 9.1 alkol (haksız menfaat sağlanması ispatı) şeklinde olduğu görülüyor.

Sigorta Suistimalleri Bilgi Sistemi Veri Tabanı (SİSBİS) istatistiklerinde yılın ilk gününden bugüne aylık bazda bakıldığında rapor adedi nerdeyse toplam poliçe adedine ulaşacak boyutta. Ocak 2018’de rapor adedi 6 milyon 370 bin 835 adet ile nerdeyse her 3 araçtan birine denk geliyor. Rapor adedi Şubat 2018’de 3 milyon 715 bin 845’e gerilerken, Mart 2018’de 3 milyon 395 bin 815, Nisan 2018’de 3 milyon 566 bin 221 ve Mayıs 2018’in ilk 15 gününde 2 milyon 326 bin 447 adeti buldu. Bu rakamlar gösteriyor ki, sigorta sektörü her gün ortalama 133 bin adet raporla uğraşıyor. Saate vurduğumuzda bu 5 bin 500’den fazla rapor demek. İşte bu nedenle bu kadar büyük rakamlar suistimale açık olabiliyor.

SBM Eksper Raporu (EKSRAP) istatistiklerine göre de Ocak 2018’den günümüze trafik branşında dosya başına hasar maliyeti (69 bin 747 adet dosya ile) 3 bin lira üzerinde oldu. Bunu 48 bin 183 adet dosya ile 500 – 1000 lira aralığı maliyetler izledi. Kasko branşında ise açık ara ilk sıra 3 bin lira üstü hasarlarda. Yılın ilk gününden bugüne söz konusu branşta toplam 167 bin 439 adet dosya, 3 bin lira üstü hasarlardan oluştu. 2 bin – 3 bin lira alığındaki hasar dosyası sayısı 45 bin 628 adet olurken, 1000 – 1500 lira aralığındaki hasar dosya sayısı 32 bin 895 adet oldu. Suistimaller maliyeti artırıyor, bu da maalesef iyi niyetli sigortalıların poliçe fiyatlarına yansıyor.

23 Mayıs 2018
http://www.sigortacigazetesi.com.tr/suistimaller-sigortacilarin-basini-agritiyor/

19 Mayıs 2018

TRAFİK KAZALARINDA KAHREDEN RAKAM


Son 10 yılda 3 bin 233 çocuk hayatını kaybetti...

Ülkemizde her 25 saniyede bir meydana gelen trafik kazalarında, en çok yaşamını yitirenlerin arasında bebek ve çocuklar yer alıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan trafik kazası istatistiklerini derleyen online sigorta satış platformu Koalay.com, 22 milyondan fazla trafiğe kayıtlı aracın bulunduğu Türkiye’de, son 10 yılda trafik kazalarının yüzde 45 artarak 1.2 milyona ulaştığını açıkladı.

Trafik kazası olma oranı da yükseldi. 2006 yılında 33 saniyede bir kaza gerçekleşirken,bugün bu oran 25 saniyeye düştü. Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarında yaşamını yitirenlere bakıldığında, en çok 0-14 yaş grubu dikkat çekiyor. Çocukların trafik kazası sonucu hayatını kaybetme oranı Türkiye’de yüzde 12, Almanya’da yüzde 5, İngiltere’de yüzde 6, ABD’de ise yüzde 6.5.




Trafik kazalarında çocuk ölümleri yüzde 115 arttı

Sağlık Bakanlığı’na göre, Türkiye’de ölüm nedenleri arasında 3. sırada yer alan ‘trafik kazası sonucu ölüm’, ülkemizin en önemli halk sağlığı ve güvenlik sorunlarından biri olarak yer alıyor. Son 10 yılda trafik kazalarında yaşamını yitiren çocuk sayısı yüzde 86 artarak 2017’de 498’e yükseldi. Kaza anında ağır veya hafif yaralanan çocuk sayısı ise 2017’de 36 bin 850’ye ulaşarak son 10 yılda yüzde 115 artış gösterdi.

Du Chenne: Yasaya rağmen yüzde 23!

Bu ölüm ve yaralanmaların birçoğunun hız limitlerine uyup çocuk koltuğu ve emniyet kemeri kullanarak önlenmesinin mümkün olduğunu belirten Koalay.com CEO’su Bradley Du Chenne40 kilometre hızla giden bir araçta olası bir çarpışma anında 5.5 kilo ağırlığındaki bir bebek, kollarınıza 110 kilo kuvvet uygulayarak, tutamayacağınız kadar ağırlaşır. Ve maalesef kucağınızdan fırlar. 2010 yılında araçlarda çocuk koltuğu bulundurmaya yönelik bir yasa çıkmasına rağmen, Türkiye’de çocuk koltuğu kullanım oranı yüzde 23. Çocuk koltuğu kullananların da yüzde 90’dan fazlası 0-3 yaştan sonra çocuk koltuğunu değiştirmiyor ve sonrasında koltuk kullanımını bırakıyor. Halbuki Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre; çocuk koltuğu kullanılması mecburi olan ülkelerdeki trafik kazalarında çocuk ölümleri yüzde 3 civarındayken, zorunlu olmayan ülkelerde bu oran yüzde 46’yı buluyor. Çocuk koltukları doğru kullanıldığı takdirde, kaza sırasında çocukların zarar görme riski yüzde 77 oranında azalıyor” dedi.

http://www.sigortamedya.com.tr/trafik-kazalarinda-kahreden-rakam-son-10-yilda-3-bin-233-cocuk-hayatini-kaybetti/


SOMPO KASKO

SOMPO ARAÇ KASKO SİGORTASI  Hayatınızda önemli bir yere sahip olan aracınızın başına gelebilecek beklenmedik kazaların sizi etkilemesine izi...