BİSİKLETİN NEDEN OLDUĞU KAZADA SORUMLULUK KİMDE?

Sağlıklı yaşamı destekleme amaçlı projelere paralel olarak hemen hemen bütün şehirlerimizde bisiklet kullanımı özendirilmeye çalışılıyor.
Bu amaçla birçok şehrimizde özel bisiklet yolları, hatta belediyelere ait çok küçük rakamlara bisiklet kiralanabildiği uygulamaları görüyoruz. Sağlıklı toplum olma yönünde aynı zamanda toplu taşıma hatlarını rahatlatmaya ve yeşil çevreyi desteklemeye yönelik birçok Avrupa ülkesinin çok çok gerisinde kalınmış olsa da “geç olsun ama güç olmasın’ sözünden yola çıkılarak ülkemizde de bisiklet kullanımına yönelik ilgi hızla artıyor.
Bisiklet Derneği’nin internet sitesinde verilen bilgilere göre Türkiye’de bisiklet kullanım oranı henüz yüzde 5 civarında. Bisiklet Endüstrisi Derneği (BÎSED) verilerine göre ise Türkiye’de 2016 yılında 1 milyon adetin üstünde bisiklet satışı oldu. Bu rakam hiç de azımsanmayacak bir rakam. Tabii ki bu rakamlar arttıkça paralelinde birçok risk de ortaya çıkıyor. Risk denildiğinde ise sigorta ilk akla gelen konu. Yabancı bir yayında Japonya’da bisiklet kullanıcılarına yönelik sorumluluk sigortasındaki artışın ciddi boyutta olduğuna yönelik bir haber okuyunca dikkat kesildim. “Acaba ülkemiz sigortacılığında böyle bir ürün var mı?” diye. Sadece bu riske yönelik bir ürün yok. Çünkü söz konusu sorumluluk sigortası araç olarak bakıldığında sadece motorlu araçlarda mevcut durumda. Elbette bu yazıyı okuyan sigortacılarımız halen zorunlu olan trafik sigortalarında yüzde 80’ler, kaskoda yüzde 25’ler civarında bir sigortalık oranının olduğu ülkemizde “Nereden çıktı bu bisiklet sorumluluk sigortası?” diye düşüneceklerdir. Belki de “Sigortalılığa yönelik bilinç ortadayken bir de bisiklet kullanıcılarını mı düşünülecek?” diye yorum yapmaya başlamışlardır. Fakat unutmayalım, ortada var olan bir durumu ve o durumun olası risklerini görmezden gelmek ya da ötelemek, gelişmiş olma çabamızla çok ters düşer diye düşünüyorum. Aynı şekilde birçok kez bahsettiğimiz sigortada bilincin artırılmasının bir yolunun da primleri düşük olan ürünlerden geçebileceği yönlü yazılarımıza bu tür bir sigorta ürünü güzel bir örnek olabilir. Bisiklet gibi bir araç için yıllık çok düşük rakamlarla sigorta yapılması hemen olmasa da belki ilerleyen zamanda sigorta bilincinin artırılmasına katkı sağlayabilir.

JAPONYA 2015’TE ZORUNLU YAPTI
Düşünsenize bir yaya geçidinden karşıya geçiyorsunuz, istemeden de olsa bisikletli biri size çarptı ve hastaneye gidecek kadar ciddi bir olumsuzlukla baş başa kaldınız. Buna benzer birçok örnek yazabiliriz. Japonya ile ilgili haberde dikkat çekici konu ise ülkede artan benzer olaylar nedeniyle mahkemelerin bisiklet kullanıcısına verdiği maddi ceza rakamlarının artması. Bu artış nedeniyle ülkede 2015 yılında birçok kentte bisiklet kullanıcılarına sorumluluk sigortası yapma zorunluluğunun getirilmesiydi. Bu zorunlukla birlikte ülkenin önde gelen sigorta şirketlerinin yüz binleri aşan adette bisiklet sorumluluk sigortası poliçesi düzenlemeye başladığına yönelik haberle ise dikkat çekici bir sonuç. Belki ülkemizde henüz bu yönde bir adım atamayabilir. Belki bazı sigorta şirketlerimiz müşterilerinin sahip olduğu başka poliçeler içine bu yönde bir riski dahil edebilirler. Neden olmasın? Son olarak yaşadığım kent Kocaeli’den bahsetmek istiyorum. Belki henüz ülkemizde yüzde 5 olan bisiklet kullanıcı oranı yaşadığım kent olan Kocaeli’de hızla yukarılara tırmanıyor. Bu durum hem sağlıklı yaşam hem de gelecek nesillere daha yeşil ve yaşanabilir yerler bırakma adına çok olumlu bir gelişme. Fakat bisiklet kullanan sayısı arttıkça olası olumsuzluklara karşı güvencenin verilebileceği bir çalışma yapılması da gerekmez mi?
4 Ekim 2017
http://www.sigortacigazetesi.com.tr/bisikletlinin-neden-oldugu-kazada-sorumluluk-kimde/
x

Yorumlar