Ana içeriğe atla

YARGITAY'DAN EMSAL KARAR

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, sigorta şirketleri ile araç sürücülerini yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Emsal niteliğindeki karara göre, Yargıtay, trafik kazasında hiçbir kusuru olmayan sürücünün alkollü olmasına rağmen tazminat almasına hükmetti.   
Kasko sigortası bulunan davacı, kaza anında alkollü olmasına karşın tüm kusurun karşı tarafta olduğunu belirterek kaza sebebiyle aracında oluşan hasarın ödenmesi talebiyle Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurdu. Sigorta şirketi ise kaza sırasında sürücü davacının 1.29 promil alkollü olduğunu ve bu durumda meydana gelen hasarın sigorta teminatı kapsamı dışında bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istedi. Ardından Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun reddine karar verildi. Bunun üzerine davacı sigortalı istinaf yasa yoluna başvurdu. İstinaf talebinin de red kararı vermesinin ardından davacı sigortalı temyiz yoluna gitti. Son olarak konuyu inceleyen Yargıtay 17. Dairesi davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirtti ve davalı sigortacıyı haklı buldu.



Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin verdiği kararda şunlar ifade edildi: “Zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına zararın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda zararın teminat dışı kaldığının ispat yükü sigortacıya düşmektedir. Somut olayda, meydana gelen trafik kazasında sigortalı, 1.29 promil alkollü bulunmuştur. Kaza tespit tutanağında, tüm kusurun karşı araç sürücüsünde olduğu belirtilmiştir. Ekper raporunda da %100 kusurun karşı tarafta olduğu açıklanmıştır. Mahkemece de kusur araştırması yapılmadığına göre, olayda hiç bir kusuru olmayan sigortalının sırf alkollü olması nedeniyle rizikonun teminat dışı olarak kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin verdiği karar, kazada kusuru bulunmayan ve yasal promil sınırının altında alkollü olduğu tespit edilen sürücülerde sigorta şirketlerinin tazminat ödemesine yol açacak.
Yargıtay’ın kararı şöyle:

YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO.2018/297
KARAR NO.2018/4514
KARAR TARİHİ.25/04/2018
MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

KASKO SİGORTA, SÜRÜCÜNÜN ALKOLLÜ OLMASI TEK BAŞINA ZARARIN TEMİNAT DIŞI KALMASINI GEREKTİRMEZ.
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nce verilen 26.10.2017 tarih ve 2017/483 Esas – 2017/732 Karar sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi süresi içinde davacı vekili tarafından istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR
Davacı vekili; Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede; 25/10/2015 tarihinde vekil edeni … yönetimindeki … plaka sayılı araç ile sürücüsünün belirlenemediği … plakalı sayılı aracın çarpışması sonucunda, davalı … şirket nezdinde kasko sigortası bulunan vekil edenine ait … plakalı aracın hasarlandığını, hasarın giderimi için davalı sigortaya yapılan başvurunun 23/11/2015 tarihli yazı ile olay sırasında sürücünün alkollü olması nedeniyle reddedildiğini, vekil edeninin kaza anında vücudunda 1.29 promil alkol bulunduğunu, ancak kaza tespit tutanağındaki belirlemelerden de anlaşılacağı üzere olayın alkolün etkisi ile gerçekleşmediğini, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları çerçevesinde davalı … şirketinin hasar tazminatını ödemesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 57.349,30-TL’nin sigorta şirketinden tahsiline karar verilemesini talep etmiştir.

… Sigorta A.Ş vekili cevabında; kaza sırasında sürücü davacının 1.29 promil alkollü olduğunun belirlendiğini zaten bu konuda uyuşmazlık bulunmadığını, bu durumda meydana gelen hasarın sigorta teminatı kapsamı dışında bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun reddine karar verilmiş, davacının Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine yaptığı itiraz üzerine itirazın vekalet ücretine ilişkin bölümünün kabulüne, diğer itirazların reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti Kararına karşı başvuran vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davacı istinaf dilekçesinde, müvekkili sürücünün kaza esnasında 1.29 promil alkollü olmasının kazanın oluşumunda etkili olmaması nedeniyle sigorta şirketinin meydana gelen hasardan sorumlu olması gerektiği, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarının da bu yönde olduğu, dolayısıyla itiraz hakem heyetince verilen kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu belirtmiştir.

İstinaf incelemesinde somut olayda; tazmini istenen zararlandırıcı olayın meydana geldiği tarihin 23/11/2015 olduğu, sigorta teminatı kapsamında kalmayı belirleyecek olan yeni yasal düzenleme mevcut olup; davacının olay sırasında yasal limiti aşacak şekilde alkollü olması nedeniyle meydana gelen hasarın sigorta teminatı kapsamı dışında bulunduğunun açık olduğu ve bu nedenle hakem heyetince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından; yerinde görülmeyen istinaf talebinin reddine dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Somut olayda davacı-sigortalı, kendi sigortasından araç hasarını talep etmekte olup, yasa ve poliçenin eki genel şartları yanlış uygulanmıştır. Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1. maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması müsademesi devrilmesi düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK.’nun 1409(1282 md.) maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. Ayrıca, Motorlu Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5.5. maddesinde; Taşıtın, uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların sigorta teminatı dışında olduğu belirtilmiştir. Zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına zararın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda zararın teminat dışı kaldığının ispat yükü sigortacıya düşmektedir.

Somut olayda, meydana gelen trafik kazasında sigortalı, 1.29 promil alkollü bulunmuştur. Kaza tespit tutanağında, tüm kusurun karşı araç sürücüsünde olduğu belirtilmiştir. Eksper raporunda da %100 kusurun karşı tarafta olduğu açıklanmıştır. Mahkemece de kusur araştırması yapılmadığına göre, olayda hiç bir kusuru olmayan sigortalının sırf alkollü olması nedeniyle rizikonun teminat dışı olarak kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK 373/2. maddesi uyarınca dosyanın mahkemesine (hakem heyetine karar örneğinin) Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25/04/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

12 Kasım 2018

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SOMPO KASKO & ARTI TEMİNAT

Artı Teminat, Sompo kasko ürünlerinde üç farklı plan dahilinde eklenebilen ve size ayrıcalıklı teminat ve hizmetler sağlayan üst teminat paketidir. Artı teminatlarla kasko poliçenizin teminatlarını arttırarak, hasar sonrasında yaşanabilecek sorunları en aza indirerek, hayat konforunuzun olumsuz olarak etkilenmesine engel olabilirsiniz. Üç farklı teminat paketlerini inceleyecek olursak, Artı Teminat Plan-1 70 TL prim ödeyerek Plan-1 'i tercih ettiğinizde, standart teminatlı kasko poliçenize ilave edebileceğiniz teminatlar ; * Süreli kullanılan (akü ve lastik vb) parçalarda eskime payı düşülmemektedir. "Araçta meydana gelecek lastik ve akü hasarlarında eskime payı düşülmeyecektir." * Anahtarla çalınma hasarlarında muafiyet uygulanmamaktadır. "Anahtar ile araç çalınma hasarları muafiyetsiz olarak teminat kapsamına dahil edilmiştir." " Araç anahtarının araç üzerinde bırakılması sonucunda aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilm...

KONUT PAKET SİGORTASI & ELEKTRONİK CİHAZ TEMİNATI

Konut Paket Sigortası Konut Paket Sigortası teminatlarından sadece birisi olan, Elektronik Cihaz Sigortası  teminatı genellikle önemsenmemektedir. Bu yazımızda, ayrıntılı olarak inceleyeceğimiz yaşanan gerçek olaylarda, bu teminatın sigortalılarımız için ne kadar önemli olduğunu ele alacağız... Öncelikle bu teminatın kapsam ve muafiyetlerini inceleyecek olursak; Elektronik Cihaz Sigortası Kapsamı: Teminat kapsamına dahil olan kıymetler; Adresi poliçede belirtilen sigortalı konutta bulunan, aksam ve teferruatı da dahil olmak üzere; masaüstü bilgisayarlar, televizyon, sinema ve ses sistemleri, buzdolabı, derin dondurucu, çamaşır (yıkama/kurutma) makinesi, bulaşık makinesi, fırın, mikro dalga fırın, ocak, davlumbaz, elektrikli şofben, kombi, elektrikli panjur, müzik seti, elektrik süpürgesi, video, VCD/DVD/Blueray cihazı, alarm ve güvenlik sistemleri, klima/ısıtma-soğutma sistemleri vb. elektronik/elektrikli...

ALLIANZ TAMAMLAYICI SAĞLIK SİGORTASI

Allianz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) Nedir, Neleri Kapsar? Allianz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS), Allianz Sigorta tarafından sunulan ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından kapsama alınan sağlık hizmetlerinde çıkan ek ödemeleri karşılayan bir sigorta türüdür. Bu sigorta, bireylerin SGK ile anlaşmalı sağlık kuruluşlarında müşteriden talep edilen ek ücretleri karşılar. Allianz ile anlaşmalı olmayan ancak SGK ile anlaşmalı özel sağlık kurumlarını tercih etmeniz durumunda, anlaşma harici kurumlar için de limitiniz olur.  Tıbbi Malzeme teminatı özelinde, SGK kapsamı içinde olmayan poliçe özel şartlarında belirtilen malzemeler ile sınırlı olmak kaydıyla, limitinizi Allianz ile anlaşmalı veya anlaşmasız kurumlarda kullanabilirsiniz. Ayakta Tedaviler ve Doğum ile ilgili teminatlar, tercih üzerine poliçeye dâhil edilebilir.    Tamamlayıcı Sağlık Sigortası şunları kapsar: Yatarak Tedavi: Sağlık kurumlarında yatış tarihinden taburcu işlemi yapılıncaya kadar uygulanan a...