Ana içeriğe atla

Kayıtlar

SEL ve DEPREM ZARARINI DEVLET Mİ ÖDEMELİ?

Şükür ki, can kaybı yok; ne İstanbul’da yaşanan sel felaketinde, ne de Muğla’da meydana gelen depremde... Ama çok miktarda mal kaybı, yani maddi hasar var. Önce İstanbul’daki sel felaketinden başlayalım. Yüzlerce konut hasar gördü, bir kısmı oturulamayacak hale geldi. Yine yüzlerce araç sele kapıldı. Küçük işletmeleri ve dükkanları su bastı, kiminin malı gitti, kiminin işini yürüttüğü makinesi. Kamu malını hesaba katmıyorum. Gelelim, Muğla depremine. Görüntüler ortada. Konutlar ve araçlar zarar gördü, sadece Bodrum’da 30’un üzerinde bina yıkıldı, Datça’da da durum hakeza aynı. Turistik işletmelerin, dükkanların hali felaket, tekneler suların içinde. Merak etmeyin, her iki felaketin de bilançosunu çıkarmayacağım. Ama eminim yazacaklarım kimsenin hoşuna gitmeyecek. Varsın, gitmesin. Gerek İstanbul’daki sel felaketinin gerekse Muğla’daki depremin hemen ardından, hem bakanlardan hem belediye başkanlarından hem de valilerden yıllardır dillerden düşmeyen söylemi bir kere daha duyduk...

KASKO TERCİHLERİ

Kasko satın alırken nelere dikkat ediyoruz ? Kasko alırken markaya, satış kanalının yaygın olmasına ve fiyatına bakıyoruz. Unico Sigorta, tüketicilerin kasko satın alma kararları ile ilgili bir araştırma yaptı. 25 yaş üstü 500 araç sahibi ile 5 büyük ilde (İstanbul, İzmir, Ankara, Adana ve Samsun) yüz yüze görüşme tekniği ile hazırlanan çalışma, sektörün öncü firmalarından GFK ile birlikte yapıldı. Araştırma sonuçları oldukça çarpıcı.  Kasko Seçiminde Markanın Etkisi İlk Sırada Katılımcılar, kasko seçiminde marka bilinirliği ve markaya olan güvenin en temel kriter olduğunu belirtti. Araştırmada bu oran %31 olarak ölçümlenirken; ürün fiyatlaması, süresi ve teminat kapsamı gibi kriterlerin önüne geçti.  Satış Kanalı , Fiyatlama ve Diğer Faktörler Yaygın satış kanalı ve kolay ulaşılabilir olmak en temel seçim kriterlerinden birisi olarak öne çıkıyor. Acente yaygınlığı ve hizmet kalitesi, dijital satış ve hizmet kanallarının yaygınlaşması bu konudaki bekl...

SEYAHAT SAĞLIK SİGORTASI

Seyahat ya da tatil, her geçen gün gündemimizde daha çok yer tutan kavramlar. Bundan 50 yıl önce, tatil ülkemizde çok az kişinin bildiği bir şeydi. Tatil için ciddi bütçeler gerekiyordu ve bunu ayırmak, çoğumuz için çok zordu. Tatil cenneti Bodrum bile 1970’lere kadar tanınmıyordu. Seyahate çıktığımız zaman ise tren ya da otobüs kullanıyorduk. Uçağı ancak uzaktan seyredebiliyorduk. Günümüzde ise seyahat etmek, tatile çıkmak, ciddi bir ihtiyaç haline geldi. Rutinden sıyrılıp iş stresinden uzaklaşmak için önce yurtiçi tatiller, sonrasında ise yurtdışı tatiller özellikle çalışan kesimler için vazgeçilmez oldu. Hatta, henüz çalışıp para kazanmaya başlamayan öğrenciler bile harçlıklarını biriktirip seyahate çıkabilmek için fırsat kolluyor. Uçak biletlerinin otobüs bilet fiyatlarıyla yarışabilir duruma geldiği günümüzde, uçağa binip bilmediğimiz yerleri görmek en çekici etkinlik haline geldi. Geldi ama bununla birlikte bazı riskler de ortaya çıktı. Özellikle yurtdışı seyahatlerind...

TAMAMLAYICI SAĞLIKTA BÜYÜME HIZ KESMİYOR

Sağlık sigortası her dönem üzerinde pek çok tartışmanın yaşandığı bir branş. Öte yandan bu tartışmaların paralelinde gelişmelerin ve büyümenin de hızla devam ettiği bir branş olma özelliğine sahip. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) verilerine göre, 2017 yılının ilk çeyrek döneminde sigorta sektörünün toplam prim üretimi geçen yıla göre %12’lik artışla 11 milyar 935 milyon lira oldu. Üretilen toplam rakamın yaklaşık %13’lük kısmını ise hastalık/sağlık branşı karşıladı. Sigorta sektörü sağlık sigortalarında son yıllardaki büyüme hacmini klasik sağlık sigortalarına ek olarak satılmaya başlanılan yeni ürünlerin etkisiyle de artırmaya çalışıyor. Bu ürünlerden bir tanesi de genel ve özel sağlık sigortaları dışında son yıllarda adını sıkça duyduğumuz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası. Türkiye’de özellikle 2000’li yılların başından itibaren yoğun şekilde tartışılmaya başlayan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, ilk kez 5510 sayılı Kanun’un 98’inci maddesinde konu edildi. Poliçe sayısı 2016 y...

SOMPO JAPAN SİGORTA'NIN GELİŞİMİ

Büyümenin sürdürülebilir olması için kârlılık şart... Geçtiğimiz sene ve bu yılın ilk çeyreğinde sadece oto sigortalarında değil, sağlıktan iş yeri sigortalarına, bankasüranstan konut sigortalarına kadar her alanda çok önemli bir büyüme gösterdiklerini kaydeden Şenol Ortaç, bu büyümenin yanı sıra kârlılıklarını da sürdürdüklerini ifade etti. Sompo Japan Sigorta Bireysel, Teknik ve Finansal Kurumlar Satış Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Şenol Ortaç , 2016’da sadece oto sigortalarında değil, her alanda çok önemli bir büyüme gösterdiklerini söyledi. Bu başarıyı her zamanki gibi kârlılıklarından ödün vermeden elde ettiklerini ifade eden Ortaç, “Büyümenin sürdürülebilir olması için kârlılık şart” dedi. Sompo Japan, 2016 yılını ve bu yılın ilk çeyreğini nasıl geçirdi? Sadece geçtiğimiz yılın değil, son birkaç yılın bireysel sigortacılık pazarında tartışmasız en başarılı şirketi Sompo Japan. Şirketimizin kurulduğu günden bugüne her alanda gösterdiği, en başta fiyat istikrar...

TRAFİK SİGORTASI İNDİRİMİ...

Tavan fiyat uygulaması bir yaş araç sahiplerine yaradı. Trafik sigortasına getirilen tavanın ardından ortalama fiyatlar yüzde 22 oranında gerileyerek 628 liradan 486 liraya indi. En çok fiyat indirimi geçen yıl araç alıp bir yıl kullanılan araçlarda gerçekleşti. Trafik sigortasına getirilen prim tavanının ardından trafik sigortasında ortalama primler yüzde 22 düşerek 628 liradan 486 liraya geriledi. Sigorta Bilgi Merkezi (SBM) verilerine göre prim tavanının geldiği ilk ay olan nisanda düşüş yüzde 30’u aşarak 439 liraya inmişti. Mayısta ise biraz toparlandı ve 486 liraya çıktı. Tavan nedeniyle cebinden en az para çıkan kesim ise otomobilini 2016’da alıp geçen yıl sigorta yaptıranlar oldu. Habertürk'ten Rahim Ak'ın haberine göre 2016’da araç satın alıp 4’üncü basamaktan sisteme giren vatandaşlardan kaza yapmadan 5’inci basamağa çıkanların sigorta primi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31.6 düştü. Yine 2016’da sisteme giren ancak bu kez kaza yaparak 3’üncü basamağ...

KOSGEB ve KGF KREDİLERİNDE SİGORTA SORUNU

Hürriyet Gazetesi'nden Noyan DOĞAN'ın 8 Mayıs 2017 tarihli yazısı... ÖNCE bir okuyucudan gelen elektronik postayı paylaşayım... “Sayın Doğan, babamızın küçük bir seramik atölyesi var. Ben ve kardeşim, babam ile birlikte çalışıyoruz. Geçen yılın sonunda babam, KOSGEB’in 50 bin liralık, sıfır faizli kredisinden yararlandı. Maalesef geçen ayın başında babamızı kaybettik. Bankaya müracaat ettiğimizde kredi verilirken sigorta yapılmadığı bilgisini aldık. Birkaç kişiye sorduk bazıları hayat sigortasının zorunlu olduğunu, bankanın krediyi verirken yaptırması gerektiğini söyledi, bazıları da zorunlu değil dedi. Hangisi doğru? Banka bilerek yaptırmadıysa, herhangi bir hak iddia edebilir miyiz?” ZORUNLU HAYAT SİGORTASI Hadi, KOSGEB kredileri hem sıfır faizli, bir yıl ötelemeli hem de krediye konu olan miktar çok büyük değil. Sonunda iki kardeş, babalarından kalan işyerinde çalışıp, kredi borcunu ödeyebilir. Peki, son dönemde Hazine kefaletinde, Kredi Garanti Fonu ...